2 • Onu Seçiyorum

16.8K 1.9K 192
                                    

Multimedya: Bryton & Anthony

Ben Cocks | So cold

Yorum ve oylarınızı bekliyorum 😍

Keyifli okumalar...

Büyük amaçlar için küçük şeyler feda edilebilirdi. Benim hayatım ırkımdan bir çoğunun hayatının kurtulması pahasına feda edilebilir mi? Zaten fazlasıyla uzun bir hayat yaşamadım mı? Ne kadar yaşarsan yaşa hayat sana az, ölüm ise soğuk gelirdi.

Daha çokta korkutucu.

Ama benim korktuğum şey bu değildi. Ölmek istediğim çok zaman olsa da şimdi öyle hissetmiyordum. Anthony hayatımdaki tek kişiydi. Sürekli başını derte sokan baş belası bir arkadaş gibi.

Bu güne kadar onun ölmemesini sağlayabilmiştim. Onu bir şekilde engellemiştim ama ben gittiğimde ona ne olacaktı? Kendini koruyabileceğinden emindim. Sorun kendini korumak isteyip istemeyeceğiydi.

Neden beni böyle bir işe bulaştırdığını bilmiyordum. Son zamanlarımızda öyle büyük bir kavgamızda olmamıştı. Zaten Tony kin güden biri değildi . En azından bana karşı... Belki de artık sürekli etrafında onu kısıtlayan biri olsun istemediğinden belki de bambaşka bir sebepten bunu yapmıştı ama beni böyle bir tehlikeye atacak nasıl bir sebebi olduğunu anlayamıyordum. Onunla yıllarım geçse de onu bazen çözmek çok zordu.

Felix'in yanında durmuş öylece aşağıdaki gürültüyle konuşan insanları izlerken ne düşüneceğimi artık bilmiyordum. Tony'e bakmıyordum çünkü öfkeme yenik düşmekten korkuyordum. Ona Neden? diye bağırmak istiyordum. Ben böyle bir görev için yeterli değildim, bunu o da biliyordu.

Öyleyse neden?

Felix bana bir asker seçmemi söylemişti. Tüm askerler benim seçilmiş olmamdan memnun olmasalarda çoğu benimle birlikte gelmek istiyordu. Kendilerini ispatlamaya çalışan bir grup zavallı.

En güçlülerini seçeceğimi düşünüyorlardı ve herbiri bana kendi ismini bağırıyordu. Ben ise öylece durmuş ne yapacağımı düşünüyordum.

Gürültü artık öylesine artmıştı ki Felix bana içeri geçip bir karar vermem için sessiz bir ortamda düşünmemi söyledi. Bu beni biraz olsun rahatlatmıştı. Hızla içeri girip görkemli salonda kendimi altın işlemeli bir koltuğa attım. Kafam patlayacak gibiydi. Tanrı aşkına, ben böyle bir durumun içine nasıl düşmüştüm?

Bir karar vermem için düşünmem gerekiyordu ama beynim en olması gereken yerde çalışmıyordu. Kimi seçmeliydim? Argentum'un en güçlü askeri kimdi? Taylor mu? Yoksa Brain mı? Ben kesin ölürdüm ama Felix'in mesajını benden sonra kim götürebilirdi?

Alt katta bir gürültü duyuldu. Biri askerlerle tartışıyordu. Sonra birden Anthony yanımda belirdi. Peşinde ise iki asker... Anthony kendini çeken askerlerden birinin karnına bir yumruk indirdi. Sonraki yumruğu ise diğerinin suratına geldi. Sivri dişlerini çıkarıp onlara tıslarken "Size sadece veda edeceğim dedim." dedi. Askerler toparlanıp tekrar ona yönelmişti ki aralarına girdim.

"Sadece vedalaşmama müsade edin. Sonra gidecek." dedim. İki askerde bir kaç saniye birbirlerine baktılar. Beni dinlemeyebilirlerdi ama sanırım onlarda döneceğime inanmadıkları için başlarını sallayıp Tony'ye öfkeli bakışlar atmakla yetindiler ve salonun diğer ucuna yönelip Tony'i beklemeye başladılar.

MEZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin