Gençler birileri tarafından gözetlenildiklerinin farkında olmadan, Feriha Emir'in kucağındayken hastane'nin acil servisinden hastaneye giriş yaptılar. Ordan bir doktor Emir'i anında tanıdı zaten. Öyle sıcak karşıladı ki gençleri. Ünlü olmanın torpilini burada bir kez daha kullanmış oldu Emir.
"Oo Emir bey, buyrun buyrun, buyrun şöyle geçin."
Odasını açtı doktor ve kucağında ki Feriha ile Emir'e yol gösterdi. Emir de gösterdiği yoldan girdi odaya.
"Merhaba doktor bey."
"Şöyle, sedye'ye geçebilirsiniz. Sorun nedir gençler? Ne sebeple ağırlıyorum sizi burada bakayım?"
Öyle sevecen bir doktordu ki, söylediği her şeyi gülerek söylüyordu ve bu gençlerin hoşuna bile gidiyordu.
"Ya benim değilde, Ferihanın bileği, basamıyor. Bir baksanız doktor bey?"
"Tabi tabi, siz şöyle buyurun, ben bir bakayım bileğimiz ne durumda."
"Sağolun."
Karşılık verdi Emir. Doktor ise Feriha'nın bileğine odaklandı ve hareket ettirmeye başladı.
"Ağrıyormu kızım?"
"Ah! Evet çok acıyor!"
Feriha ise yüzünü ekşitiyordu. Canı yanıyordu bu bariz belliydi. Dayanamayacağı bir acı değildi elbette ama, yine de canı yanıyordu.
"Peki şimdi?"
Dedi doktor, bileğini havaya kaldırıp indirerek.
"Evet!"
Doktor anlayacağını anladı ve bir kaç şey yazdı, çizdi. Sonra;
"Tamam, anladım kızım. Doğrulabilirsin."
Feriha doğrulabildiği kadar doğruldu ve sedye'de oturur pozisyon aldı. Doktor ise masasına ilerledi ve yazdığı şeyleri inceleyereke Emir ve Feriha'ya döndü.
"Büyük ihtimal burkmuşsunuz bileğinizi hanım kızım. Kırık olsa ağrıdan duramazdınız zaten, bir kaç gün topallayabilirsiniz bu gayet doğal. Ama şu yazacağım kremi, her sabah ve her akşam bileğinize masaj yaparak sürerseniz, 1 haftaya birşeyciğiniz kalmaz."
"Peki, çok teşekkür ederim doktor bey."
Nezaketen bu sevecen amca'ya cevap verdi Feriha. Emir ise bişey diyemeden doktor'un söyledikleriyle karşı karşıya kaldı. Hoşuna da gitmemiş değildi.
"MaşAllah, Allah sizi nazarlardan saklasın, pek te yakışıyorsunuz birbirinize."
Bunu deyince Feriha ile Emir, önce birbirine baktılar, Feriha gözlerini kaçırınca Emir durumu anlatmak için hazırladı kendini, ve başladı söze.
"Sağolun doktor bey ama Feriha benim sevgilim değil, yarışmacım ve tabikide iyi bir arkadaşım. Ama yine de bu iltifatınız için teşekkür ederiz. Çok mutlu olduk."
Doktor güldü. Gerçekten yakışıyorlar mıydı Feriha ile? Bu soru Emir'in aklına kazındı. Bunun üzerine düşünecekti.
"Kusura bakmayın ben sizi öyle yan yana görünce. Birden ağzımdan kaçtı. Yarışmada başarılar hanım kızım, derece yapacağınızdan ben şahsen eminim."
Feriha güldü. Çok tatlıydı doktor bey. Feriha gerçekten çok sevmişti bu doktoru.
"Destekleriniz için çok sağolun doktor bey, çok teşekkür ederim gerçekten. Sizin gibi insanlardan destek görmek benim için çok değerli, çok sağolun."
"Ne demek. Sizleri severek izliyoruz."
Emir de güldü bu yoruma. Yurdun her yanından tanınmak çok güzeldi. Ama bazen zorluyordu da. Emir güzel yanlarını görmekte ısrarcıydı ama, keyifsiz yönlerini görmezden geliyordu tanınmanın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O ses SENSİN! (DÜZENLENİYOR)
Teen FictionHiç tanınmamışken, birden tüm Türkiyenin sizi sevmesi nasıl bir duygudur sizce? Ve, hayatınızda ki eğlence yerini hüzün'e bıraksa, ne yapardınız? • "Takımıma hoşgeldin güzellik!" Demişti bana o erkeksi ses tonu ile. "Hoşbulduk!" Dedim bende utangaçc...