"Feriha? Girebilirmiyiz?.. Aa, gelin gelin, yavaş olun, uyuyor."
Dedi Hande fısıldayarak. Ferihanın uyanmaması için özen gösteriyordu.
"Tamam, ben çıkış işlemlerini halledip geliyorum ozaman."
Dedi Emir de fısıldayarak ve çıktı odadan. Ferihayı orada, o yatakta solgun, yüzü bembeyaz bir şekilde yatarken görmeye dayanamazdı. Ne garip değilmi? Emir 'Ben koskoca Emir Sarrafoğluyum, aşık olurmuyum hiç!' Diyordu hep eskilerde. Bakın ne hallere geldi! Allah büyük Emir kardeş! Ne demişler? : 'Düşmem dersin düşersin. Şaşmam dersin şaşarsın. En garibi de şudur ya, öldüm der durur, yinede yaşarsın..'
*****
Odada Feriha uyuyorken, Hande ve Koray da bir yandan fısıldaşarak konuşuyorlardı.
"Koray, birşey soracağım sana."
"Sor birtanem."
"Yanlış anlama ama, Emir Ferihadan hoşlanıyormu, yoksa bana mı öyle geliyor?"
"Bilmiyorum ki, çoktandır konuşmuyoruz. Olabilir mi, hiç haberim yok valla."
"Davranışları, başka bir şeyi göstermiyor. Baksana, ne kadar telaşlandı Feriha için."
"Valla doğru söylüyorsun, buna hiç dikkat etmemiştim. Yoktur ya, yoktur öyle birşey. Ya da varmıdır? Yok ya, cık, yoktur yoktur.. Varmı? Yok yok.."
*****
Hande Ferihayı hazırlarken, Koray da Emir'e seslendi.
"Emir? Az gel de dışarda biraz konuşalım."
"Olur kardeşim."
*****
"Söyle, ne konuşacaksın?"
"Bişey soracağım ama doğru cevap istiyorum."
"Ne soracağına bağlı."
"Sen.. Ferihaya karşı boş değilsin değilmi?"
"Saçmalama ya. Ben kim Feriha kim."
"Bana yalan söyleme kardeşim. Ben seni 'agu' dediğimden beri tanırım. Gözünden anlarım seni. Yalan söylüyorsun!"
"Yalan söylemiyorum!"
"Söylüyorsun kardeşim!"
"İyi tamam be. Yakaladın yine beni. Ama bunu şimdi konuşmayalım tamammı. Ve eğer, bundan tek kelime bile Handeye söylersen seni mahfederim Koray. Ciddiyim bak. Ağzını yüzünü dağıtırım abi. Bu benim en hassas noktam ona göre!"
"Tamam lan. Beni tanımıyormusun sanki. Elimi kesseler bile söylemem, için rahat olsun. Hadi, bekliyorlardır."
*****
"Alo?"
"Alo, Emir senmisin oğlum?"
"Evet baba benim, söyle."
"Oğlum, Erdem bizim arabayı aldı gitti, alış veriş yapmamız lazım bir yandan. Bizi gelip de iki dakika alışverişe götürebilirmisin diyecektim de."
"Baba, ben karakoldan haber almadım daha ehliyetimi almak için. Ama Koray'ı yollayayım, o götürsün sizi?"
"O da olur oğlum. Neyse çok sağol!"
"Bişey değil babacım ne demek. Şu arabayı vermesen şu Erdem abime bunları çekmek zorunda kalmazdın baba."
"Ne yapayım oğlum, genç işte."
"Ben size bir tane iyisinden bir araba alayım en iyisi. Baksana Erdem abimin uçkuru yüzünden siz arabasızsınız."
"Yok oğlum ne gerek var, biz idare ediyoruz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O ses SENSİN! (DÜZENLENİYOR)
Teen FictionHiç tanınmamışken, birden tüm Türkiyenin sizi sevmesi nasıl bir duygudur sizce? Ve, hayatınızda ki eğlence yerini hüzün'e bıraksa, ne yapardınız? • "Takımıma hoşgeldin güzellik!" Demişti bana o erkeksi ses tonu ile. "Hoşbulduk!" Dedim bende utangaçc...