Multimedya: Melanie & Julian
Keyifli Okumalar 😁
⛥
"Julian!" diye gözlerimi açtığımda bir gülme sesi kulaklarıma doldu.
"Günaydın Melanie." dedi bir ses. "Rüyanda ölü sevgilini mi gördün? Dur tahmin edeyim! Yeni lider onu ateşe veriyordu ama kabul et güzeldi. Anılarına sızmak... Ve seni en büyük iki korkunla yüzleştirmek... Ah! Çok keyifliydi."
Kabustu! Tanrım, korkunç bir kabustu! Lanet cadının eseriydi hepsi...
Yattığım yerde doğrulduğumda Ariana'yı boydan boya pencereye yaslanmış keyifli bir ifadeyle bana bakarken buldum. Yataktan hızla kalkmaya çalıştım ama geri çekilip olduğum yere çivilendim.
"Yerinde kalsan iyi edersin kızım. Liderin kesin emri var. Bu odadan dışarı çıkamazsın."
"Bana kızım deme!" dedim dişlerimin arasından.
Omuz silkti. "Törene 1 saat var. Buna rağmen seni neden uyandırdığımı merak ediyor olmalısın."
1 saat! Evet, hiçbir şey için geç değildi. Julian bu binadaydı ve benim sadece onu bulmam gerekiyordu.
Ariana sessizliğime karşı, "Seni uyandırdım çünkü..." dedi. "Zamanını uyuyarak değil acı çekerek geçirmeni istiyorum. Kabuslarının gerçeğini bire bir yaşarken yüzündeki acıyı keyifle izlemek istiyorum."
"Sirena geldiğinde ben de senin acı çekişini izleyeceğim. Sonra da ölümünü."
Bir kahkaha attı. "Sirena havlar ama ısırmaz. Ben onun annesiyim. Beni öldürebileceğini mi sanıyorsun? Onu tanıyorum. Bana sadece acı çektirmek istiyor ama beni seviyor. Beni öldürecek fırsatı vardı ama yapmadı, yapamaz. Cesur değil, aksine fazlasıyla korkak."
"O senin kızın." dedim. Onun iğrenç karakterini çözmüştüm ama yine de hayret etmekten kendimi alamıyordum. "Kendi çocuğuna karşı nasıl bu kadar acımasız olabilirsin?"
Bakışları karardı ve yüzü kasıldı. "Onu hiç istemedim. Onu doğurmamın tek nedeni onun sayesinde Darian bana dönme ihtimaliydi, hata ettim. Dönmedi çünkü annene aşıktı. Ne yaptı biliyor musun? Beni istemedi ama onu istedi. Sirena'yı..."
"Ona yalan söyledin." dedim gözlerim irileşirken. "Darian'nın kendisini istemediğini sanıyor."
Dudakları ürpertici bir şekilde yana kaydı. "Gerçekten istemedi. İsteseydi bize geri dönerdi. Hem Kate'i hem de Sirena'yı istiyordu. Bazen bir tarafı seçmen gerekir, o da bize dönmeyerek tarafını seçti ve bedelini de ödedi. Canının ölesiye yanmasını istedim ve yaktım da."
"Ne yaptın?" dedim tereddütlü bir sesle.
"Kızının ölümünü izlettim."
"Ama Sirena yaşıyor."
"Bunu sen biliyorsun. O ise gözlerinin önünde yanan bir eve daldı ve sadece kızının kararmış kemiklerini buldu. Onun canlı canlı yandığını sanıyor. Nasıl bir acı düşünsene!"
Adeta kanım donmuştu. "Sen nasıl bir şeytansın böyle?"
Darian'a kızının öldüğünü düşündürmüş, Sirena'ya ise yıllarca istenmemiş bir çocuk olduğunu hissettirmişti. Bu kadın tamamiyle şeytanlaşmıştı. Zalimlikte sınır tanımıyordu.
Kahkahalarla güldü. "Aklından geçenleri biliyorum Melanie. Sirena döndüğünde ona bunları anlatacaksın. İstediğini yap. Anlat ona ama sana inanmayacaktır çünkü yıllarca onun beynini yıkadım ben. Darian'ın onu istemediğini düşünmüyor, buna derinden inanıyor. Hele de sizin mutlu aile tablonuzu defalarca izledikten sonra..." Pencereden dışarıya baktı ve, "Ayrıca..." diye devam etti. "Bence Sirena'yı değil sevgilini düşün." Bakışlarını bana çevirip eliyle gelmemi işaret etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEZAR
Mystery / Thriller(TAMAMLANDI) Yıkılan bir dünya... Ve vampirlerin hüküm sürdüğü bir yeraltı ülkesi... Sepulcrum... Kurt adamların işgalleri başlamışken artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. İki vampir savaşçı büyük bir görev üstlenirken yeraltı t...