"Ben ŞİNİGAMİ bu okul sizin mezarınız olacak ya da bu okula mezar olacaksınız."Esila, bir elindeki henüz alışamadığı yeni telefona bir de kolyesine bakıyordu. Şinigami sözcüğü Death Note da sıklıkla geçen bir sözcüktü.
Death Note yani ölüm defterinin asıl sahipleri mangaya göre şinigamilerdi. Şinigamiler rastgele insanların ismini deftere yazar ve istediği şekilde, yerde ve zamanda öldürürdü.Berk "Şinigami mi? O da ne demek?" diye sordu umutsuzca. Kimsenin cevap vereceğini düşünmüyordu. Ona göre katil delinin tekiydi. Saçma bir lakap takmıştı kendine.
Esila da umutsuzdu ve umutsuzca kardeşi Ecrin'e bakarak cevap verdi Berk'e. Cevabıyla Ecrin de şok olmuştu.
" Şinigami, Japoncada Ölüm Tanrısı demektir."
Ecrin'e bakarak söylemişti. Ecrin de Esila cümleyi kurduktan sonra ona bakmaya başlamıştı.Bu olabilir miydi? Aylar önce gecelerini gündüzlerine katıp bulamadıkları katil şimdi burunlarının dibinde mi bitiyordu? Esila'nın aklına uçurumdan atlayan kadın geldi. Ve gelmesiyle de vücudundaki büyük küçük tüm tüyleri diken diken oldu. Kadın'ın kurduğu cümle hala aklındaydı.
'Tanrı sizi ölümle kutsasın.' demiş ve hiç düşünmeden, tereddütsüz atlamıştı uçurumdan aşağı.Liste aklına gelince daha da bir ürperdi. Uçurumdan atlayan kadın gibi daha kaç yandaşı vardı? Belki yüzlerce? Hepsi de onun için öyle ölüme atlayacaksa işleri yaştı. Tüm okulu vahşice öldürmeden durmazdı.
Ecrin'in ürpermesine sebep olan şey başkaydı. Temel düşünce aynı olsa da farklıydı. Ecrin'in aklı bir tarih bilgisi ile dolmuştu. Ecrin tarihi seven birisiydi. Belki de şu an zihni kütüphanenin tozlu raflarında çürümeye yüz tutmuş ansiklopedi gibi kokuyordu.
Haşhaşilerdi ürpermesine sebep olan. Eski bir tarikat, örgüt. Haşhaşiler'in kurucusu Hasan Sabbahdı. Hasan Sabbah adamlarına şimdi uyuşturucunun ana maddelerinden olan haşhaş verirdi. Adamları kafayı bulunca onları güzel bir bahçeye götürür, güzel kadınlar gösterirdi. Envai çeşit yiyecek ve içecekler. Adamlarına bahçeyi cennet olarak tanıtırdı. Engizisyon mahkemeleri zamanında cadı olduğu düşünülenlerin diri diri yakıldığı, akli dengesi bozuk olanların içine şeytan kaçtığı düşünülüp eziyet edildiği zamanlarda cennetten arsa, ev satan rahipler, papazlar gibi.
Adamlar Hasan Sabbah için ölümü göze alırlardı. Çünkü işin sonunda ölseler bile cennete gideceklerini düşünürlerdi. Bir keresinde Hasan Sabbah'ın bir el hareketiyle uçurumdan atlamıştı bir adamı. Tereddütsüz. Aynı uçurumdan atlayan kadın gibi. O zamanlar Hasan Sabbah'ın rakiplerinin gözünü korkuturdu bu durum.
Hasan Sabbah'ın adamları uyuşturucu bağımlısı olmuşlardı. Ölümden o yüzden korkmuyorlardı.
Peki katilin sadece söylemesiyle uçurumdan atlayan adamları? Onlar neden ölümden korkmuyorlardı. Neden kadın atladığında Tanrı sizi ölümle kutsasın demişti? Tanrısı mı bellemişlerdi katili? Ürperdi Ecrin.
Ateş Ecrin'e "Sen neden bu kadar etkilendin?" diye sordu. Asya Arin haklıydı, onlardan şüphelenecek ilk kişi Ateş olmuştu. Ecrin oldukça soğukkanlı davranarak cevapladı Ateş'i. Herkes onu dinliyordu.
"Ateş düşünsene. Kendine Ölüm Tanrısı diyen bir psikopatla karşı karşıyayız. Kendini Tanrı bellemiş birisiyle. Katil kendine Ölüm Tanrısı diyor. Ve ona göre o isterse istediği yerde, saatte ve istediği şekilde ölebiliriz. Bu tüyler ürpertici."
Ecrin'in konuşması son bulduğunda olayın ciddiyetini yeni kavrayanlar korkarak hak verdi.
"Haklısın Ecrin. Esila sen Japonca mı biliyorsun?" dedi Ateş. Bir Ecrin'e bir Esila'ya bakarak. İkizler Ateş'in soğukkanlılığını farketmişlerdi. Bu durumda korkmuyordu diğerleri gibi -ya da belli etmiyordu- şüphelenmeye devam ediyordu. Esila ya da şüpheleri üzerimize çekmeye çalışıyor diye düşündü. Kendini aklamak için. Birilerinden şüphelenen yalnızca Ateş değildi. Esila başından beri şüpheleniyordu. Ateşten mesela. Katil olmasa bile yandaşlarından biri olabilirdi. Onun gözünde suçluluğu ispat edilene kadar herkes masum değil masum olduğu ispat edilene kadar herkes suçluydu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şinigami : Ölüm Tanrısı
Misterio / Suspenso' Herkes, herkese ihanet edebilir. ' Ölümün kucakladığı çocuklar büyüttüm avuç içlerimde. Hepsi kanımdı, hepsi bendi. Kızıldandı bedenleri, siyahın karasına bulanmışlardı. Ölü doğan çocuklardı onlar. İçime gömdüm fakat ben öldüm. Ölümüm gebe bırak...