Mezarlığa dönen iki beden. Birbirlerinin evi, mezar oldu iki küçük aşka. Evlerden mezarlıklar kuruldu. Dudaklarının ucunda, gülümsemelerinin kıyısında mezarlığın kapısı açıldı. Kalpleri mezarları oldu. Gözleri musalla taşları. Aşk en güzel ölümdü. Biliyorlardı.
Özgür, Pars ya da Karakuş
Esila'nın kolundan tutmuş sürüklüyordum. Elleri ve ayakları bağlıydı, bana ayak uydurmakta zorlanıyordu. Fakat ilginçtir ki bundan şikayet ettiği yoktu. Şinigami, bunu yaptığı için kendinden tiksinse de Selim'i bırakmaları karşılığında Esilayı bırakacağını söylemişti. Polislerle anlaşma yapmıştı yani. Söylediğine göre Esila'nın telefonu üzerinden onlarla konuşmuş, onlar da düşüneceklerini söylemişler ve Alper'in intiharından ayrıca Selim'in intihar girişimlerini de göz önünde bulundurarak, onu konuşturamayacaklarına ikna olmuş olmalılar ki anlaşmayı kabul etmişlerdi.
Bunu neden yaptığına anlam veremiyordum. Zaten Şinigami'nin işlerine akıl sır erdiremezdiniz. Esilayı zaten bırakacaktı ve Selim de her halükarda intihar edecekti. Ha polis merkezinde ha dışarda. Ne fark ederdi ki? Selim'in üzerine takip cihazı takmadan salmayacaklardı. Bunu bilecek kadar akıllıydık ve Selim de öyle. Ya da onlar bunu tahmin edemeyeceğimizi düşünecek kadar salaklardı.
Selim birazdan ölmüş olacaktı. Açığa çıkan yandaşlar ölürdü, yandaş olmanın ilk ve tek kuralıydı bu. Dediğim gibi o da birazdan ölecekti. Rutinimiz olarak 'Tanrı sizi ölümle kutsasın.' dedikten sonra.
Aslında Şinigamiyi tanrı bellediğimiz falan yoktu. En azından kızıl siyahilerden kimse tanrı bellememişti. Sadece bu ritüel havalıydı ve hepimiz onun yandaşı olmadan önce açığa çıktığımız takdirde intihar edeceğimize ve bu sözleri sarf edeceğimize söz vermiştik. Çoğumuz katildi fakat katiller de verdiği sözlere değer verebilirdi. Katiller de verdiği sözleri tutabilirdi.Kendi kendime katil güzellemesi yaptığım için kendime öfkelendim. Ben katillerden nefret ederdim aslında. Sebebi olsun ya da olmasın. Ölümden de kandan da masumların kanının ruhlarımızı kirletmesinden de. İntikam almak da saçma gelmişti her zaman. Çünkü intikam almak hiçbir zaman bir şeyi değiştirmemiştir ve değiştirmeyecektir de. İntikamını aldığında Şinigami'nin içinin soğuyacağını da düşünmüyordum. Hayatın bizi bu hale getirmesine öfkeli bir şekilde yaşamını sürdürecekti bir ölü olarak. Hiçbir şey değişmeyecekti. Zaten bazı şeyler hiç değişmez. Bunun doğru olmadığını biliyordum fakat bu dünyada beni sevmiş yegane insanlardan olan biriydi o, kardeşimdi. Ne yaparsa yapsın yanında olacağıma söz vermiştim. Bu hayatta onu yüz üstü bırakan insanlardan olmayacaktım ben de.
Arabaya bindiğimizde caddeye kadar sürdüm arabayı. Birkaç ışığa yakalandım, yolda bir iki sürücüye sövdüm fakat yol bitmek bilmiyordu. Esila'nın konuştuğu da yoktu. Canım sıkılmıştı. Yeşil ışık yandığında ilerledim. Biraz ilerden sola döndüğümde arkamda siyah spor bir araba fark ettim. Benimle birlikte sola dönmüş arkamdan yavaşça ilerliyordu. İki kez daha sola döndüm, arkadakiler de benimle birlikte döndü. Takip ediliyorduk.
Hiçbir şey olmamış gibi arabayı sürmeye devam ettim. Biraz ilerde sağa çektim arabayı. Çeşmeden su içer gibi yapıyordum fakat aslında Şinigamiye mesaj yazıyordum.
Uzun zamandır beklediğim an gelmek üzereydi ve yapmayı planladığım şeyi de yapacaktım. Siyah arabanın ilerde durduğunu ve arkasında bir taksinin de olduğunu fark edince kim olduklarına emin oldum. Ceketin cebindeki aynadan baktım onlara, anladığımı anlamamış olmalıydılar. Yoksa harekete geçerlerdi.
Eğilip bağcığımı bağlıyor gibi yaptım ve telefonu çeşmenin biriken suyuna bıraktım. Onunla bir işim kalmamıştı.
Arabaya atladığımda Esila'nın aynadan arkaya baktığını ve arkaya endişeli bir bakış attığını yakalamıştım. Şaşırmıştı o da. Beklemiyor olmalıydı. İyi de bu onun planı olmalıydı. Yoksa değil miydi? Belki de bir şeyler planladığı gibi gitmiyordu. Umursamadım ve son sürat ormana sürdüm. Onlar da hızlanmışlardı. Ormanın içinden geçtim ve uçurumun önünde durdum. Torpidodan silahımı çıkardım. Mermi sayısı beni bu durumdan kurtaramayacak kadar az, kendimle beraber birilerini götürebileceğim kadar çoktu.
![](https://img.wattpad.com/cover/116369616-288-k845691.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şinigami : Ölüm Tanrısı
Misterio / Suspenso' Herkes, herkese ihanet edebilir. ' Ölümün kucakladığı çocuklar büyüttüm avuç içlerimde. Hepsi kanımdı, hepsi bendi. Kızıldandı bedenleri, siyahın karasına bulanmışlardı. Ölü doğan çocuklardı onlar. İçime gömdüm fakat ben öldüm. Ölümüm gebe bırak...