🌹50.BÖLÜM🌹

777 76 13
                                    

Aptal aptal üç kişinin suratına bakarken Taehyung'tan gelen öksürük sesiyle bu sessizlik bozuldu.

"Bir şey mi vardı?" dedi bakışlarını Jungkook ve Baekhyun'un üzerinde gezdirirken. Yüzündeki ciddi ifade yüzünden ikisi de şu anda bir şey söyleyemiyordu.

"Yok, çok önemli değil biz sonra da gelebiliriz." Samimiyetsiz bir gülüş atarlarken yanımızdan uzaklaşmaya başlamışlardı.

Gözden kaybolduklarında kaşlarımı çatarak Taehyung'a döndüm. "Kesin anladılar, sana demiştim uğraşma diye!" Sitemime karşılık arkasına rahatça yaslandı.

"Anlasalar bile ben yanındayken asla gelip bir şey soramazlar veya ima edemezler, rahat ol."

Göz devirdim. "Sanki 7/24 seninle olacakmışım gibi konuşmaz mısın?"

"O zaman sen de benim yanımdan ayrılmazsın onu da illa ben mi söyleyeyim?"

Ukalâlığı yüzünden onun dediklerini taklit ettim ve kollarımı göğüs hizamda bağladım. Bir süre sessiz kalıp birbirimizle bakıştıktan sonra telefonuna mesaj gelmişti. Cebinden çıkarıp mesajı okurken ben de bakmayı o kadar çok istiyordum ki bakabilmek için olduğum yerde kıpırdanıp duruyordum.

Bir şey söylemeyip telefonu cebine koyduğunda sanki umrumda değilmiş gibi dilimin ucuyla sormuştum. "Kimmiş?"

"Hiç..." biraz duraksadıktan sonra tek kaşını kaldırıp devam etti. "Aslında hiç değil. Az önceki kız mesaj atmış da odasına yerleşmesinde yardım edebilir miyim diye soruyor."

Seyiren gözümle Taehyung'ı süzerken sinirle yerimden kalktım. "Sen dur ben şimdi yerleştireceğim onu!"

Benimle birlikte kahkahayla ayaklanırken koluma yapıştı ve beni durdurdu. "Sadecr şaka yaptım!"

"Yah Kim Taehyung! Sen çok düzenbaz birisin!"

"Olabilir fakat seni sinir etmek hoşuma gidiyor." diyerek sevimlice suratıma bakıyordu ve sırf bu bakışı yüzünden az önceki sinirim uçup gitmişti.

"Seninle ne yapacağım cidden hiç bilmiyorum." dedim elimi alnıma koyup başımı umutsuzca iki yana sallarken.

-

Akşama doğru üzerimi değiştirmek için odama girmiştim. Önce güzelce duş alıp ardından temiz kıyafetlerimi yatağımın üzerine koymuştum ki kapım aniden açıldı. Çıkan gümbürtüyle kapıya döndüğümde kapıdakilerin yine Baekhyun ve Jungkook olduğunu görünce sinirlerim bir anda tepeme çıkmıştı.

"Yah! Size ben daha bu gün ne dedim?! Kapıyı çalmadan içeri girmek nedir?! Tanrı aşkına gerçekten bir kez daha olursa sizi ellerimle boğazlayacağım!"

Bir anda yaşadığım sinir patlaması sonucu hızlıca geri çıktılar ve kapı arkasından konuşmaya önce Jungkook başlamıştı.

"Gerçekten düşünemedik özür dileriz."

"Bir daha söz olmayacak!"

Seslerindeki suçluluk duygusunu hissedebildiğimden tekrardan bir daha yapmayacaklarını (!) umarak üzerimi giyindim.

"Tamam gelin."

Kapıdan önce başını Baekhyun ardından Jungkook uzatıp beni kontrol etti. Her şeyin yolunda olduğunu gördüklerinde içeri girip kapıyı ardlarından kapattılar. Klasik 'yine ne var?' bakışımı atarken beni karşılarına alıp yatağımın ucuna oturdular.

"Dökül bakalım." dedi Baekhyun.

"Neyi?" Anlamamazlıktan gelmeye çalışsam da bu iki cingözden hiç bir şey kaçmıyordu.

"Neyi olacak Bay Kim'le aranızda olan hatta dönen ilişkiyi ve muhabbeti!" dedi imayla Jungkook.

Gözlerimi kısarak ikisini süzdüğümde geri adım atacak hallerinin olmadığını anlayınca pes edip anlatmaya karar verdim. Güya Taehyung hep yanımda olacaktı ve bu ikisi de bana hiç bir şey soramayacaktı, kesinlikle (!) tam da dediği gibi olmuştu.

"Madem illa öğrenmek istiyorsunuz o zaman öğrendiğinizde de Taehyung'a karşı abartılı tavırlardan kaçının ve bu olaydan da kimseye bahsetmeyin, anlaştık mı?"

Tek kaşım havada ikisi üzerinde gözlerimi gezdirirken Jungkook sırıtarak dudaklarını araladı. "Bak Kim yerine Taehyung diyorsan daha ciddi şeyler olmalı. Ah! Hemen dökül!"

Dişlerimi sıkıp sakin kalmak için derin bir nefes aldım ve daha kötü şeyler olmamasını umarak olan biteni anlatmaya başladım.

Merhabaa!! Çok uzun süredir yazmıyordum ama umarım hâlâ okuyorsunuzdur ve umarım ki bölümü sevmişsinizdir! Sizleri seviyorum! 💜🥰

𝐓𝐄𝐀𝐂𝐇𝐄𝐑 ❦ 𝓣𝓪𝓮𝓱𝔂𝓾𝓷𝓰 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin