O ses SENSİN! (DÜZENLENİYOR)

O ses SENSİN! || 70. Bölüm || Nişan töreni ve Doğum günü parti'si.

•Emir'den•

•3 HAFTA SONRA•

3 haftadır görmüyordum onu. Belki de o beni görmek istemiyor ve o yüzden karşıma çıkmıyordu küm bilir. Bu 3 hafta içerisinde nerdeyse hergün Hills'e gidiyordum. Ama kendimi kaybedene kadar içmiyordum tabi. Sadece bazı şeyleri unutmak için. Ferihanın yüzünü mesela, yada bana verdiği yüzüğü.. Güzel günlerimizi, bana nasıl 'aşkım' dediğini, onu nasıl kucakladığımı, kıskançlıklarını unutmak için içtim. Bugün Koray'ın nişanı vardı. İki gün sonra da Feriha'nın doğum günü. Herşey hazırdı, Didem ve Hande ile beraber çok uğraşmıştık. Ama ben o doğum gününde olmayacağım. Böylesi daha doğru olacaktı. 3 haftadan sonra yüzünü görmeye dayanabilirmiydim bilmiyorum. Evet evet, dayanmak. mecburiyet'indeydim. Evet, doğum günü sürprizi yaptığımızı Hande'ye de söyledik. Ama nasıl söyledik... Buyrunuz;

•FLASHBACK•

"Hande, kuşum. Sana birşey söyleyeceğiz ama bu kesinlikle ama kesinlikle aramızda bir sır olarak kalması lazım. Feriha'nın asla ama asla duymaması lazım."

Dedi Didem. Hande buna karşılık ne cevap verse iyi?

"Didem?! Yoksa siz Emirle birliktesiniz de Feriha oyüzden mi duymasın istiyorsun?!"

Ben atladım tabii.

"Yuh Hande! Çüş Hande! Oha Hande! Ben Feriha'nın üstüne gül koklarmıyım ya! O göz var mı bende?"

"Aynen, o kadar da hain değilim Handuş yani!"

"Aman be, ne kızıyorsunuz. İnsanın aklına herşey geliyor!"

"Yemin ediyorum varya Koray ile birbirinizi bulmuşsunuz. Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş!"

Dedim. Didem devam etti.

"Neyse ne, şerefin üstüne yemin et kimseye söylemeyeceksin, özellikle Feroş'a?"

"Ay tamam be şerefim üstüne!"

"Makyaj malzemelerinin üstüne?"

"Yaa, onlara dokunmasak?"

"Dediğimi yap Handuş!"

"Yaaaaa... :("

Hande istemeye istemeye devam etti.

"Makyaj malzemelerim üstüne yemin ederim."

"Ayakkabı çanta ve kıyafetlerin üstüne?"

"Didem!"

"Hande dedim! Dediğimi yap! Emin olmam lazım!"

Bu nasıl emin olmaktır arkadaş?

"Yaa ama ağlarım ben yaa onların üstüne yemin edemem!"

"Didem tamam ya söylemez herhalde?"

"Sen Handeyi tanımıyorsun Emir, o şimdi sırtının arkasında parmaklarını bağlamıştır."

Handenin sırtının arkasına baktım, cidden de öyleydi. Pes ama!

"Oha!"

"Yaa! Hadi Handeciğim, ayakkabıların, kıyafetlerin ve çantaların üstüne yemin et?"

"Tamam."

Dedi dudaklarını büzerek ve devam etti.

"Ayakkabılarım, kıyafetlerim ve çantalarım üstüne yemin ederim. Şimdi söyleyecekmisin sayın Didem Koyuncu?"