66.Bölüm

18 0 0
                                    

Melda'nın ağızından...

Kızımı aldı benden. Kızımı alıp gitti, onunla birlikte gitti. Yağmuru götürdü! Aldı onu benden kopardı. Gitti, kızım gitti, Baranda gitti...gittiler. Bacaklarım çok güçsüzdü şu an, başıma bir ağrı girmişti. Kendimi çok zayıf hissediyorum, çok kırılgan...ama bir okadarda öfkeli. Içimde öyle bir öfke vardı ki kendimi kontrol edemiyorum. Cem denen şerefsiz yanıma gelince kendime hakim olamıyorum. Ceme saldırıyorum ve onu yumruklamaya başlıyorum.

Melda: geber pislik! Herşey senin yüzünden! Hepsi senin yüzünden!

Cem bu yaptıklarımdan sanki keyif alıyormuş gibi piskopatca gülüyor. Bu beni sadece daha fazla tahrik ediyordu. Bağırmaya başlıyorum.

Melda: hayatımı maffettin şerefsiz piç!

Onu yere düşürüp daha fazla vurmaya başlıyorum. Bir araba evin önüne park ediyor. Içinden Zeynep abla ve Tolga abi çıkıyor ve beni bu halde görünce hemen yanıma koşuyorlar.

Zeynep: Melda ne yapıyorsun?

Tolga abi beni uzaklaştırmaya çalışıyor. Bağırmaya devam ediyorum.

Melda: Nefret ediyorum senden defol!

Kesinlikle kendimi kaybetmiştim. Gözlerimden yaşlar süzülürken delirmiş gibi bağırmaya devam ediyordum. Cemin öylece yerde durup sanki hiç birşey yokmuş gibi davranması beni çıldırtıyordu. Zeynep abla yüzümü avucluyor.

Zeynep: Melda sakin ol lütfen, bana bak

Cemden başkasını göremiyordum. Öyle bir sinir vardı ki içimde.

Melda: defol! Git burdan! Git burdan!

Tolga abinin kollarında çırpınmaya başlıyorum. Zeynep abla beni sakinleştirmeye çalışıyor.

Tolga: yeter artık git sende, neden burdasın hâla görmüyormusun kızın halini?

Cem yavaşca yerden kalkıp yürümeye başlıyor. Hâla kendime hakim olamıyordum. Zeynep abla ve Tolga abi beni eve taşıyor ve odama götürüyorlar. Yatağı görünce adeta midem bulanıyor. Dün gece ne oldu bilmiyordum. En son hatırladığım Cemin bana verdiği ilaç yüzünden bayılmamdı...ya bana birşey yaptıysa?...ya benden...yararlandıysa. Midem gerçekten kalkıyor ve hemen tualete koşuyorum. Içimde ne varsa çıkartıyorum. Zeynep abla hemen yanıma geliyor ve saçlarımı tutuyor. Beni bu halde görmesini istemiyordum.

Zeynep: kızım ne oldu sana? Baran nerde anlat artık.

Olanlar aklıma geldikce gözlerim doluyordu. Sanırım gözyaşlarım asla durmayacaktı. Yine ağlamaya başlıyorum.

Melda: Baran gitti Zeynep abla

Kendimi onun kollarına bırakıyorum ve hıçkırarak ağlamaya devam ediyorum.

Melda: Yağmuruda aldı gitti

Zeynep abla hâla neler olduğunu bilmiyordu ama bana yinede sarılıyor ve beni sakinleştirmeye çalışıyor. Bu yüzden onu çok seviyordum. Hiç birşey sorgulamadan sadece yanında olabiliyordu.

Melda: dayanamıyorum artık

Herşey çok fazla geliyordu. Gözlerim ağırlaşmıştı, bacaklarım güçsüzdü, kafam yerinde değildi...zayıftım...bunları kaldıracak güçte değilim. Gözlerim kapanıyor ve Zeynep ablanın kollarına düşüyorum.

Baran'ın ağızından...

Neden, neden bunlar bizim başımıza gelmek zorunda? Ben neden böyle birşeyi yaşamak zorundayım? Melda bana bunu nasıl yapar? Bu benim yıllardır tanıdığım, sevdiğim, aşık olduğum kadın olamaz, bu benim karım olamaz. Melda bana aşık, bana bunu nasıl yaptı? Neden yaptı?! Neden?! Onu bizim odamızda, bizim yatağımızda bir başkasıyla gördüğüm anda hissettiğim duyguyu anlatamam. Ilk kez kendimi ondan bukadar uzak hissettim...ilk kez ondan soğudum...ilk kez ona karşı kötü bir duyguda hissettim. Ama lanet olsun ki ona hissettiğim aşk bütün bu hissettiklerimden daha büyük! Kahretsinki aşkım bütün duygulardan daha kuvetli! Okadar öfkeliyim ki...direksiyona vurmaya başlıyorum ve bağrıyorum.

Güneşin YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin