Yeni bir hikayeye başladım. Kurgusu uzun süredir aklımda olan. Umarım beğenirsiniz.
Hep yazmak istediğim bir kategoride yazıyorum: Gizem Gerilim.
İyi okumalar.
Ölüm bir nefes kadar uzağındaydı...
"Staj için bir yerlere başvurdun mu?" Mert, Esiladan gelen soruyu düşüncelerle karşıladı. Hala bir yer bulamamıştı.
"Hala hangi alanda kariyer yapacağımın kararsızlığını yaşıyorum. Biliyorsun psikoloji ile çift ana dal yaptım."
"Psikoloji daha mantıklı bir tercih olabilir. Türkiye şartlarında kriminolog olmak çok zor. Dedektiflik için de başlarda baya zorlanacağız gibi." Mert, omuz silkti. Kriminolog olmayı psikolog olmaktan daha çok istiyordu. Kariyerini mi mutluluğunu mu seçmeliydi?
Esila da okulu bitirdiklerinde ne yapacaklarını düşünüyordu. Belki bir büro açıp özel dedektiflik yaparlardı. Yüzünü buruşturdu. Onun kriminolog olma gibi hayalleri vardı fakat Türkiye şartlarında kriminolog olup ne yapacaktı? Türkiyede komplike, düşünülmüş seri cinayetler bildiği kadarıyla olmazdı. Kadın cinayetleri olurdu. Onların katillerini de uzakta aramaya gerek yoktu. Kıskanç bir eş; sinirli, geleneklere bağlı yobaz bir baba ya da kardeşinin erkeklerle görüşmesini istemeyen, sözde namus bekçisi, saplantılı ağabey.
Mert ile kampüste yürürken karşıdan Ecrin'in geldiğini fark ettiler. Ecrin, Esila'nın ikiz kardeşiydi. Fakat siyah ve beyaz kadar zıtlardı. Üstelik fiziksel açıdan normal kardeşler gibiydiler, birbirlerine benzerliklerinin yanında belirgin farklılıkları vardı. Ecrin daha uzun, daha sarışındı.
"Rektör bizi odasına çağırıyormuş." Ecrin bıkkın bir edayla söylemişti bunu."Bazen bölümün en iyi ilk 3 öğrencisi olduğumuz için lanet ediyorum. Sizce bu kez de staj için mi darlayacak?" Esila'nın sitemine hak verdiler fakat yine de üstüne bir şey demediler. Birlikte rektörlüğe doğru yürümeye başladılar.
Rektör dosyalara dalmış kapının çaldığını bile fark etmemişti. İlk olarak Esila içeri girdi. Ardından Mert. Son olarak Ecrin de girince kapıyı arkasından kapattı. Kapının kapanma sesiyle rektör kafasını dosyadan kaldırdı ve beklediği çocuklara baktı.
"Çocuklar, direkt konuya gireceğim. Staj için çağırdım sizi. " dedi 50' lerin başında 40' larda gösteren rektör. Esila iç geçirdi.
" Bölümün en iyi üç öğrencisisiniz. Bu yüzden kariyerinizde güzel bir etki yaratacak operasyona gönderileceksiniz. "
Esila, üçünün de gereksiz konuşmayı sevmemesinden kaynaklanan sessizliği bozdu.
"Sakıncası yoksa operasyon hakkında bilgi alabilir miyiz efendim? ""Bir psikolog öldürüldü. Biz de henüz bir şey bilmiyoruz. Oraya gittiğinizde öğrenirsiniz. Olay taze. Olayı devralan cinayet masasıyla çalışacaksınız. Araştırma yapabilirsiniz. Umarım onlara yardımınız dokunur. Bu operasyon kariyeriniz açısından çok etkili olacak ona göre hareket edin. "
Üçü de tuhaf ama mutluydu. Cinayet masasıyla çalışacak, ceset göreceklerdi. Hayatlarının en güzel günü olarak düşünüyorlardı o günü. Normal insanlara bu düşünceler saçma ve iğrenç gelebilirdi belki fakat onların yıllardır bu anın hayaliyle yaşadıkları göz önünde bulundurulunca gayet normal düşüncelerdi. Memnuniyetlerini dile getirerek teşekkür ettiler.
"Ne zaman gideceğiz peki?" heyecanla bu soruyu yöneltti Mert.
"Aslında araba aşağıda sizi bekliyor. Çabuk olsanız iyi olur. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şinigami : Ölüm Tanrısı
Misterio / Suspenso' Herkes, herkese ihanet edebilir. ' Ölümün kucakladığı çocuklar büyüttüm avuç içlerimde. Hepsi kanımdı, hepsi bendi. Kızıldandı bedenleri, siyahın karasına bulanmışlardı. Ölü doğan çocuklardı onlar. İçime gömdüm fakat ben öldüm. Ölümüm gebe bırak...