O ses SENSİN! || 44. Bölüm || 'Eski manita Begüm

2.2K 36 3
                                    

•Emir'den•

"Yürüyebiliyor musun?"

"Yürüyorum, sorun yok. Ağrı kesici verdiler."

"Yürüyemiyorsan alırım bak kucağıma?"

"Ha yok hiç gerek yok. Hem senin belin ne olacak ya? Eski'r hemen. Düğün günümüzde taşıyamazsın beni evimizin kapısından girerken, Allah muhafaza."

Dedi kulağını çekip duvara vurarak.

"Şimdi düğünümüzü düşünüyorum da, gerçekten çok güzel olur. Yıldırım nikahı ile-"

"Ne yıldırım nikahı ya! Bak Emir ben senin gibi sosyete değilim ona göre. Her şeyi örf'üne adet'ine göre isterim."

"Ne demek istiyorsun ne adeti örf'ü? Kusura bakma Feriha'm ama bende sosyete değilim. Sadece ünlüyüm."

"Örf'ü adeti olarak şey demek istiyorum. Yani eğer evleneceksek, beni istemeye geleceksin, nişanımı yapacaksın, nişan alışverişime çıkacaksın, bohça'mı hazırlayacaksın, kına'mı yapacaksın, düğünümü özel bir düğün salonunda isterim. Öyle havuz başı düğünleri beni kesmez! Gerçi ufukta daha evlenme olayı yok ta.."

"Bu evlenme işi bana acayip pahalıya patlayacak gibi.. Biz en iyisi biraz daha böyle devam edelim :D"

"Sanki hiç paran yok be Emir :D"

Güldüm. Doğru söylüyordu yosun'um. Param varmı var. Hem de çok var. Artık evleneceksek te istediği gibi olacak. Bende sevmezdim zaten havuz başında düğün yapmayı. Düğün dediğin kırmızı kuşaklı kızı kapısından alacaksın ordan da salonda bir güzel eğleneceksin. O ne öyle havuz başı, asortik asortik! Ama dur bakalım, daha düğün işlerini evlenme işlerini düşünmek için çok erken. Annemin yanına doğru ilerledik sevgilimle.

*****

Kapıyı tıklattım. Ve tabiki de girdik Feriha ile.

"Baba?"

"Ha oğlum sen misin, gel gel. Hoş geldin Feriha kızım."

"Hoş bulduk Ünal amca."

"Anne? Nasılsın, iyi gördüm seni?"

"İyiyim oğlum, iyiyim."

Dedi yarı fısıldayarak. Sesi çok bitkin ve yorulmuş bir şekilde çıkıyordu.

"Allah iyilik versin annem. Allah seni başımızdan eksik etmesin."

Babam ve Feriha 'Amin!' Dediler.

"Geçmiş olsun Aysun teyzecim. Allah acil şifalar versin."

"Sağol güzel kızım, sağol."

"Hayırdır oğlum sabah sabah?"

"Ya baba Ferihanın sabah kasıklarında ve karın bölgesinde sancıları varmışta, getirdim, ağrı kesici iğne vurdular."

"Ha öyle mi.. Sana da geçmiş olsun kızım."

"Teşekkürler Ünal amca."

"Çok geçmiş olsun kızım."

"Sağ ol Aysun teyze."

"Neyse. Anne baba, biz gidelim. Baksana eşofmanlarla yız. Geliriz yine. Hadi anne, sen dinlenmene bak."

"Görüşürüz Aysun teyze, kendinize iyi bakın lütfen."

"Güle güle kızım, sende iyi bak kendine."

"Hadi oğlum, bak yavaş sür arabayı tamammı?"

O ses SENSİN! (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin