Yemek masasını toplayıp salona geçtim.Canım sıkılıyordu ve Bay Kim'i de göremiyordum.Çünkü babamla çalışma odasında 'iş' yapıyorlardı.Bir şekilde benim ona çatmam,sataşmam ya da her ne deniyorsa onu yapmam gerekiyordu.
"Eun Sun bunu babanlara götürür müsün?"
Sun Hee'nin sesini duyduğuma ilk defa bu kadar sevinmiştim.Çünkü bana dediği şey mükemmeldi.Elime tutuşturduğu tepsiye bir göz gezdirdim.Dumanı üstünde tüten kahveler vardı.Aklıma gelen fikirle kendime dahi mi yoksa cani mi desem karar verememiştim.Fakat bir yanım uygulamam için beni zorluyordu.
Kapıdan içeriye bir adım attım ve ikisinin oturuş pozisyonuna baktım.Sinsice sırıttıktan sonra yavaşça ilerlerken babamın ayağına takılmış gibi yapıp kahveleri Bay Kim'in üstüne döktüm.
"Ah çok özür dilerim! Gerçekten özür dilerim!"
Deyip yerdeki bardakları toplamaya başladım.Bay Kim pantolonunu yukarı doğru parmak uçlarıyla kaldırmış duruyordu.Bana kaşlarının altından bir bakış attı.
Bense sanki gerçekten yanlışlıkla dökmüşüm gibi davrandım ve kendimi mahçup gösterdim.Tamam belki onu yakma konusunda biraz ileri gitmiş olabilirdim ama beni kızdırması sinirime dokunmuştu.
"Kızım hemen benim kıyafetlerimden bir tane getir.Taehyung sende hemen çıkar üstünü başını."
Birden tişörtünü çıkartınca şoka girdim.Ama hızlıca oradan uzaklaşıp babamın dediğini yaptım.Geri geldiğimde içeri girmeden kapıdan babama kıyafetleri uzattım.Tamam çok seviyordum falan ama sapık gibi ona bakacak değildim.O kadar da uzun boylu değil.
Salonda biraz bekledikten sonra ne yapsam bilemedim.İçimde kötü bir his vardı.Sanki bunu hiç yapmamalıydım.Fakat bana 'lise çağındaki çocuk' dediği için ona çok kızmıştım.Aradan geçen kısa bir süre sonra babamla birlikte Bay Kim merdivenlerin başında göründü.
"Bay Kim,iyi misiniz?"
Cidden üzülmüştüm ve gözlerim dolmuştu bunu sorarken.Canını yakmak istemezdim.Asla.
"Tamam,problem yok Eun Sun."
Dedi ve gülümsedi.Nedense hâlâ kendime kızıyordum.Daha fazla dayanamadım ve dolan gözlerimle onları es geçip odama çıktım.Kapıyı iyice kilitleyip yatağımın yanına oturup ağlamaya başladım.Hemde şiddetle ağlıyordum.Biliyorum deli gibi gözükebilirdim,'önce bile isteye yak sonra ağla' deseniz de bilmiyorum o an gururum sevgime karşı galip geldi ve böyle bir şey yaptım.Fakat çok pişmanım.
Yaklaşık olarak 10 dakika geçmişti ve ben hâlâ ağlıyordum.Kapım tıklatıldı.
"Eun Sun? Tatlım iyi misin?"
Sesimi toparlayıp yutkundum.
"Sun Hee lütfen gider misin?"
"Tatlım bir aç kapıyı."
"Sun Hee! Lütfen gider misin? Cidden konuşmak istemiyorum!"
Dedim ve gittiğini anladıktan sonra tekrardan gözlerim doldu.Dizlerimi kendime çekip ağlamaya devam ettim.
Tekrar kapım çalınca bu sefer bağırarak karşılık verdim.
"Sun Hee! Git demedim mi sana! Yeter yanlız bırakın beni! Nefret ediyorum herşeyden!"
"Benden de mi nefret ediyorsun?"
Bay Kim'in sesini duyunca afalladım ve dizlerime gömdüğüm başımı kaldırıp kapıya baktım.
"Bay Kim? Siz misiniz?"
"Elbette benim.Aç şu kapıyı da konuşalım."
"Hayır.Lütfen gidin."
Israr etmesi sonucunda dayanamayıp kapıyı açtım ve içeri girmesine izin verdikten sonra kapıyı kapattım.Şu an nasıl göründüğümle ilgilenmiyordum.Yatağımın,ona en uzak kalan köşesine oturdum.
"Seni dinliyorum?"
Dedi kadife ses tonuyla ve ellerini dizlerinin üzerine yerleştirdi.
"Ne anlatmamı bekliyorsunuz?"
Dedim.Acaba anlamış mıydı bilerek yaptığımı.
"Niçin ağladığını anlatmakla başlayabilirsin mesela?"
Bana biraz yaklaşıp benden bir cevap gelmesini bekledi.
"Siz yaralanacaksınız diye hemde benim yüzümden."
Gözlerimi sürekli halıda gezdiriyordum.Bay Kim'in yüzüne bakamıyordum,çünkü böyle bişey yaptığım için kendimden utanıyordum.
Biraz daha bana yaklaşıp yüzümü avuçları arasına aldığı an kalbim öyle bir atıyordu ki şaşkınlıktan ne göz kırpabiliyordum ne de yutkunabiliyordum.
"Ağlamana gerek yok,şu an beni öğretmenin gibi değil de abin gibi gör."
Cümlenin başına çok iyi başlamıştı oysa ki fakat yine yapacağını yapıp beni sinir etmişti.Abi demesine,öğretmen demesine ve öğrenci demesine gıcık oluyorum!
Kaşlarımı çatıp ellerimle yüzümdeki ellerini indirdim.
"Bay Kim farkındaysanız aramızda sadece 7 yıl var! Ne abisi?"
"Eun Sun asıl sen farkındaysan 7 yıl olduğunu kendi ağzınla söylüyorsun.Yani bu hiçte küçük bir rakam değil."
"Efendim aşkın yaşı ve yaş farkı olmaz!"
"Eun Sun,bak bana karşı hâlâ saygılı konuşmana minnetarım fakat haytımda biri yok ve şu an da olması da mümkün değil.Fakat bu demek değil ki biri olsa bu sen olurdun.Hiç hevese kapılma sen bir öğrencisin."
"Bay Kim o zaman sizinle bir anlaşma yapalım? 1 hafta içinde ciddi anlamda bana karşı hiç bir şey hissetmezseniz pes edicem.Fakat bu 1 hafta içinde bana karşı en ufak bir şey hissederseniz dilimden kurtulamazsınız."
Biraz düşündü ve ardından elini uzatıp,
"Tamam,kabul ediyorum.Zaten öyle bir şey olmayacağını biliyorum sen heveslenme yeter."
Dedi.Kendimden emin bir şekilde konuştum.
"Fakat şöyle bir şey var,bu 1 hafta içinde tüm davranışlar serbest olacak.Yani size istediğim gibi davranabilirim? Yakınlaşmalar da dahil."
Başını sallayıp onayladı.O zaman oyun başlasın!
HEPİNİZE MERHABA!!! UMARIM BÖLÜMÜ BEĞENİRSİNİZ!! SİZİ SEVİYORUM!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐓𝐄𝐀𝐂𝐇𝐄𝐑 ❦ 𝓣𝓪𝓮𝓱𝔂𝓾𝓷𝓰 ✓
Fanfiction[TAMAMLANDI] HAYRAN KURGU İÇİNDE REKOR #2 [Bir gün düzenlenecek.] ©️ Vaℓeria☆