52. Bölüm: Yaşayanların Yalanları

31 8 0
                                    

***
Mazi

"Abi?"

"Güneş. Ne oldu abicim?"

"Kabus gördüm, abi. Yanında uyuyabilir miyim?"

Bulut, yatakta yana kayıp kardeşine yer açtı.

"Kabusunda ne gördün ki bu kadar korkacak?" Bulut, yüzünü yanında uzanan kardeşine dönmüştü.

"Öldüğümü..." Tavana bakıyordu Güneş. Bu hayatta abisinin en sevdiği kişi olduğunu ve bunun ihtimalinin bile onu bozguna uğratacağını biliyordu.

Bulut, sustu bir süre. Yutkunamadı. Gözleri doldu. Kalbi sıkıştı. Bir süre nefes alamadı. Güçlükle konuştu ardından.

"Kimsenin sana bir şey yapmasına izin vermem. Seni ölene dek koruyacağım. "

Gülümsedi Güneş, burukça. 'Ölülere kimse bir şey yapamaz abi...'

"Beni benden de koruyabilir misin?" 'Bana düşüncelerimden daha fazla zarar veren biri yok, abi. Beni düşüncelerimden de koruyabilir misin?'

Sustu yine Bulut. Birini kendinden nasıl koruyacağını bilmiyordu ki.
"Bilmem ama bir daha kabus görme diye odana taşınabilirim."

Gülümsedi, Güneş. Bu defa daha buruktu.
"Güneşli geceler, abi."

"Bulutlu geceler, küçüğüm."

Bir daha ikisi de ne güneşli bir geceye şahit oldu ne de bulutlu bir geceye. O gecenin sabahında Güneş kendini aşağı bıraktı. Bulut, karanlığa mahkum bırakıldı.

***

Bulut'un Mektubu

Merhaba Esila;

Bu mektuba nasıl başlayacağımı düşündüm bir süre. Bir şeyi itiraf etmeliyim ki ben yazı konusunda iyi değilim. Bizim evin yazarı, Güneştir. Özür dilerim, geçmiş kipiyle yazmam gerekirdi. Yıllar geçti ölümünün ardından fakat ben hala... Alışamadım işte, yanıbaşımdaymış gibi hala.
Mektubu yazarken eski günleri düşündüm. Bir zamanlar yakın arkadaşım olan Ateş'i. Onunla takılırdım, Emirle tanıştım sonra. Ardından Berkle. Kız kardeşim de katılırdı bize. Benden başka arkadaşı yoktu çünkü, hiç olmamıştı. Ben onlarla büyüdüm aslında. Ateş başıma gelenleri az çok bilirdi ve hep yanımda oldu. Ailesi yoktu onun da, beni kardeşi bilmişti. Fakat el birliğiyle tek ailemi, kardeşimi elimden aldılar. Güneş'imi elimden aldılar ve beni karanlıkta bıraktılar. Hala kızgınım ve affetmek istemiyorum onları. Affetmek gerçek olan tek arkadaşım Özgür' ün vasiyeti, tek ailem Güneş'imin mirası fakat bana.
Bu hayatta aklınızın almayacağı kadar bedel ödedim. Eşitlenmesek de ödeştik en azından. Berk ve Mira öldü. Güneş gibi. Çok şey yaşadınız. Dediğim gibi benim ve Güneş' in yaşadıkları yanında hiç kalırlar fakat affedilmeyi hak edecek kadar çok şey yaşadınız. Sizi affediyorum. Sizi sizinle bırakıp gidiyorum buralardan.

Güneş' e her anlamda çok benziyorsun, Esila. Ölmüş iki üçüz kardeşinden biri gibisin. Fakat sen, Ecrin için hayata tutunmayı seçmişsin. Güneş, dayanamayıp beni ardında bıraktı. Yine de onun yanına gitmeyi çok isterim, Can Deniz ve Özgür gibi. Ama gidersem ardımda bırakacaklarım olur benim de. Bencil davranamam.

Bunları anlatacak kimsem olmadığı için yazıyorum. Bir de Güneş'in yazarken neler hissettiğini anlayabilmek için. Güneş'e yazar gibi yazıyorum.
Mektubu sonlandırıyorum burada. Kardeşin için yaşamaya devam et, ben öyle yapıyorum. "

Şinigami : Ölüm TanrısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin