Kulaklarım doğru duymuştu ve doğru cümleyi beynime aktarıp idrak etmemi sağlamıştı,öyle değil mi? Korunmuş olmamız gerekiyordu ya da en azından onun korunmuş olması gerekiyordu.
"Sanırım genç bir anne olacağınız için endişe duyuyorsunuz fakat hiç endişe etmeyin eminim ki iyi bir anne olacaksınız."
Doktorun dedikleri beni pek ilgilendirmiyordu.Çünkü bu yaşta hamile olmak,bunun açıklaması yapılamayacak kadar kötü bir durum.Taehyung bir anda elini ellerimden ayırdı.Kaşları hafiften çatılmıştı da.Onun bu davranışına anlam veremesem de,bir tepkide gösterememiştim.
"Birazdan çıkış işlemleriniz hallolacak."
Doktor yanımızdan ayrıldığında Taehyung'ta onunla birlikte gitmişti.Ben hala üzerimdeki şoku atamamış durumdaydım.Burdan çıkınca Taehyung'la etraflıca düşünüp tartışmamız gereken önemli bir konu vardı.
~~~~~~~~~~
Sakince kendimi koltuğa bıraktım ve ayaklarımı da uzattım.Mide bulantım tam olarak geçmiş sayılmazdı fakat hastaneye gitmeden önceki halime göre daha iyiydim.
"Eun Sun konuşmamız gereken bir konu var."
Düz ve sakin bir tonda çıkmıştı sesi.Devamında fırtınalar kopacak hissi vardı sesinde.Henüz endişelenmenin erken olduğu bulgusuna varıp kafamı ona çevirdim.
"Seni dinliyorum." Dedim.
Ayak ucuma oturup ellerini başının üzerinde gezdirdi.Ardından saçlarını karıştırıp sıkıntıyla nefesini üfledi.
"Bu...çocuk meselesi,senin korunduğunu düşünmüştüm?"
"Ne garip ki ben de senin korunduğunu düşünmüştüm." Dedim.Sonucu nereye bağlayacaktı emin değildim.
"Anlatamıyorum sanırım?" Dedi ve bana biraz daha yaklaşıp devam etti.
"Bu çocuğu doğuramazsın Eun Sun.Çünkü böyle bir şey yaparsan ikimizinde hayatı mağfolur.Bak seni çok seviyorum ama düşünmem gereken bir işim ve kariyerim var."
Bunları diyen benim sevdiğim adam mıydı? Benim Taehyung'um muydu? Bu kadar kalpsiz biri olamazdı herhalde.
"Ya! Taehyung,bana şaka yaptığını düşünüyorum,öyle düşünmek istiyorum?" Soran gözlerle ona bakarken yattığım yerden kalkıp dik bir pozisyona geçtim.
"Şaka falan yapmıyorum Eun Sun,anlaman gerekiyor.Eğer bu çocuğu aldırmazsan ben işimden olurum! İkimizin adı da kirlenir.Anlayışlı ol."
Hâlâ ciddi bir tavırla ve mesafeli bir şekilde konuşuyordu.Şu an rüyada falan olmalıydım,Tanrım lütfen rüya olsun! Ben..bunu kaldıramam!
"Tae saçmalama! Henüz cinsiyeti belli olmasa da,dünyaya gelmemiş olsa da o bir insan sıfatında! O da bir canlı! Onunda özgürlüğü var! Onun yaşama özgürlüğünü almak bize düşmez!" Normal tonda ilerleyen sesim bir anda yükselmişti.
Benim tepkilerime şaşırıp bir kaç dakika sessiz kaldı.Ben sinirimi kontrol edebilmek için ayaklandım ve salonun içinde bir sağa bir sola yürümeye başladım.
Saçlarını karıştırıp nefesini sıkıntıyla tekrar dışarıya verdi.
"Eun Sun bu ciddi bir mesele.Hayatımızı etkileyen bir mesele ve...üzgünüm ki ben bunun üstesinden gelemem.Sen bu yolda gitmeye kararlıysan benden ne yazık ki buraya kadar.Ben bundan sonrasında yanında yürüyemeyeceğim."
Olduğum yere kazık misali çakılmıştım.Başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüş gibiydim.Sinirle kenarda duran vazoyu aldım ve bir hışımla karşımdaki duvara fırlatıp Taehyung'a bağırmaya başladım.
"Tanrım Tae lanet olsun! Ne saçmalıyorsun? İlişkimizin bu noktasında hemde karnımda senin çocuğunu taşırken beni terk mi ediyorsun?!! Nasıl bir insansın sen?!"
Bağırmaya bir kaç saniye ara vermiştim ki tekrar aklımda şimşekler çakınca kaldığım yerden devam ettim.
"Tamam öyle olsun!! Defol git o zaman bu evden! Basit bir iş meselesi yüzünden daha doğmamış çocuğundan vazgeçen bir korkakla hayatımı devam ettiremem ben zaten! Fakat gittiğinde bilmelisin ki bundan sonraki hayatımda sen diye bir şey olmayacak!"
Dakikalardır tuttuğum göz yaşlarım yanaklarımdan süzülüyordu.Eğer bunları göze alıp o kapıdan çıkarsa gerçekten onu unutacaktım.Hayatıma bir daha el atmasına izin vermeyecektim.
"Eun Sun lanet olsun! Neden anlamıyorsun ki? Daha doğmayan,küçük bir et parçası olan bir şey nasıl bu kadar önemli olabilir ki?"
Sanırım çıldıracaktım.Kulaklarım bana oyun oynuyor olmalı.Onun kanının bir parçası olana,kendi çocuğuna et parçası diyordu.Bunlar gerçekse ben nasıl bu kadar zamanda onun gerçek yüzünü göremedim ki?
"Et parçası diyerek onu basitleştiremezsin! Madem ki bu yolda yürümekten korkuyorsun,ben tek başıma da yürürüm.Sen ise bir daha asla hayat boyu karşıma çıkma!"
Ellerimle göğsüne vurup onu ittirdim.Çığlıklar atarak ağlıyordum.
"Eun Sun mantıklı ol biraz! Böyle bir karar verme hemen."
Göz yaşlarımı silip kapıya sinirle gidip sertçe kapıyı açtım.
"Git burdan." Dedim az öncekine nazaran daha sakindim.
"Ne? Eun Sun..." sözünü keserek,
"Sana git burdan dedim!" Diye bağırdım tekrardan.
Yumruk yaptığı elini kapıya vurdunda yerimden sıçrasam da aldırmadım.
"Eun Sun neden anlamak istemiyorsun! Bu sadece benim değil senin de geleceğini etkileyen bir şey!"
Hâlâ karşımda çocuğu aldırmam için ikna etmeye çalışıyordu.Dişlerimi sıktım.Bir kelime daha etmesine izin vermeyip tüm gücümle onu kapının dışına ittim.
"Madem korkuyorsun ve ona değer vermeyip et parçası diyorsun o zaman ben,biz diye bir şey de yok! Anlıyor musun? Yok!"
Kapıyı sertçe üzerine kapatıp sıkıca kilitledim.Kapının önünden ayrılmadan önce duyduğum son sözü.
"Lanet olsun Eun Sun!" Olmuştu.
Şimdi ne yapacağımı bilmiyordum fakat onu asla aldırmayacaktım.Asla!
MERHABAAA!! TAE'DEN BÖYLE BİR TEPKİ BEKLEMİYORDUNUZ DEĞİL Mİ?? NEYSE BU HAFTA YB ATMA SINIRIMI DOLDURDUM.O YÜZDEN YB HEMEN GELMEYECEK BUNU BİLİN.VE YORUM + VOTELERİ YÜKSEK TUTARSANIZ BENİ ÇOK MUTLU EDERSİNİZ! SİZİ SEVİYORUM!! ❤❤❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐓𝐄𝐀𝐂𝐇𝐄𝐑 ❦ 𝓣𝓪𝓮𝓱𝔂𝓾𝓷𝓰 ✓
Fanfiction[TAMAMLANDI] HAYRAN KURGU İÇİNDE REKOR #2 [Bir gün düzenlenecek.] ©️ Vaℓeria☆