O ses SENSİN! (DÜZENLENİYOR)

O ses SENSİN! || 69. Bölüm || 'Benim için çarptığını bildiğim kalbin..'

'Umut öldü mü, hayaller de ölür. Umutsuzluk yok anlaştık mı?'

-Yedi Güzel Adam

•Emir'den•

"Peki.."

Dedim buğulu bir ses tonu ile. Başka ne diyebilirdim ki? O çoktan kararını vermişti.

"Sen çoktan kararını vermişsin."

Diye devam ettim. Yaşlar gözümden yavaş yavaş akıyordu. Onda da aynısı oluyordu. İkimiz de ağlıyorduk şu an.

"Karar vermek değil, sadece doğru zamanı beklemek-"

"Ne doğru zamanından bahsediyorsun sen ya? Ne doğru zamanı?! Bu zamana kadar benim aptallığım, benim salaklığımdan bir adım öteye varamadık. Ben teslim oldum şimdi de sen aramıza kalın, koca duvarlar örüyorsun. Böyle mi bekleyeceğiz doğru zamanı? Bana martaval okuma lütfen. Sen çoktan bitirmişsin kafanda herşeyi, ölçmüşsün, biçmişsin. Kararını da söyledin şimdi, bir yükten kurtuldun. Sen beni çoktan silmişsin de benim haberim yok.."

"Yanlış anladın ben seni bitirmedim, sen bende hiç bitmedinki-"

"Daha fazla konuşmamamız ikimiz için de daha iyi olacak, yoksa birbirimizi kıracağız ve iş daha da sarp'a saracak. O yüzden sus!"

Dedim elimde ki yüzüğü cebime koyarak. Ve o sinirle öyle bir basmıştım ki gaza..

*****

Prova yaptıktan sonra Feriha'yı eve bıraktım ve bende evde duramayacağımı anladım. Feriha indikten sonra arka arkaya sürmeye başladım. O da arkasına baktı, benimde ineceğimi sanmıştı galiba. Bir kaç saniye baka kaldı, sonra da ben sert bir bakış atıp uzaklaştım ordan. Yolda Koray aradı.

"Efendim Koray."

Dedim keyifsiz sesimle.

"Oğlum Feriha gelmiş sen nerdesin?"

"Hills'e gidiyorum, kafa dağıtmaya."

"Niye lan, noldu?"

"Hills'e gel, anlatırım."

"Tamam şampiyon, orda görüşürüz."

"Hadi eyvAllah."

"EyvAllah."

*****

"Kanka yavaş lan, dokunacak şimdi."

"Bu gece bana engel olma Koray kurbanın olayım bu gece elleme beni."

"Oğlum doğru dürüst anlatmadınki işin aslını!"

"İşin aslı ne biliyormusun kardeşim? İşin aslı bu!"

Dedim ve cebimde ki yüzüğü çıkarıp koydum masaya.

"Bu.. Bu bizim yengeye seçtiğimiz yüzük lan, ne işi var sende oğlum bunun?"

"Yengeye seçtiğimiz yüzük.. Ne kadar tuhaf değil mi? O gün havalara uçuyorduk mutluluktan, bugün ise mutsuzluktan dibe battığımı hissediyorum. Hayat ne acımasız be!"

Dedim ve bir bardağı daha indirdim miğdeme.

"Vur kadehi ustam, bu gece de sarhoşuz!"

Diye ekledim sözlerime.

"Ver lan şunu, ver!"

"Koray bırak! Bırak!"

"Naparsan yap lan banane!"

"Hatırlıyormusun o günü? Ne kadar da mutluydum.."

"Hatırlamazmıyım oğlum.. Unutulurmu o gün.. Efsane!"