Multimedya: Nothing More | Here's To The Heartache
Oldukça uzun bir bölüm sizi bekliyor.
Keyifli Okumalar...🔫
Hala sakinleşmeye çalışırken karşımdaki yerde baygın yatan 3 kurda baktım. Eserlerime...
Evet, az önce beni çıldırtan Julian'ın suratına ellerimi kurtarıp bir yumruk geçirmiş ve Valeria'ya doğru atılmıştım ki ona ulaşsaydım bir yumrukla kurtulamayacağı aşikardı. Önüme çıkan 3 kurt gazabıma uğrarken Sara biraz ucuz yırtmıştı çünkü Julian beni zaptetmek için duvara mıhlamadan önce sadece kolunu kırabilecek zamanım olmuştu.
Kurtlardan bakışlarımı ona çevirdiğimde "Blöf yapmıyorum Melanie." diye tısladı yüzüme doğru. "Eğer böyle bir şeye bir daha yeltenirsen Anthony'nin işini kendim bitiririm."
"Onu dokunursan." dedim öfkeyle parlayan gözlerimi gözlerinden ayırmadan. "Kendi ateşini kendin yaratırsın."
Bir kaç saniye yüzümü inceledi. Sonra beni bırakıp geri çekildi ve "Sakinleş, sonra konuşacağız." deyip metronun diğer ucundaki Calina'nın yanına yürüdü.
Tony hala ayılmamışken bir kurt gelip beni sertçe yere oturttu ve gözlerini üzerime dikip her an ona saldıracakmışım gibi tetikte beklemeye başladı. Ona bakıp şeytani bir şekilde gülümsedim ve kurt tedirgin bir şekilde kıpırdandı. Başka bir zaman olsa onunla oynamak keyifli olabilirdi ama şimdi çözmem gereken büyük bir sorun vardı.
İki sarışını nasıl öldüreceğim sorunu...
Tekrar Tony'e gözlerimi çevirdiğimde Valeria'nın ona üvez zehri verip bağlamasını izledim. Kimse bana ne bir serum vermeye ne de bağlamaya yeltenmişti. Tony'i etkisiz hale getirirken bana dokunmamalarını anlayamıyordum ve onu öyle görmek gitgide daha da öfkelenmeme neden oluyordu.
"Size bunların bedelini ağır ödeteceğim." dedim dişlerimin arasından. "Hepiniz bana bulaşmanın cezasını ödeyeceksiniz." Julian beni duymuş olmalı ki başını bana çevirdi ve güldü. Evet, tam olarak pişkin bir şekilde başını yana yatırıp güldü.
Ben ona içimden küfürler yağdırırken Julian Calina'nın konuşmasıyla tekrar ona döndü. Bende küfürlerime ara verip konuşmalarına dikkat kesilerek dinledim.
"Onu neden istiyor sence?"
"Bilmiyorum ve ilgilenmiyorum." diye cevap verdi Julian.
"Belki de ona aşıktır." dedi Calina. Julian tekrar bana baktığında o da onları dinlediğimi biliyordu. Bir kaç saniye kısık gözleri üzerimde oyalanırken ben konuşmalarından bir anlam çıkarmaya çalıştım. "Anthony'nin anlattıklarına göre onunla evlenmek bile istiyor olabilir. Ya da sadece gönül eğlendirmek..." O bir kahkaha atarken Julian hala bana bakıyordu.
"Ama sırf bunun için böyle bir anlaşma yapması fazlasıyla mantıksız olurdu öyle değil mi?" dedi Calina gülmesini sonlandırarak.
Julian başını hızla ona çevirdiğinde "Nedeniyle ilgilenmiyorum Calina." dedi dişlerinin arasından. Birden bire öfkeli bir ifadeye bürünürken "Atratus'tan başka hiçbir şeyle ilgilenmiyorum." diye devam etti.
Başımı yanımdaki kurda çevirdiğimde "Sakinim." dedim. "Git ve lidercilik oynayan iki yüzlü vampir efendini çağır." Aslında kurdun haber vermesine gerek yoktu, Julian zaten söylediklerimi duymuştu. Amacım sadece onu aşağılamaktı ve yüzünün kasılmasından anladığım kadarıyla başarmıştımda.
Yine de kurt yanına gidene kadar Julian öylece dikilmeye devam etti. Kurdun söylediklerini dinledikten sonra da yürüyüp tek dizini yere dayayarak yanıma eğildi. Şu an onu öldürmek istesemde gözlerim Tony'e gidince içimdeki ateşi kontrol altına aldım ve "Bak!" dedim. "Birine sizin müthiş planınızı anlatacağımızdan endişeleniyorsan, bunu yapmaya bizimde niyetimiz yok. Sadece izin ver, Caeruleus'a gidelim. Kimsenin canının yanmasına gerek yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEZAR
Mystery / Thriller(TAMAMLANDI) Yıkılan bir dünya... Ve vampirlerin hüküm sürdüğü bir yeraltı ülkesi... Sepulcrum... Kurt adamların işgalleri başlamışken artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. İki vampir savaşçı büyük bir görev üstlenirken yeraltı t...