Baranın ağızından...
Gazeteye fotoğraflarımız basılmıştı hemde ilk sayfaya. Dayım bizden hesap soruyordu. Belkide şu an en doğru zaman herşeyi itiraf etmek icin. Zaten söyliyecektim hemen şimdi herşey bite bilir. Dayım bize bakıyordu.
Bülent: susmayın! Birşey söyleyin!
Melda: Baba biz
Hayır Melda, bu sefer yalanlar uydurarak geciştirmeyecez. Sözünü kesiyorum.
Baran: Dayı...
Herşeyi söylemek üzereydim. Hic birşeyi düşünmüyorum. Hic birşey umrumda değildi....Melda dışında, son kez ona bakıyorum onun gözlerine bakıyorum. Gözleri dolmuştu, benim ona bakmamla bir yaş akıyor. Artık onun gözlerini okuyabiliyordum, onun ne söylemek istediğini gözlerinden anlıyordum...istemiyor...söylememi istemiyor herkesin herşeyi öğrenmesini istemiyor...ama bilmeleri lazım, ne yapıcam ki ben...
Baran: biz...
Bu dünyadaki herkesten cok Melda önemliydi benim icin, ona bunu yapamam. Istemediği bir şeyi yapamam. Derin bir nefes alıp konuşmaya başlıyorum.
Baran: biz orda tesadüfen karşılaştık.
Melda bana şaşırarak bakıyor. Endişeli yüzünü hemen bie tebessüm yerleşiyor. Dayım ise sahte bir kahkaha patlatıyor.
Bülent: tesadüfen mi? Sen benimle dalgamı geciyorsun, bu haber ne!
Baran: yeğenin yerine basit bir habere inanmayı tercih ediyorsan edebilirsin dayı, ama biz gercekten tesadüfen buluştuk! Hani sen demiştin ya hafta sonu evde olmayın işte bende kafa dinlemek icin ağvaya gittim Meldada arkadaşlarıyla ordaydı, yanlız olduğumu görünce onlarla takılmamı istedi. Bende kuzenimle vakit gecirmemi böyle iğrenc bir tarafa cekeceklerini düşünmiyerek onayladım!.
Dayım hic sözümü kesmeden dinlemişti. Şu an o kendini kötü hissediyordu biliyorum ama aslında ben daha kötüydüm...cünkü aslında o haberdeki herşey doğruydu ve ben şu an bu doğruları yalan olarak satıyordum ve kendimi cok kötü hissediyorum...eminim Meldada böyle hissediyordur.
Bülent: Baran, tamam bak
Sözünü kesiyorum
Baran: kuzenimle vakit gecirdiğim icin özür dilemem dayı.
Yanlarından ayrılıyorum. Ama orda olanları izliyorum. Bu sefer dayım Meldaya bakıyordu. Meldanın gözleri yine doluydu.
Bülent: kızım, ben...
Melda dayımın sözünü kesiyor.
Melda: sakın birşey söyleme Baba tamam. Bunu unutma Baba, bu günü unutma!
Meldada ordan ayrılıp yanıma geliyor. Hic birşey söylemeden gececekken ben onu durduruyorum ve kulağına birşey fısıldıyorum.
Baran: bir saat sonra koruda buluşalım.
Kafasını olumlu anlamda sallıyor ve yanımdan ayrılıyor. Onu böyle görmeye dayanamıyorum. O istese onu hemen şimdi buralardan götürürüm başka biryerde istediğimiz hayatı kurarız. Odama geciyorum ve dinleniyorum.
Bülentin ağızından...
Ne yaptım ben. Nasıl böyle hesap sorarım cocuklardan ben. Allah kahretsin! Nasıl yaparım ben böyle birşeyi. Okadar utanıyorum ki. Resmen cocukları ihanetle sucladım. Kendime inanamıyorum. Calışma odamda bir oraya bir buraya adımlar atıyordum. Heves burdaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşin Yüzü
RomanceKadın ve Adam birbirlerinin kim olduklarını bilmeden birbirlerine aşık olurlar. Peki ya kuzen olduklarını öğrendiklerinde ne yapacaklar? Seni seviyorum... Bu Kelimeyi ilk ve son defa söyliyeceğimi nerden bilebilirdim ki? Duvarlar üstüme üstüme geliy...