33 • Doğru Olamaz

9.8K 1.4K 254
                                    

Multimedya: Sirena🔮

Keyifli Okumalar...


Julian Andrey Komarov

"Sakin ol!" dedi belki onuncu kez Julian ama Anthony'nin gözü hiçbir şeyi görmüyor gibiydi.

"Bana bir daha o cümleyi kurarsan eğer seni yukarıdaki yaratıkların önüne atarım ve emin ol, vampir etine bayılıyorlar." Julian'ın yanından hızla geçip Sara'nın evine girdi. Askerler Sara'yı getirmek için gitseler de geri döndüklerinde onun pek iyi olmadığını söylemişlerdi.

Julian daireye girdiğinde gözleri hemen yerde başı öne eğik bir şekilde titreyen Sara'yı buldu. Anthony'de böyle bir durum beklemiyor olacak ki öylece ona bakıyordu. Julian onun yanında diz çökerken yerdeki kan birikintisine bakmaktan kaçındı.

Sara hafifçe başını kaldırıp ona baktığında "O şizofren..." demişti ki güçlü bir titreme eşliğinde öğürmeye başladı ve yine kan kustu.

Julian başını çevirip Valeria'ya baktı ve endişeyle, "Bu serum onu öldürür mü?" diye sordu.

"Ne kadar aldığına bağlı ama şimdiye kadar ölmemişse Şizofren Vampir ona fazla vermemiştir. Bu kadarcık şeyle de ölmez." dedi Valeria. "Sadece vücudu zehiri dışarı atmaya çalışıyor."

Sara kendini biraz daha toparladığında, "Onu öldüreceğim." diye kükredi.

"Sıraya gir." dedi Valeria.

Julian Valeria'ya uyarıcı bir bakış atıp tekrar Sara'ya döndü. "Daha iyi misin?"

"Muhteşemim." dedi Sara alayla.

"Bu iyi misin faslı ne zaman bitecek?" dedi Anthony Sara'ya yaklaşırken. "Çünkü hala cevap beklediğim sorular var. Melanie nerede kurt kız?"

Sara ona öfkeyle bakıp tekrar Julian'a döndü. Julian ise şu an Anthony'nin yüzünü dağıtmak istese de sadece dişlerini sıkmakla yetiniyordu çünkü gerçekten ortada hala cevap bekleyen büyük bir soru vardı.

"Gitti." dedi Sara.

"Gitti?" diye sorguladı Anthony.

"Atratus'tan kaçtı."

Julian bir an duyduğu şeyle iliklerine kadar ürperdi. Anthony ise yanındaki duvara güçlü bir yumruk geçirdi. "Biliyordum. Bunu yapacağını yemin ederim ki biliyordum. Ondan gözümü bir an ayırmamam gerekirdi."

"Nasıl kaçabilir?" dedi öfkelenerek Julian. "Atratus kapısını açamaz."

"Ben açtırdım." dedi Sara. "Lanet ilaç yüzünden ne söylerdiyse yaptım. Hatta..."

Birden bir asker telaşla içeri girince hepsi ona doğru döndüler. "Efendim, Calina Harper..."

"Ne oldu Calina'ya?" dedi Julian ayağa fırlarken.

"Melanie'le beraber." dedi Sara. "Onu da ben çıkardım."

Anthony ve Julian'ın bakışlarını kesiştiği kısacık an da ikisi de bunun sonucunun ne olacağını biliyordu. Anthony kapıya yönelirken, "Nereye?" diye sordu Valeria.

"Bu saçma şehire gelmek aptallıktı. En başından beri..." dedi Anthony ve başını Julian'a çevirdi. "Seni en başında öldürmem gerekirdi. Her saniyemin değeri olmasaydı bunu şu an çoktan yapmıştım. Söyle adamlarına o lanet şehir kapısını açsınlar. Ben gidiyorum ve dua et Komarov, Mel'e bir şey olmamış olsun. Yoksa sana bu kez insaflı davranmam."

İçerdeki askerler Anthony'in konuşması üzerine başlarını Julian'a çevirdiler. Bu bir nevi Anthony'nin saygısızlığın cezasını vermesini beklediklerini gösteriyordu ama Julian ne onlara ne de Anthony'e tek kelime kurmadı çünkü her kelimesinde haklı olduğunu biliyordu. Anthony onun konuşmamasına daha da öfkelenerek, "Kendi işimi kendim görürüm o halde." dedi ve hızla gözden kayboldu.

MEZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin