O ses SENSİN! || 18. Bölüm || Belçika, Hollanda ve Almanya

2.6K 43 2
                                    

"Ee Didem, anlatsana?"

"Ne anlatayım Ferihacım?"

"Sevgilin, yakışıklı mıydı?"

"Pek sayılmazdı ya, sadece su mavisi gözleri vardı. Ben onu amerikan sanırken çocuk türk çıktı!"

"Neeee!!!"

Diye bağırdı Hande, elinde ki çaylar ise neredeyse yeri boyluyorlardı.

"Hande yavaş yaa! Çaylar gidiyordu! Hem ne diye balıklama atlıyorsun? Önce çayları dağıt, sonra balıklama atlarsın konuya!"

Dedi Feriha, dalga havasıyla, gülerek Handeyi izleyerek.

"Boşver çayları. Didem? Ne diyordun sen?"

"Eski sevgilim türktü."

"Adı ne idi?"

"Batuhan dı. Ama çok güzel gözleri vardı bee. Bakınca böyle dalıp gidiyordum, saatlerce bakabilme kapasitesine sahiptim."

"Niye ayrıldınız?"

Diye devam etti Hande, çok meraklıydı kızımız, çok..

"Basit bir dille beni artık beğenmediğini ve eskisi kadar sevmediğini söyledi. Bende tatlı bir dille kabul edip terk ettim onu."

"Ha sen terk ettin yani, o değil?"

Diye sordu Feriha.

"Tabiki de ben terk ettim Feriha! Benim nezaman TERK EDİLDİĞİMİ gördün tatlım!"

"Kendinden de hiç ödün vermiyorsun ya, bu yönüne aşığım aşık!"

"Teşekkürler canım benim!"

*****

"Berat ya, beni ablanla nezaman tanıştıracaksın? Sıkıldım artık!"

"Sen merak etme bebeğim, en yakın zamanda!"

*****

"Emiir! Kapı kanka!"

"Boşveer, çalar çalar gider, devam yat sen."

Dedi genç sarkıcı, uyumaya devam ederek ama kapıdaki gitmek bilmiyordu.

"Amına koyayım senin zil gibi ya! Ne bu sabah sabah!"

Diye söylendi Emir ve kapıya gitti, açtı.

"İlker? Kanka bu saatte ne bu ya! Uyumuyormusun oğlum sen!"

"Emiiiiiir! Kanka kim gelmiiş!"

"Gel bak lan! Allah Allah! İlker gelmiş İlkeeeeer!! Geç kanka geç."

"EyvAllah bilader. Bu saatte ne uyuması lan bu, sen şarkıcı adamsın!"

"Şarkıcı adamsak insanız da İlker, azıcık uyumaya vaktimiz var merak etme. Ne içiyon?"

"Kahve alırım."

"Kalk yap ozaman hizmetçin yok burada."

"Lan malmısın niye soruyosun ya ne istiyon diye?!"

"Seni sinir etmek çok güzel lan! Lan Koraay! Maymun uyansanaaaaa! Misafirimize bir hoşgeldin de çocuğum ayıp!"

"Geldim anneee!"

Koray Emir'e böyle seslenince, ikisi de gülmeye başladılar.

*****

"Hoşgeldin amca, öpeyim."

Dedi Koray, sonra ise İlkerin elini öptü.

"Hoşbulduk çocuğum, gel otur şöyle kucağıma."

O ses SENSİN! (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin