"Daha iyi misin hayatım?"
"İyiyim Hande, birşeyim yok."
"Eminmisin canım?"
"Eminim Didem! Üstüme gelmeyin. Biraz dinleneyim, geçer zaten. Boşa telaş yapıyorsunuz!"
"Ne demek boşa telaş ya! Nefes alamıyordun! Neresi boşa telaş bunun?! Allahım çıldıracağım!"
"Emir sakin olurmusun lütfen? Bak iyiyim, birşeyim yok. Arada oluyor bana böyle. Büyütülecek bir şey yok!"
"Allahım ya. Koray, abi dışarı çıkalım ya hadi."
*****
Herkes gitmişti. Sadece Koray, Hande, Feriha ve Emir kalmıştı. Hande ve Koray içerideyiler. Emir ise dışarıdaydı. Feriha kendisini suçlu hissediyordu. Kendince günlerini mahfettiğini sanıyordu. Dışarıya çıktı, Emir'in yanına. Koluna dokundu. Genç şarkıcı okadar dalmıştı ki, bir an irkiliverdi
"Pardon, korkuttum mu?"
"Yok, dalmışım sadece."
"Emir?"
"Efendim Feriha."
"Ben.. Özür dilerim."
"Ne için?"
Feriha başını önüne eğdi ve utana sıkıla cevap verdi.
"Gününü, yani gününüzü.. Mahfettiğim için.. Ö-özür dilerim.."
"Ne? Bunun için mi özür diliyorsun?! Feriha bu senin elinde olan bir şey değil ki! Sadece, söyleseydin, daha makbul olurdu."
"Ama yinede çocuklar'ın maçı yarım kaldı benim yüzümden. Yani, suçlu hissediyorum.."
"Hissetme! Gerçekten suçlu hissetme!"
Dedi Emir, ve kendinden beklenmedik bir hareket yapıp, Ferihanın ellerini tuttu. Feriha ise şaşkınlığından dolayı kafasını kaldırdı ve Emir'in gözlerine baktı. Bir anlam çıkarırcasına.
"Hissetme, çünkü senden önemli hiç birşey yok bu dünyada. Yani benim için."
*****
"Nerde bu Feriha ya! Dışarıda, Allahım ya birde üstüne bir şey almamış! Daha yeni iyileşti bu kız! Ben şuna bir hırka götüreyim."
"Hande!"
Dedi Koray anlayışla Handenin kolunu tutarak.
"Bırak, bırakta konuşsunlar. Baksana, Emir cesaretlenmiş. Ellerini tutuyor. Belki bu iş bu akşam biter ha ne dersin?"
*****
"Ne demek istiyorsun? Anlamıyorum Emir."
"Bak Feriha, nasıl söylenir, ne yapılır bilmiyorum. Çünkü ben bunu hiç yaşamadım. Kalbim, bir kız için, sadece onu gördüğümde bile, bukadar delicesine çarpmadı. Ellerimin içi terlemedi hiç heyecandan. Saçmalamadım hiç bir kızın yanındayken. Bilmiyorum, çok tuhaf bir duygu.. İlk defa başıma geliyor bu. Tırnağına zarar gelse, dünyayı yakabilecek durumdayım. Çaresiz, güçsüz, ama AŞIĞIM. Kör kütük hemde. Belki karşılıksızdır. Eğer öyleyse, korkma kırılırmı diye. Söyle. Denerim. Seni tanımadan önce nasıl yaşıyorsam, öyle yaşamaya devam ederim. Belki yapamam, orasını bilemem. Ama en azından hayatımda ilk defa gerçek bir sınav veririm ve bir tecrübe edinmiş olurum. A-ama, ne olur, beni sevmiyor olsan bile, arkadaş kalmamıza mani olma. Buna dayanamam. İşte tamda bu yıkar beni."
"E-Emir. Ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Öyle bir konuştunki, seni sevmemek mümkün değil herhalde. Seni nasıl sevmem?! Sen benim platonik aşkımdın. Sonra platonikten çıktın, bir yarışma sayesinde hayatımın merkezine oturdun. Sonra gelmiş bana seni seviyorum diyorsun. İnanılır gibi değil. Senin gibi bir fenomen, bana aşık öylemi?"
"Öyle. Fenomen olmak umrumda değil. Binlerce hayranım olsun bu da umrumda değil. Benim umrumda olan tek şey sensin. Senin o baktığımda, kaybolduğum, derinlere daldığım o yeşil gözlerin. Umrumda olan sadece senin sağlığın. Kendimi geçtim. Sensin önemli olan!"
"Sen nasıl birşeysin! Allahım sana şükürler olsun!"
Feriha elini Emirin elinden çekip, yanağına koydu ve okşadı.
"Bana iki sene önce, Emir Sarrafoğlu sana aşık olacak deseler, delimisin hangi alemde yaşıyorsun sen? derdim. Ama şu an olduğum duruma bak. Sen.. Sen harikasın!"
"'Kalbimdeki umudum, sığınacak tek yurdum, karanlıktaki avuntum, olurmusun sonsuzluğum? Sevginle doğuyor günlerim, seni görünce titriyor ellerim, gülümsemenle tükenir bedenim, olurmusun yaşama nedenim? Gökyüzünde yıldızım, hayattaki yalnızlığım, beni titreten ayazım, olurmusun alınyazım? Sana yanar şu kalbim, birtek sana ağlar gözlerim, ölmeden önce son nefesim, olurmusun ecelim?' Sen, hiç bilmediğim bir ferahlık. Yakından bakmaya doyamadığım. Görmeyince özlediğim. Herşeyinle benim, benim miniğim, benim herşeyim, sadece benim sevgilim olurmusun?"
"'Ya gönlümü al аrtık sеni sеvmеsin, ya aklımı al artık ѕeni düşünmesіn, ya feryadımı duy gözlerimden hayalin sіlіnmesіn ya da canımı al bu kadar acı çekmesin.' Hayallerimi süsleyen erkeğim, kalbimin çarpma nedeni, en çok sevdiğim, ela gözlerinde kaybolduğumsun. Herşeyimle herşeyin, herşeyimle miniğin, herşeyimle sadece senin sevgilin olurum prens'im."
*****
"Ne oldu kardeşim? Tamam mı?"
Emir cevap vermek yerine, kardeşine -gülerek- sarılmakla yetindi. Koray da bu cevabı anlamıştı zaten.
"Heyt bee! Hayırlı uğurlu olsun!"
*****
"Handeeeeee!!!!!! Allaaaaaah sabahları olmasııııınnnnn!!!!!!!"
"Feriha? Feriha ne oldu yüzünde güller açıyor?! :D"
"Hande ne oldu bilmiyorsun! Emir bana çok romantik bir çıkma teklif etti!! Allahım! Hande cimcikle beni rüyadaysam uyanayım!"
Hande genç kız'ın kolunu cimcikledi.
"Aavvhh! Rüyada değilim! Allaaaaaaaah oyna Hande oynaaa!!!"
"Ben bunu biryerden hatırlıyor gibiyim?"
"Eveeett! Ankaranın bağları da büklüm büklüm yollaarııı!!"
*****
EMİRDEN MESAJ;
"Geç oldu artık, yat istersen sen. Hatta istersen değil, yatmak zorundasın. Seni çok seviyorum hayatımın aşkı. İyi geceler"
FERİHADAN CEVAP;
"Ama benim uykum yok ki? :("
EMİRDEN CEVAP;
"Feriha, yatacaksın dediysem yatacaksın prenses. Hadi, marşmarş. Bana da bir seni seviyorum yok mu?"
FERİHADAN CEVAP;
"İyi madem. Yatarım şimdi. İyi geceler. Bende seni çok seviyorum hayatımın erkeği!"
~26. BÖLÜM SONU~
##
SONUNDA ŞUNLARI KAVUŞTURDUM YAV!
26 bölüm sonra kavuştulaaaaar :D artık kolay kolay ayırmam ben bunları herhalde. Ya da ayırırmıyım? O kadar kötü müyüm kii? :D neyse, ben hasta hasta bölümleri yazmaya devam edeyim en iyisi. Sizde okuyun votelayın, okuyun votelayın! Seviyorum siziiii <3
Nur :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O ses SENSİN! (DÜZENLENİYOR)
Teen FictionHiç tanınmamışken, birden tüm Türkiyenin sizi sevmesi nasıl bir duygudur sizce? Ve, hayatınızda ki eğlence yerini hüzün'e bıraksa, ne yapardınız? • "Takımıma hoşgeldin güzellik!" Demişti bana o erkeksi ses tonu ile. "Hoşbulduk!" Dedim bende utangaçc...