33.Bölüm

31 3 2
                                    

Melda'nın ağızından...

Işte o soru, Eş olarak kabul ediyormusunuz?. Bağırmak istiyorum Hayır diye...şu an sadece Baranın yanında olmak istiyorum. Hayır Melda yapma sakın, ağlamaya başlama herkesin önünde. Herkes bana bakıyordu neden ki?...unutmuşum, şu an Nikahmasasında benden evet cevabını duymak icin ağızım icine bakıyorlar resmen... ben bunu yapamam...kendime, Barana... yapamam. Yapmicam! Nikah Memuru yeniden konuşmaya başlıyor.

Nikah Memuru: Melda hanım, soruyu tekrarlamamı istermisiniz?

Başımı olumlu anlamda sallıyorum ve Nikah Memuru soruyu tekrarlıyor.

Nikah Memuru: Siz Melda Mertoğulu, Akın Bulutu, hastalıkta, sağlıkta, iyi günde ve kötü günde hic kimsenin etkisi altında kalmayarak Eş olarak kabul ediyormusunuz?

Haydi Melda, yaparsın. Sen bunu istemiyorsun ki...senin şu an da tek istediğin şey Baran, ve o şu an Amerikaya gitmek üzere...acele et kızım! Kendimden emin bir şekilde mikrofona yaklaşıyorum. Herkes heyecanla bekliyordu.

Melda:...hayır!

Bazıları refleks olsa gerek alkışlamıştı, Ailem ise şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu. Özür dilerim ama yapamazdım hemen kalkıp dışarı koşuyorum bir taksi bulup hemen havaalanına gidiyorum. Ben şimdi onu nasıl bulucam burda kocaman Havaalanı. Aramayı deniyorum ama kapalı...yok canım olmaz, ucmuş olamaz değil mi? Bukadar cabuk olmaz....olmamalı!. Anons, tabi ya! Anons yapmaları lazım hemen karşıdaki duyuru ofisine gidiyorum. Bilgisayarın önünde birşeyler yapan bir kadın vardı.

Melda: pardon cok acil birini anons etmeniz lazım hemen! Ucaktaysada o ucağın hemen inmesi lazım cok önemli lütfen!

Calışan: Hanımefendi lütfen sakin olun benim böyle bir yetkim yok.

Melda: ya acil diyorum ölüm kalım meselesi ne olur...

Gözlerini deviriyor ve biraz düşünüyor sonra yeniden konuşmaya başlıyor.

Calışan: ismini söyle, sadece öyle anons edebilirim...

Melda: Melda Mertoğulu...

Kadın tam anons edicekken ne dediğimi anlıyorum ne Melda Mertoğulusu be sensin Melda Mertoğulu! Salak Melda! Hemen kadını durduruyorum.

Melda: Baran!...Baran Mertoğulu cok pardon.

Yeniden Gözlerini deviriyor ve anons etmek icin mikrofona yaklaşıyor...ama ben dayanamıyorum daha fazla böyle olmaz ki...

Calışan: Sayın, Baran Mertoğulu lütfen-

Kadının elinden mikrofonu alıp kendim konuşmaya başlıyorum.

Melda: Baran! Aşkım benim, Prensesin ben evlenmedim lütfen gel Baran seni seviyorum ben-

Kadın elimden mikrofonu hızlıca cekiyor.

Calışan: ne yapıyorsun sen delirdin mi? Işimi kaybedebilirim bu yüzden biliyormusun?...lütfen güvenlik cağırmadan git burdan.

Haklıydı ama...fazla bile dayandı bana. Baran gitti...gitti bitti herşey...Artık Melda ve Baran yok....Melda ve Baranı bırak bana artık hayat bile yok, Babam beni bu yaptığımdan sonra asla affetmez...bu benim umrumda değil ama Baran olsaydı bunların hepsine dayanmam daha kolay olurdu... Gözlerim dolarken arkamda duyduğum ses ile şok geciriyorum.

Baran: Prenses...

Hemen sese doğru dönüyorum. Baran! Aşkım burdasın. Geldin. Hemen Barana doğru koşup boyuna atlıyorum. Birbirimize sıkıca sarılıyoruz. Ayrıldığımızda gülerek yüzüme bakıyor ve yüzümü avucluyor.

Güneşin YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin