Her saniye yaşadığınızdan değil, her saniye ölmediğinizden hayattasınız."Müdürün söylediğine göre Can Komiser ve yardımcısı güvenilirmiş. Ecrin konuyu deşerek
"Ya diğerleri?" diye sordu.
"Ofise gitmedik, oradakiler olay yeri incelemeden bir kaç kişiydi sadece. Çoğu yüzümüzü bile görmedi iş yoğunluğundan. Yüzümüzü gören 3 kişi var ve 3ü de güvenilirmiş. Hatta Can komiser ve yardımcısı operasyonda bize yardımcı olacaklar."Ecrin rahatlamış bir şekilde kafasını salladı. Ve Esila'ya eliyle kalk işareti yaptı.
" Mert sen eşyaları al, eve yerleşmeye başla. 3 cinayet var daha fazla oyalanamayız. Biz de Esilayla eşyalarımızı alıp amcamlara geçelim. "Esila onayladı ve şöyle söyledi. "Ecrin haklı. Yarın okulda ilk günümüz, Asya Arin'in yanında kalır sabah onla gideriz okula. Ayrıca okuldakiler hakkında şimdiden bilgi sahibi oluruz." Ecrin "Asya'nın grubundakileri tanısak da okulda şüpheli kişileri sorabiliriz. Güvenebileceğimiz sayılı kişilerden birisi Asya Arin. Hem okula geleceğimizin haberini bizden alır ve yarın okulda herkese polis olduğumuzu duyurmamış olur."
Ecrin haklıydı. Güvenilir veya değil. Asya Arin güvenli olduklarını düşünüp arkadaşlarına casus olduklarını söyleyebilirdi. Rahatlatma amacıyla. Ama bu onların sonu olurdu. Asya Arin bu konuda uyarılmalıydı.
Kapılarının önünden taksi geçmediği için durağa kadar yürümek zorunda kaldılar. Boş buldukları ilk taksiye atladılar. Normalde on dakikalık yolu trafik yüzünden yarım saatte aldılar. Sonunda amcalarının evine varmışlardı.
Okul yatılı olsa da Asya canı istediğinde evinde, Esilalarda kalırdı. Son ölümden sonra nasıl cesaret edebildiğiyle ilgili bir fikirleri yoktu. Muhtemelen katil, sadece okuldan kaydını almamaları konusunda göz dağı verdiği içindi. Ya da ilk mesajında Asyalara sizi sona bırakıyorum dediği içindi.
Ecrin zili çaldı. Kapıyı otuzlu yaşlarının sonunda bir hizmetli açmıştı. Esila ve Ecrin'i tanıyordu, Esilalar da onu tanıyordu. Aysu ablaydı. Aysu ablaya selam verip Asya Arin'in odasına çıktılar.
Aralık kapıdan içeri baktıklarında ikisinin de gözleri doldu. Asya Arin'in elinde bir fotoğraf ve bileklik vardı. Ağlıyordu. Bilekliği tanımıştı, Esila. Dosyada sözü geçen bileklikti. Dostluk bilekliği. Odaya girdiler, şimdi Asya Arin'in arkasında duruyorlardı. Fotoğrafı görebilecek bir konumdaydılar.
Kahverengi çerçeveyle uyum içerisinde bir fotoğraftı. Kabartmalarıyla, desenleriyle, görünüşüyle uyum içerisindeydi fotoğraf ve çerçeve. Fotoğrafta üç kız vardı. Asya Arin, Mira ve Gökçe. Fotoğrafa bakınca Esila bile şok oluyordu. Çünkü Gökçe'nin son haliyle - kezzap yüzünden yüzü ve saçları yanmış hali- bu hali arasında dağlar kadar fark vardı. İlk kurbanın Gökçe olduğuna inanamazdı kimse. O kimdi, bu fotoğrafdaki güzel, kocaman gülümsemeli kız kimdi? Esila fotoğrafı tanımıştı, Ecrin de öyle.
Bu fotoğraf Asya Arin'in her zaman baş ucunda duran, komodinlerinden birini süsleyen fotoğraftı. Diğer komodinde ise Esila, Asya ve Ecrin'in fotoğrafı bulunuyordu.
Esila dizlerinin üzerine çöküp Asya'ya arkadan sarıldı. Ecrin de ona sarıldı. Şimdi dolaylı yoldan üçü sarılıyordu. Asya aldığı kokudan ona sarılanın Esila olduğunu anlamıştı. Çabucak gözyaşlarını sildi. Çocukluğundan bu yana kimsenin yanında ağlamamaya dikkat etmişti. Şu an yanındakiler kardeşi bildiği kuzenleri de olsa ağlamazdı önceden. Ama olan olaylar az da olsa değiştirmişti Asya Arin'i.
Esila'nın kollarından kurtuldu ve burnunu çekerek öne dönüp tekrar sarıldı. İlk defa birilerinin yanında ağladı Asya. Ve onu ilk defa ağlarken gören kuzenlerinin gözleri dolmuştu. Başka zaman olsa belki ağlayabilirlerdi, bu durum karşısında. Asya Arin gibi ilk defa. Ancak bugün ağlayamazlardı, bugün olmazdı. Asya Arin'i az da olsa sakinleştirmeleri gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şinigami : Ölüm Tanrısı
Mistério / Suspense' Herkes, herkese ihanet edebilir. ' Ölümün kucakladığı çocuklar büyüttüm avuç içlerimde. Hepsi kanımdı, hepsi bendi. Kızıldandı bedenleri, siyahın karasına bulanmışlardı. Ölü doğan çocuklardı onlar. İçime gömdüm fakat ben öldüm. Ölümüm gebe bırak...