Şinigami : Ölüm Tanrısı

7. Bölüm: Geceye Sakladığım Yüzüm

Geceye sakladığım yüzümü bilmesem de geceye saklanan birini biliyorum.

Bakalım; hiç bilmediğimiz bir okulda, hiç bilmediğimiz insanlardan her saniye şüphelenirken bir katili ararken geldiğimiz yere geldiğimiz gibi dönebilecek miydik?

Tek parça halinde? Bedenen, ruhen ve zihinsel olarak.

Bakalım. Ben Esila Erin Göktepe. Bu vakanın ve hikayenin gecesi olarak her gece bir cinayete tanıklık ederken, bir gece öldürüleceğimi bile bile geceyi sevmeye devam edebilecek miydim? Gece'yi, ismimi.

Her karanlık olduğunda bir hayat son bulurken karanlığı sevmeye devam edebilecek miydim? Kendi karanlığımı?

Ve hepimizin nefret ettiği o yerden, okuldan, katili bulup çıkabileck miydim? Ya katile kendim kelepçe takıp çıkacaktım o okuldan, ya da ceset torbası içinde. Ama ölsem bile o katili bulacaktım. Yoksa kendimi affetmezdim.

Yazar'dan devam;

Müdür baştan sona her şeyi anlattı. Tüm tehlikeleri. Cesetleri gösterdi. Yine de vazgeçiremedi onları. Katilin nasıl tehlikeli biri olduğunu anlattı. Vazgeçmediler. O koleje gireceklerdi. Casus olarak gireceklerdi. Karar verilmişti artık, kabul etmişlerdi. Kararlarından geri dönmek onlara terstti. Müdür hüzünlüydü, alışkın olsa da birilerini ölümlerine yollamaya. Ama kararlıydılar. O koleje gideceklerdi.

Plan hazırdı ve kusursuzdu. Uygulamada sıkıntı çıkmazsa plan gerçekten güzel bir plandı. Esila kardeşini ve çocukluk arkadaşını başta tehlikeye atmak istemediği için kabul etmeyecekse de sonra yüzlercesinin canını düşündü ve tereddütsüz kabul etti. Üstelik çok sevdiği kuzeni Asya Arin de o okuldaydı ve kim bilir ne haldeydi. Okulun adını öğrenince kararından emin oldu Esila. Kuzenini o okulda o katille bırakamazdı. Planı tekrar düşündü.

Esila Erin ve Ecrin Bukre okula öğrenci olarak girecekti. Asya Arin'in kuzeni olarak okulun popülerlerinin içine gireceklerdi ve polis olduklarından Asya Arin dışında kimsenin haberi olmayacaktı. Kimsenin. Çünkü herkes şüpheliydi. Biri bile güvenilir değildi.

Mert ise okula psikolojik danışman olarak girecekti. Rehber öğretmen olarak. Yaşça büyük gösterdiğinden ve psikoloji alt yapısı olduğundan sıkıntı olmazdı bu. Hatta aksine Esilaların işine gelirdi. Mert öğrencilerin haberinin olmadığı her şeyi öğrenebilirdi bir öğretmen olarak. Ve Rehber öğretmen olduğu için öğrenciler onunla konuşmaya gelecekti. Bu da artı bilgi birikimi demekti.

Geçmişleri silinecekti. Aslında adlarını kullanmamayı düşündüler ilk başta. Ancak Asya Arin'in kuzeni olarak okula girseler dikkat çekmezdi ve daha güvenilir olurlardı. Ve daha az tehlikede olurlardı.

Takip edilmeyen yeni telefon verdi onlara. Birbirleriyle mesajlaşabilmeleri ve mesajlarının katile ulaşmaması için. Ve başka bir telefon daha verdi. Bu telefon normal bir telefondu. Okuldakilerle mesajlaşabilmeleri için ve Katilin okuldakilere mesaj attığı hesaba katılırsa katilin onlara ulaşacağı telefon buydu.

Ailelerine tatile çıktıklarını söylediler. Bol cinayetli, katilli ve çokça ölüm korkulu bir tatil.

Okulda dörtlü odaların birinde kalacaklardı. Önceden 3 kişi kalan ancak arkadaşları ölünce 2 kişi kalmak zorunda olan Asya Arin ve Mira'yla kalacaklardı. Mert için ise okulun yakınlarında ev tutulmuştu, burası çalışma üsleri olacaktı.

Böyle bir katilin ortaya çıktığı zamanda üstelik okuldan çıkılmazken okula girmek dikkat çekecekti. Ancak onu da düşünmüşlerdi. Esila ve Ecrin 'in çifte vatandaşlığı vardı. Liseyi Amerikada okumuş gibi davranacaklardı, bunca zamandır Amerikada yaşamışlar gibi. Ve okula kayıtlarını çok önceden yapmışlardı, buraya henüz gelmişlerdi ve olaylarla uğraşan müdür yüzünden kayıtlarını alamadılar. Asya Arin burada okuduğu için almak da istemediler zaten.