🌹44.BÖLÜM🌹

9.5K 453 16
                                    

Biz Taehyung'la tüm bu olanları etraflıca tartışırken babamın karşıdan bizi izlediğini fark ettim. Onun karşısında Taehyung'la yakın durmaktan biraz utanmıştım da açıkcası.

Taehyung'ı da dürtüp ona bakmasını sağlayınca babam da üzerindeki ceketi düzeltip yanımıza doğru gelmeye başladı.

"Çok fazla konuşup sizi bezdirmeyeceğim telaşlanmayın sadece birkaç laf edeceğim." Boğazını temizledikten sonra Taehyung'a gözlerini dikip konuşmaya devam etti.

"Henüz mevcut durumu sindirememiş olsam da seni severim Taehyung, işinde çok iyi ve başarılı olduğunu da biliyorum. Eminim ki özel hayatın konusunda da aynı titizliğe sahipsin, işte sırf buna güvenerek kızımla olan ilişkinize artık daha sıcak bakıyorum."

Gözlerim yaşaracaktı neredeyse çünkü babam bayağı Taehyung'la güzel güzel konuşuyordu. Tanrım lütfen bu bir rüya olmasın!

Taehyung da ayağı kalkıp saygıyla eğildikten sonra, "Merak etmeyin efendim, benden en ufak şüphe duymanıza imkan yok." Dedi.

Ardından bunca olaydan sonra babamın ilk kez Taehyung'a sıcak ve içten bir gülüş attığına şahit olmuştum.

"O zaman aradaki ufak tefek şeylerin de erimesi için bu akşam hep beraber yemeğe çıkıyoruz, itiraz yok."

Ağzımı açıp iki çift laf edemeden babam yanımızdan ayrılmıştı ve giderken de son kez, "Bu akşam lütfen kızımı evine getir Taehyung nasıl olsa ileride 7/24 vakit geçireceksiniz." dediğinde Taehyung'la bakıştık ardından Taehyung'ın çapkın bakışlarına maruz kalmıştım.

"İleride 7/24 vakit geçirmek hmm..." bir elini çenesinin altına yerleştirip düşünürmüş gibi yaparken arada bir de beni süzüyordu.

"Yah! Kes şunu yapmayı!" deyip koluna patlattım bir tane. Acıyan kolunu tutup ovuştururken yüzünü çoktan buruşturmuştu bile.

"Seninle hayal de kurulmuyor neyse düş önüme hadi gidiyoruz."

Koluma girip beni peşinden sürüklerken nereye diye sorabilmiştim nihayetinde.

"Akşama kadar ne yapacağız burada bari kafeye gidelim de kahve içerken sana orada ders anlatayım çünkü bugün derste yok gibiydin." deyip gözlerini devirdi.

Sebebinin kendisi olduğunu bilmeyecek kadar aptal olamazdı öyle değil mi? Bir insanın hayatına onun gibi bir matematik öğretmeni kaç kez girebilir ki? Daha doğrusu hiç girmiş midir ki?

"Kook'u düşünüyordum da o yüzden pek odaklanamadım."

Şeytani sırıtışımın sebebi birazcık onu kızdırmaktı. Ayrıca haketmişti de nasıl anlayamazdı?

"Komik mi bu? Ayrıca kook ne? Ne kadar gereksiz bir samimiyet."

Göz devirmesine karşın istifimi hiç bozmamıştım. "Gereksiz mi? Hiç de bile sevdiğim biri için kullandığım çok güzel bir sesleniş tarzı bence."

Okulun yakınlarındaki kafeden içeri girdiğimizde boş masalardan birine oturdu. Bacak bacak üstüne atıp arkasına yaslanırken, "O zaman kookcuğun anlatsın da sana matematiği görelim." dedi. Ardından yalancı bir gülüş attı. "Tabii anlatabilirse."

Vur deyince öldüren bir yapısı olduğunu unuttuğum Taehyung'ın yanına oturup koluna sarıldım ve mümkün olduğunca tatşı görünmeye çalışarak konuştum.

"Taehyung-ah şaka yapıyordum sadece, nasıl böyle düşünebilirsin ki?"

Bir bebek gibi omuzlarını aşağı yukarı hareket ettirerek dudaklarını büzüyordu ve onun bu tatlı hali yüzünden ölebilirdim.

"Yah! Beni öldürmek mi istiyorsun sen? Bunlar nasıl tavırlar?" Alt dudağımı büzüp gözlerimi kıstım ve elimden geldiğince tatlı görünmeye çalıştım.

Birkaç dakika böyle davranınca dayanamayıp bana döndü ve gülümsedi. "Kalbimi çalmakta üstüne yok Kang Eunsun."

Burnumun üzerine hızlıca minik bir öpücük kondurduğunda etrafı kısaca süzdüm çünkü toplum içindeyken bu hareketleri beni utandırıyordu.

"Bu sizin için de geçerli Kim Taehyung."

----

Akşama doğru Taehyung'la birlikte eve geçtiğimizde başta biraz garip hissetmiştim. Babama biraz alışmıştım bugünkü konuşmalarından sonra fakat Sunhee beni hala biraz tedirgin ediyordu. Kendime yakın bulmadığım, bulamadığım birisi olduğu için yanında huzursuz hissediyordum.

"Eunsun hadi giyin de gel birazdan çıkacağız."

Babamı başımla onaylayıp odama çıktım. Önce hızlıca bir duş alıp genel bakımımı yaptım. Ardından odama geçip bej rengi bir kazak, siyah dar bir pantolon ve siyah çizmelerimi giyinip üzerime bir ceket alıp abartmadan makyaj yaptıktan sonra aiağıya indim.

"Hazırım, çıkabiliriz."

Taehyung'un dönüp bana bakması ve öyle bir kaç dakika kalması babamı rahatsız etmiş olacaktı ki ösürmeye başlamıştı. İçimden gelen gülme hissiyatını bastırıp ortamdaki gerilimi dağıtmaya çalıştım.

"Biraz daha beklersek sanırım geç kalacağız, öyle değil mi baba?" Şirince gülümsedim ve babmın kolundan tutup ayağa kaldırdım. Taehyung da ayaklanınca babamla kısa bakışmanın ardında 'ne olacaksa olsun boşver.' diyen iç sesimi dinleyip Taehyung'un koluna girdim ve önden ilerlemeye başladım.

LÜTFEN YORUMLARINIZI DA EKSİK ETMEYİN 😇😇 HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM 🥰❤❤❤

𝐓𝐄𝐀𝐂𝐇𝐄𝐑 ❦ 𝓣𝓪𝓮𝓱𝔂𝓾𝓷𝓰 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin