O ses SENSİN! || 8. Bölüm

3.2K 68 4
                                    

"Cevap versenize ne işiniz var burda!!!!"

"Feriha, kızı-"

"SUS! BANA KIZIM DEME! BANA KIZIM DEMEYE HAKKIN YOK SENİN!!! O HAKKI YILLAR ÖNCE KAYBETTİN SEN!"

"Pofuduk! Pofuduk ne oluyor! Siz?! Pofuduk geç sen içeri, ağlama tamam hadi geç sen içeri, bende geliyorum hemen!"

Feriha içeri geçti. Handeyse konuşmaya başladı.

"Bakın Sanem hanım! Niye geldiniz, neden geldiniz bilmiyorum! Ama bidaha gelmeyin. Sizde beyefendi!"

"Levent."

"Levent bey, bidaha buraya gelmenizi istemiyorum. Bunu Ferihaya ve en önemlisi Berata yapmaya hakkınız yok! Geçen gizli numaradan Ferihayı aradığınızı da biliyorum. Yapmayın Sanem hanım.

"Sen benim yıllardır ne yaşadığımı biliyormusun be! 16 senedir burnumda tütüyorlar! Ne olursa olsun, hatalarımla, yalanlarımla ve gerçeklerimle, ben onların annesiyim!"

"Bunu 16 sene önce, o hatayı yapmadan önce düşünecektiniz Sanem hanım, şimdi değil. Sizin artık pişman olmaya da hakkınız yok! Şimdi gidin burdan. Def olup gidin. Ve bidaha da gelmeyin. Çünkü ben arkadaşımın böylesine üzülmesine dayanamam. O yüzden tekrar ediyorum. Gidin, ve bidaha da gelmeyin!"

Dedi Hande ve kapıyı suratlarına kapattı.

"Feriha! Feriha'm gel buraya! Kıyamam ben sana canımın içi!"

"Neden geldiler ki onlar! Ben tam unutmuştum o lanet kadını. Tam unutmuşken neden geldi o ucube! Bana bunu neden yaşatıyorlar Hande! Benim mutlu olmaya hakkım yokmu! Ben anne baba şefkati görmeden büyüdüm. Annemin yapmadığını, babamın da YAPAMADIĞINI senin annen, baban yaptı bana. İstemiyorum onu hayatımda! Ne onu, ne de o Levent denen şerefsiz herifi istemiyorum hayatımda! Siktir olup gitsinler hayatımdan! Ne yaparlarsa yapsınlar! Sadece beni ve Beratımı rahat bıraksınlar!"

Dedi Feriha hıçkırıklarının arasında. Dayanamıyordu. Özlüyordu annesini ama, öfkesi ağır basıyordu.

"Dök içini, rahatla bitanem. Ağla. Ağla pofuduğum. Sana ağlama demeyeceğim. Diyecek bişey bulamasamda iyi bir dinleyiciyimdir. O yüzden anlat. Ne demek istersen de. İster hakaret et, ister küfür et. Ben darılmam. Ben küsmem. Yeterki sen iyi hisset. Yeterki sen iyi ol!"

"İyi ki varsın Hande'm! İyiki seninle birlikte büyüdüm canım arkadaşım! Sen olmasaydın ben bütün bu dertleri nasıl üstlenirdim? Nasıl taşırdım bu yükü omuzlarımda?"

"Hayatım, lafı mı olur! Arkadaşlar böyle günler için vardır! Ben senin yükünü hafifletmek için burdayım! Sende iyiki varsın meleğim! Hadi gel yatağına yatırayım seni, iyi gözükmüyorsun! Hadi hadi kalk!"

*****

"Ünal, saat gece'nin 1'i ve bu kız hala yok ortalıklarda. Abisinden de korkmuyor bence. Emir'i de aramak istemiyorum bu saatte. Off ne yapacağız ya biz bu kızla!"

"Benim aklımdan tek birşey geçiyor. Bu kız zaten belli okumayacak. Evlendirelim biz bunu. Okuyacaksa da kocasının yanında okur."

"Haklısın da.. Bu kız daha çok küçük."

"Kapı sesi. Esra! Küçük hanım nerdesin sen bakalım!"

"Geldim işte baba!"

"Senin hakkından en iyi abin gelir ya, neyse. Gel otur. Seninle bir konu konuşacağız."

"Buyrun konuşalım."

"Kızım, biz bir karar aldık."

"Ne kararı anne?"

O ses SENSİN! (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin