O ses SENSİN! (DÜZENLENİYOR)

O ses SENSİN! || 34. Bölüm || Emir hastalanırsa..

"Emir dur nereye, bekle lan! Emir sana diyorum kanka bekle!"

"Koray beklesi meklesi yok abi, o piçler bizimkilere yavşamış!! Sende git onların yanına yalnız kaldılar!"

"Hayır kardeşim, anca beraber kanca beraber!"

Bağırıyorlardı, koşarken gençler.

"Hassiktir!! Korkularından kaçmışlar! Nerdesiniz lan!! Çıksanıza!! Erkekseniz çıkın lan!!"

"Ooohoooooo!! Ali bak kimler gelmişler!! Bay Emir Sarrafoğlu ve yakın arkadaşı Koray Onat!"

"Emir Sarrafoğlu yaa! O Emir Sarrafoğlu varya, sizi eşşek sudan gelinceye kadar gebertmeye geldi. Ne o, ağladınızmı yoksa, biber gazından sonra? Gözler kırmızı kırmızı?"

Dedi genç şarkıcı alayla.

"Sizin geleceğinizi duyunca, mutluluktan gözlerimiz yaşardı Sarrafoğlu, sorma valla! Çıtırlar gitti mi yoksa? Biz onlarla oyun oynayacaktık?"

"Bana bak sen fazla oluyorsun ha!"

"Biz senin- sizin o fazlalığınızı alırız ona göre!"

Dedi Korayda.

"Alın lan! Hadi! Alınsana!"

"Benden günah gitti, dal Koray!"

Dedi Emir ve küçücük sokakta yumruklar ve tekmeler konuştu. Sonunda, iki serseri de kaçmaya çalıştı ve başardı da.

"Korkaklar! Sende iyi kavga ettin ha, Koraydan beklenmedik performans!"

"Benimle gurur duyabilirsin artık! Yalnız, yenge bayağı kızacak, burnun kanıyor, kaşın patlamış ve dudağında patlamış."

"Hande de sana kızacak, ama sende durum okadar vahim değil, dudağın kanıyor sadece."

"İyi bari, hadi gidelim."

"Kanka varya, içim okadar rahatladı ki o zibidileri benzettikten sonra!"

"Hadi hadi, bizimkiler ölmüştür meraktan."

*****

"Geliyorlar! Emir- Emir!! Bu ne hal?!!"

"Yok birşey, hadi binin de gidelim!"

"Nasıl yok birşey?! Yüzün kan içinde! Sür hastaneye gidiyoruz!"

"Hayır Feriha uzatılacak birşey yok! Hadi bin sizi de eve bırakalım."

"Olmaz öyle, Handeyi bırakalım, ben seni bu halde bırakamam."

"Hayır benide bırakmayın. Doğrunsize gidiyoruz. Korayın da pansuman'a ihtiyacı var."

"Ya kızlar gerçekten gerek yok diyorum! Biz hallederiz!"

"Emir sana gitme demiştim. Allahından bulsaydılar keşke. Off, çok acıyormu?"

"Biraz biraz."

"Elleri kırılır inşAllah! Gitme dedim gittin, al bak belanı buldun! Buldunuz! Koray ben sana Emir'i durdur ve getir demiştim. Siz ne yaptınız! Kavga ettiniz piçlerle!"

"Feriha tamam uzatma! Hiç çekemeyeceğim valla, başım ağrıyor zaten."

"Off tamam sustum, ama ne yapayım? Seviyorum seni, kıyamıyorumda."

"Bende seni seviyorum birtanem! Ama uzatılacak birşey yok!"

Dedi genç adam bir eli direksiyonda, diğer eliyle ise Ferihanın elini avcuna almış dudaklarına götürüyordu. O sırada ise arkada da Koray ve Hande didişiyorlardı.