Yarayla alay eder, yaralanmamış olan.
Shakespeare/ Romeo ve JulietÇok geçmeden kızın ölüsü hocalar ve polisler tarafından fark edilmişti. Herkes odasına yollanmıştı. Esila, odalarının penceresinden baktı bahçeye. Kızın kendini öldürdüğü yer gözüküyordu. Orada bir bank vardı. Arkasında çimenler. Ama yerde kan yoktu. Temizlenmişti. Yerdeki cam kırıklarından da eser yoktu. Kız da yoktu. Neredeydi? Gördüğü sahnenin ona çok tanıdık gelmesiyle ürperdi, Esila. Nereden tanıdık geldiğini sorgulayacak gücü bulamadı kendinde. Bundan sonra bulacak mıydı onu da bilmiyordu.
Salonda oturan diğerlerinin yanına gitti. Sessizlerdi. Yaşanan tüm o gürültülü anlardan sonra bu sessizlik çok acı verdi onlara. Durgunlardı fakat bir şey düşünmüyorlardı. Ancak Esila düşünüyordu. Zaten o hep düşünürdü. Çünkü kafasını ya da kendini meşgul etmezse fısıltılar konuşmaya başlıyordu.
Bazıları demişti katil. Okuldan yandaşı olduğunu biliyordu. Hatta gruptakilerden de şüpheleniyordu. Ancak katilin bunu doğrulaması moralini bozmuştu. Bunun olmasını en az diğerleri kadar istemiyordu.
"Hepimiz ölmeden önce katili bulmalıyız."
Esila lider ruhuyla kurmuştu, bu cümleyi."Nasıl yapacağız peki bunu?"
Seren bu cümleyi kurarken ukala bir tavır takınmıştı. Esila'nın bunu çok kolay bir şeymiş gibi söylemesi de onu sinirlendirmişti.Ecrin kardeşine hak vermişti. "Araştırmaya başlayabiliriz. Matematik hocası bu saatlerde öldürülmüş olmalı."
"Kafetaryada öldürülmüş, iyi de bizim matematikçinin burada ne işi vardı? Öğretmenler kafeteryaya gitmez."
Berk'in parmak bastığı konu uzun zamandır çoğunun aklını kurcalıyordu aslında.
"Öğrencilerden biri katile yardım etmiş olabilir." Esila'nın sözünü bitirmesiyle Eslem heyecanla lafa atıldı."Yürüyün gidiyoruz."
"Nereye?"
Hep bir ağızdan sormuşlardı bu soruyu. Eslem elinde bir anahtar salladı.
"Araştırma yapmalıyız demediniz mi? Kamera kayıtlarından başlamaya ne dersiniz?"
Esila ve Ecrin anlamazca baktılar, anahtarı nasıl elde ettiğini sorguluyorlardı."Yolda anlatırım."
Eslem'in konuşmasıyla hızlı adımlarla güvenlik odasına doğru yürümeye başladılar. Yolda Eslem anahtarı nasıl elde ettiğini anlatıyordu."Siz bilmiyorsunuz. Babam okulun müdür yardımcısı. Her yerin anahtarı onda bulunur. Güvenlik odasının anahtarının yedeğini çıkarttık gizlice. Çünkü fazla suç işliyoruz. Ve en basitinden sinema salonuna gece gittiğimiz bile öğrenilirse büyük ceza alırız."
"Anladım. Kayıtları siliyorsunuz? " Esila soru sormaktan çok kendi kendine konuşuyordu.Kameralarda matematik hocasıyla konuşan alt sınıflardan bir kız vardı. Turuncu saçlı, çilli bir kızdı. Mira "Aslı değil mi bu?" Diğerlerinin onaylamasını beklemeden Aslı'ya mesaj attı.
Kime : Aslı 11/C
Aslı, konuşmamız gerek. Arka bahçedeyim.Esila ne yaptığını görünce biraz da olsa sinirlendi. Kız kaçabilirdi, her şey mahvolabilirdi. Mira "Yürüyün arka bahçeye." dedi ve tabiri caizse sürükledi hepsini.
Arka bahçeye geldiklerinde yukardan bir ses geldi. Dönüp baktıklarında yüzü seçilmeyen bir kız okulun çatısındaydı. Ateş ne yapacağını anladığı gibi koşmaya başladı, Emir de arkasından. Kız biraz eğilince kızın Aslı olduğunu fark ettiler.
Asya Arin ve Mira kızı aşağı inmesi için ikna etmeye çalışıyorlardı. Kız ise tepki vermiyordu. Cevap vermek bir yana dursun ağzını bıçak dahi açmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şinigami : Ölüm Tanrısı
Misterio / Suspenso' Herkes, herkese ihanet edebilir. ' Ölümün kucakladığı çocuklar büyüttüm avuç içlerimde. Hepsi kanımdı, hepsi bendi. Kızıldandı bedenleri, siyahın karasına bulanmışlardı. Ölü doğan çocuklardı onlar. İçime gömdüm fakat ben öldüm. Ölümüm gebe bırak...