O ses SENSİN! (DÜZENLENİYOR)

O ses SENSİN! || 51. Bölüm || 'Mutluluğumu ve nefesimi de götürdü yanında.'

•Emir'den•

Ne yapacağım ben şimdi onsuz, nasıl yapacağım? Hiç bir fikrim yok, ama şu an kalp ağrım var. Kalbim öyle ağrıyor ki, yaşamayan anlamaz, öyle söyleyeyim. Ağlıyorum, hemde hüngür hüngür. Direksiyonu da yumruklıyordum aynı zamanda. Ne yaptığımı bilmiyorum ki! Yavaş yavaş anladım, her şeyin benim suçum olduğunu. Kız doğru söylüyor. Hani derler ya, insan bir şeyin değerini elinden kayıp gittiğinde anlar diye. Ben yosun'umun kıymetini bilemedim, değerini yeni yeni anlıyorum..

*****

"Duygu hocam, Ferihayla bugün sen prova yapabilirmisin? Ben Erkamla Melis'e bakacağım."

"Tabi Emir bey."

"Çok sağol."

"Ne demek efendim."

*****

"Mektuplarııı resimleriii kaldıramaaam kiiii.

Sevdim seni başkasııına yar eeeedeeemeeeeeem ki! İki dünnnyaaaa bir araaaayaaaa gelse imkaaansıııııız, seni benden başkasıylaaa düüüüşüüüüneeeemeeeem ki! Sevgiliiiiiim kıskanırlaaaaaar, yalanlar anlatııııııırlaaaaaar! Bizi ayııııııramazlaaaaaaar

aşkın dizindeeeeen! Ben düşerken yükseklerdeeeeeen uçuuuuruuumlaraaaa, aşkın tuttuuuu ellerimden ummadığım andaaaa!

Şimdi senleeeeee hayaaaaat rüyaaaaa düşleriiiiim gerçeeeeeek, sanki ben hiç yaşamadım seni tanıyana deeeeeeek. Sevgiiiiiiliiiiiim kıskanırlaaaaaaar, yalanlar anlatııııııırlaaaaaar! Bizi ayıramazlaaaaaaar aşkın dizindeeeeen! Ben düşerken yükseklerden uçuuuuruuuumlaraaaa, aşkın tuttuuuu ellerimden ummadığım andaaa! Şimdi senleeeee hayaaaat rüyaaaaa düşleriiiim gerçeeeeek, sankiii ben hiç yaşamadım seni tanıyanaaa deeeeek. Şimdi senleeeeee hayaaaat rüyaaaaa düşlerim gerçeeek, sankiii ben hiç yaşamadım seni tanıyanaaaaa deeeeeeek."

"Çok güzel okudun Ferihacım, böyle giderse kesin alırsın."

"Sağolun Duygu hocam."

"Feriha? Ne oldu, birşey mi var?"

"Yok Duygu hocam önemli birşey değil."

"Yüzünden düşen bin parça, anlat bakalım."

"Anlatılacak birşey yok hocam."

"Anlat dedim Ferihacım."

"Emir'le ayrıldık galiba özel nedenlerden dolayı."

"Nasıl yani, o mu terk etti seni?"

"Yok hocam, ben bitirmek zorunda kaldım. Suçsuzken onun güvenini kaybettim. Güvenini kaybettiğim birinin yanında daha fazla duramazdım. Hem eskisi gibi sıcak ve içten de davranmıyordu bana, soğuk ve sertti. Onu çok seviyorum Duygu hocam, şimdi onun sevgisini tatmışken, onun aşkını hissetmişken nasıl devam edeceğimi bilmiyorum. Duygularıma karşı gelemiyorum. Vazgeçeceksin, unutacaksın onu da diyemiyorum kendime. Büyük bir çıkmazın içine girdim, etrafımda dönüp duruyorum. Ama tek birşey biliyorum. Onun sevgisini tatmışken, onsuz devam edemem, bunu yapamam hocam, ne kadar denesemde olmaz, başaramam. Kendimi biliyorum çünkü. Onu canımdan çok sevdiğimi de biliyorum. Durmadan kendimi suçluyorum, keşke katılmasaydım şu yarışmaya, keşke büyük bir hayranı olarak kalsaydım diyorum kendi kendime."

"Sakın öyle deme Feriha, herşey olacağına varır. İyiki de katılmışsın, Türkiye senin gibi güzel, ve sesi de güzel olan genç bir kız kazandı, daha ne olsun. Boşver, değerini bilemeyenler utansın, sen yoluna bak. Unut onu demiyeceğim, ama mümkün oldukça at kafandan. Merak etme, ben senin hep yanındayım."

"Çok sağol Duygu hocam, iyiki varsınız!"

Bu konuşmaya istemeden kulak misafiri olmuştum. Feriha'm, böyle olmasaydı keşke. Böyle olmasaydı..