"Aynı kadeh aynı meyh- hobaaaaaaaa!!"
Diye bağırdı Koray. İkisi de sarhoştu ama, Koray Emirden biraz fazla kaçırmıştı. Sokaklarda yürürken, sallanıyorlardıda, birbirlerini kollarının altına almış bir şekilde, bağırarak şarkı söylüyordular. Etraftaki magazincileri takmayarak. Emir devam ettirdi şarkıyı sarhoş sesiyle.
"Bir tat alamıyorum! Allahım! Allahım bu çok güzel şey! Du-dur lan, o öyle değildi. Nasıldı Koray?"
Gençler öyle çok içmişlerdi ki, sarhoş olmuş, ve ne dediklerinin farkında bile değillerdi. Kafaları dağıtmak istemişlerdi ama maalesef fazla kaçırmışlardı.
"Emir, kanka gel gel, yetiş lan bunu görmen lazım! Kafamın üstünde kuşlar uçuyor görüyor musun lan? Valla çok güzel uçuyorlar görmen lazım."
"Benim kafamda da var aynısı kanka, senden bana geldiler galiba. Koray anahtarı çıkarsana kardeşim! Ay tatlılığa bak ben seni yerim ama, seni ponçik seni..."
Kahkahayı patlattı bunun üstüne Emir. Ayakta duracak vaziyetleri yoktu ikisinin de.
"Emircik! Anahtar? Anahtar yok."
"Heheheheh dışarda kaldık desene yaa.. Bi bu eksikti yeah baby mothafo- küfür yok, küfür yok!"
Kendi kendine konuşması daha da komiğine gitti Koray'ın ve o da bir kahkaha patlattı. Sonra aklına bişey geldi.
"Hande handeye meşaj, meşaj atıyom kankeyta, gelsin alsın bizi biz normal değiliz lan biz, evimize, pardon apartmanımıza bile giremiyoruz. Bu kadar içmeyecektik. Ama ben sana dedim, ben dedim bu kadar dağıtmak yok dedim, demedim mi."
"Demedin kanka, ben dedim onu da. Mesaj, mesaj değilmi lan o, yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum? Beynim yanıyor ya vallaha billaha, bi su döküver abim çok sıcak, ateş yapıyorum galiba.."
Dedi Emir, elini silah çeker gibi yaparak. Sonra da su şişesini Koray'a uzattı. Koray da Emir'in kafasından aşağı döktü.
"Oooooh sıhhatler olsun paşamız. Sıhhatler olsun. Başka isteğin arzun?"
"Ohh, iyi geldi gelmesine ama yangımın sönmedi hala."
Diye ekledi Emir ardından. Koray ise gülmekle yetindi, telefonu ters tutarak mesaj atmaya çalışıyordu.
"Niye olmuyor bu ya?"
"Ka-kanka ters, ters ters."
"Ne ters?"
Sarhoşluğun etkisiyle kelimeleri yutuyorlardı da.
"Telefon kanka, çevir. Ters yazıyorsun."
"Haa, tamam. Doğru. Göz görmüyor ki."
Telefonu çevirip mesaj yazmaya başladı.
*****
"Feriha Koray ve Emir dışarıda kalmışlar, Koray mesaj attı. Abuk subuk şeyler yazmış ama en sonuna biz dışarda kaldık kanka yazıyor."
"Mesajı göstersene sen?"
Dedi Feriha. Hande ise anında telefonu Ferihanın gözüne soktu adeta. Mesajda şu yazıyordu;
"Kime mesaj atıyom ben Emir? Kimsen bunu oku, Hande olman lazım ama sen yine de dikkat et. Çünkü biz çok meşgulüz veee; dışarda kaldık yavrum. Öptüm bye. Gelir misin imdadımıza bilmem ama biz içkiyi bu gece biraz fazla kaçırmış olabiliriz. Kıyma bize. Gel."
Feriha bastı kahkahayı mesajı duyunca. Hande de eksik kalmadı tabii ki.
"Bu nasıl bir mesajdır Hande ya, ne saçmalıyor o öyle?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O ses SENSİN! (DÜZENLENİYOR)
Novela JuvenilHiç tanınmamışken, birden tüm Türkiyenin sizi sevmesi nasıl bir duygudur sizce? Ve, hayatınızda ki eğlence yerini hüzün'e bıraksa, ne yapardınız? • "Takımıma hoşgeldin güzellik!" Demişti bana o erkeksi ses tonu ile. "Hoşbulduk!" Dedim bende utangaçc...