O ses SENSİN! || 57. Bölüm || Acı'ya dayanıklı mı?

1.8K 37 4
                                    

•Emir'den•

Korkuyorum. Babamın suçunu bizim çekmemiz haksızlık gibi birşey! Adam neden beni arıyor ki! Ya Ferihaya birşey olursa? Ya Esra'ya birşey olursa? İkisidr benim canımdan daha değerli benim için.. Ne yapacağım ben, Allahım sen koru aklımı!

*****

"Emir, sana birşey söylemem lazım, önemli. Ama telaş yapmayacağına söz ver?"

"Ne oldu?"

"Söz ver sen!"

"Feriha söylermisin artık şunu? Ne oldu!"

"Bir kaç gündür beni siyah bir araba takip ediyor. Kim olduğunu bilmiyorum. Ama adam sürekli ve heryerde karşıma çıkıyor."

"Kaç gündür bu böyle?"

"5-6 gündür."

"Ve sen bana bunu şimdi söylüyorsun öylemi?!"

"Ya Emir ne yapayım telaşlandırmak istemedim seni!"

"Ne olursa olsun, senin bana bunu söylemen gerekirdi. Adam ne yapıyor seni taciz mi ediyor?"

"Hayır, dikizliyor- Emir, Emir bu araba! Beni takip eden adam içinde!"

Arabada giderken, önümü Ferihanın dediği gibi siyah bir araba kesti. Ve arabadan inmemi emretti.

"Allah kahretmesin!"

"Emir ne oluyor?!"

"Sakın inme arabadan."

"Ne oluyor Emir?! Korkuyorum lütfen gitme!"

Dedi yeşilim bileğimi tutarak.

"Sen inme sakın!"

İndim arabadan ve Ferhat denen piç'in karşısına geçtim. Derdiniz ne bir anlayalım ama değil mi Ferhat bey!

"Ohooo Emir Sarrafoğlu! Gezmeye mi gidiyordunuz bu güzel bayanla?"

"Ağzını topla lan! Ne istiyorsun benden?"

"Babana haber verdinmi?"

"Verdim Allahın cezası verdim! Git onun yakasına yapışsana benimkine yapışana kadar! Rahat bırak beni!"

"Ne oldu lan, korktunmu?"

Arkama baktım, Feriha korkulu gözlerle bizi seyrediyordu.

"Senden mi korkacağım!"

"Abileri! Civciv'imizin sevgilisine de bir bakın! Ne kadar da güzel öyle!"

"Lan senin ben varya!"

Dedim üstüne yürüyerek.

"Tutun şunu!"

Ferihanın arabadan çığlığını duydum.

"Sakın inme arabadan Feriha!!"

Diye bağırdım ona doğru, bu ayılar beni tutarlarken.

"Biz bu kızı Esranın yanına misafir mi etsek ki Tuğrul, ne dersin?"

"Sakın! Ona dokunmayın, isterseniz beni alın ama ona dokunmayın, onun canı tatlıdır, lütfen!"

"Çok mu seviyorsun şu meşhur 'Feriha'yı?"

"Lan şerefsiz onu bırak!"

"Bunu öğrendiğimiz iyi oldu. Bilal!! Getir kızı."

Bunu duyunca beni tutan ayıların kollarından bir şekilde sıyrıldım ve Ferhat denen şerefsize okkalı bir kafa geçirdim. Sonuç; adam yerde. Bunu yaptığım an, üstüme çullandılar ve beni gebertmeye başladılar. Ben bunun altında kalırmıyım? Kalmam! Bende onları dövmeye başladım. İyi bir dövüşçüyüm dür, hadi bakalım! Ben o ayılarla dövüşürken, Feriha'yı duyuyordum.

O ses SENSİN! (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin