68.Bölüm

17 1 0
                                    

Melda'nın ağızından...

Bana boşanalım dedi, bu kim? Şu an benim karşımda duran adam kim? Tanıyamıyorum onu. Bu Baran olamaz, olmamalı. Bana böyle birşeyi nasıl söyler? Beni daha dinlemedi bile, daha dinlemeyi denemedi bile! Bu mu onun aşkı? Bu mu onun sevgisi? Bukadar kolay nasıl herşeyi silip atabiliyor? Söylediklerine hâla inanamıyorum. Eğer bu bir rüya değilse umarım şaka yapıyordur...ama kimi kandırıyorum ki? Gerçeyi herkes biliyor. Baran ciddiydi. Konuşmakta çok zorluk çekiyordum. Şu an kesinlikle ağlamamalıydım.

Melda: b...boşanmak istiyorsun...öylemi?

Yutkunuyorum. Sesim çok titremişti ama ağlamıyordum. Güçlü olmam lazım şu an. Yüzüme bakamıyor.

Baran: ben sadece ikimiz içinde en iyisi olsun istiyorum.

Sahte bir gülümseme takıyorum yüzüme. Yavaş yavaş gözlerimin dolduğunu hissediyorum.

Melda: en iyisi boşanmak demekki....tabi ya ben nasıl düşünemedim. En basit kaçış planı....çok güzel, boşanmak evet!

O tam birşey söyleyecekken ayağa kalkıyorum ve kapıyı işaret ediyorum.

Melda: git artık Baran...

Baran: Melda ben-

Sözünü kesiyorum

Melda: git!

Başını yere eğip evden çıkıyor. Hemen odama koşuyorum ve kendimi yatağa atıyorum. Biriken gözyaşlarımı serbest bırakıyorum. Neden? Neden böyle yapıyor? Nasıl bukadar değişti? Beni dinlemesi lazım, yanımda olması lazım! Bukadar kolay olmamalı...ben bunu nasıl affedebilirim? Bilmiyorum. Baran beni affetmeye çalışıyormuş gibi görünüyor belki ama ya ben? Ben onu nasıl affedicem? Beni dinlemedi, bana inanmadı, yüzüme bakmadı, terk etti şimdide boşanmak istiyor. Ben bütün bunları nasıl unutucam? Belkide bizim hikayemiz çoktan bitmiştir...belkide bizim mutlu bir sonumuz yoktur...belkide bu bizim sonumuzdur. Birden aklıma gelen şeyle yerimden fırlıyorum. Ben o gece...Barana bir video çekmiştim, tam o sırada kapı çalmıştı ve Cem gelmişti. Eğer şu an düşündüğüm şey gerçekten düşündüğüm gibiyse herşeyi kanıtlayabilirim. Hemen telefonumu çıkarıp videolara bakıyorum. Işte burda, son video...

Bütün o yaptığım konuşmamdan sonra zil çalıyor...ben ayağa kalkıyorum ve kapıyı açıyorum ve karşımda o vardı işte, Cem. Bana verdiği o her neyse işte o şey yüzünden bayılıyorum. Beni o pis elleriyle kucağına alıyor ve yukarı çıkarıyor. Beş dakika sonra salona iniyor ve kendini koltuğa atıyor.

Videoyu ileri sarıyorum

Sabah olduğunda yeniden yukarı çıkıyor. Sonrada Baran geliyor...gerisini biliyorum zaten.

Pislik herif...elimdeydi işte...aramızda hiç birşey olmadığının ispatı, hemen Barana gönderebilirdim. Ama ben bunu yapmicam, yapamam. Baranın bana güvenmesi lazımdı, bana inanması lazımdı, beni dinlemesi lazımdı ama yapmadı. O ilk fırsatta herşeyi bırakmayı tercih etti...bu videoyu gördükten sonra bana geri dönse ne olur ki? O bana kendiliğinden geri dönmedi... gözyaşlarım akmaya başlıyor. Başımı yastığa gömüyorum, sesimi kimse duymasın diye. Madem boşanmak istiyor, boşanalım ozaman.

Sabah:

Sabah erkenden kalkıp hazırlanıyorum, yüzüme sahte bir gülümseme takıyorum. Zeynep abla dün bütün gece çocukların yanındaydı, bizde kalmıştı. Inşallah olanları duymamıştır. Yağmurla ikizleride hazırlıyorum ve birlikte hastaneye gidiyoruz. Yolda bir sürü soru sormuşlardı Melek hakkında, çok tatlılardı. Hastaneye geldiğimizde hemen Yaseminin olduğu odaya çıkıyoruz. Ikizler hemen Yaseminin boynuna atlıyor.

Güneşin YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin