Sabah gerinerek uyandığımda elim Taehyung'un başına çarptığı için bana homurtular çıkardı.Kendime geldikten sonra kıkırdadım.Onu izlemeye başladım.Belime kollarını sımsıkı sarıp kafasını karnımın üzerine koyması onu bir çocuk gibi tatlı kılmıştı.Dudaklarının dolgun ve pembe görünüşü en sevdiklerimdendi.Dün ona karşı içimde olanların gereğinden fazlasını dökmüştüm.Umarım bir çoğunu uyandığında hatırlamıyordur.Onu ölesiye sevdiğimi bildiği için ona karşı kullanabilecek,gıcık edecek kozum kalmamış olacak.
Ellerini belimden ayırdığım zaman ilkine benzer bir homurtu çıkartıp benim tersi yönüme dönerken tüm yorganı kendi üzerine çekmişti.Bu haline sessizce gülüp yataktan önce ayaklarımı sarkıttım.Komodinde duran telefonun ekranını açıp saate baktım.Öğle olmuştu ve biz daha doğrusu ben daha yeni uyanıyordum.İki yanımdan destek alarak yataktan kalktım ve yavaş adımlarla banyoya ilerledim.Rutin işlerimi halledip geri döndüğümde Taehyung henüz uyanıyordu.O mahmur görünüşünü yiyebilirdim.Anlatılamaz bir güzelliği vardı.
"Günaydın!" Dedim sevinçle yerimde zıplarken.O ise bana nazaran kapalı gözleri ve asık suratıyla esneyerek,
"Sana da günaydın." Dedi.
Dudaklarımı büzüp kaşlarımı çattım."Uyuz." Kenarda duran su şişemden bir kaç yudum su içip,
"Kahvaltıyı kaçırdık bari öğle yemeğine yetişelim hızlı ol." Dedim kolarından tutup çekiştirirken.O oflarken ben de sıkıntıyla gözlerimi büyüttüm ve nefesimi dışarı üfledim.
"Ne kadar uyuşuksun ya öyle! Hadi çabul ol!"
Kafasını sallayıp elini saçlarının arasına daldırıp karıştırdı.İnadına yapıyordu herhalde,benim ölmemi istiyor olmalıydı.
~
Son kez boy aynasında kendime bakarken bir anda Teahyung arkadan yaklaşıp belime sarıldı ve yanağıma minik bir öpücük kondurdu.Ellerimi onun ellerinin üstüne koydum.Gülümseyip kafasını boynuma gömdüğün de saçlarını öptüm.
"Bence daha fazla oyalanmadan inmeliyiz yoksa gerçekten aç kalacağız."
Kıkırtıma karşılık verip benden ayrılırken birden hissettiğim soğukluk tüylerimin diken diken olmasına sebep olmuştu.
Merdivenleri birer birer inerken aklıma ne yiyeceğim takılmıştı.Formumu korumam gerekiyordu bu yüzden hafif şeyler tercih edecektim.
~
"Bence biraz otel dışında dolaşmalıyız.Yani...güzel yerleri gezmeliyiz?" Dedim şirin gözükmeye çalışırken.
Başını sallayıp memnun olmuşcasına dudaklarını kıvırdı.Üzerime bol bir kapüşon aldıktan sonra hemen çıktık.
"Bu gün ne yapabiliriz ki acaba?" Dedim sağ elimin işaret parmağını hemen dudak altımdaki çıkıntıya yerleştirerek.
"Sen seç,bu gün tamamiyle senin istediklerini yapacağım." Gözleri kısılmış bir şekilde gülerken kalbimin yerinden çıkacak gibi atışını hissetmiştim.Nedense onun bir öğretmen olması beni pek ilgilendirmiyordu.Benim için önemli olan onun iyi biri olmasıydı.
"O zaman bir filme gitmeye ne dersin? Fakat böyle pek aşk dolu olsun istemiyorum." Deyip şirince gülümsedim.
"O zaman aksiyon nasıl? Benim en sevdiklerimden!" Ellerini kavuşturup gülümsedi.
Ardından burada bulunan ve bize şu an en yakın sinema salonuna doğru ilerledik.Bir anda içimden gelen hisle koluna giriverdim.İlk önce durup bana garip garip baksa da sonrasında sırıtıp beni kendine biraz daha yakınlaştırdı.
Her ne kadar bu hareketine utandıysam da pek aldırış etmemeye çalıştım.Ne de olsa kaldığımız yerden devam ediyorduk.
Sinema salonuna biraz geç girince izleyicileri rahatsız etmemeye özen göstererek yerlerimize geçtik.İkimizinde önünde birer tane koca kutu dolusu patlamış mısır vardı.Filme odaklanayım derken nedense aklım,bir türlü onun yanımdaki varlığını unutturmuyordu.Sırf bu yüzden filmden yaklaşık yarım saat bağımsız kalmıştım sadece onun hareketlerini,tepkilerini mısırları ağzıma doldururken izliyordum.Arada heyecanlanınca eline henüz aldığı mısırları geri koyuyordu ya da elinden istemsizce etrafa fırlatıyordu.Komik görünüyordu fakat etraftakiler bu durumdan hoşnut değildi.
Tam heyecanlı bir sahne gelmişti ki Taehyung bu sefer elindeki kovanın içindeki tüm mısırları izleyicinin üzerine saçtı.Komik bir durum gibi görünse de iri yapılı bir adam sinirle Taehyung'un omzuna dokundu.
"Filmin başından beri yaptıklarına bişey demiyorum fakat artık bu ne? Elindekine dahi sahip çıkamayan insan mı olur be!" Diye sesini yükseltince Taehyung'ta refleks olarak ayaklandı ve o da ses tonunu yükseltti.
"İnsanlık hali işte ne olacak? Belki heyecanımı kontrol edemiyorum!"
Birbirlerine diklendiklerinde anladım ki bu bir kavganın başlangıcıydı.Taehyung'un sol koluna yapışıp geri çekmeye çalıştım.
"Tamam bırak boşver hadi gidelim.Beyfendi özür dileriz." Dedim adama karşı nezaketen.En azından ikisinin de sinirini yatıştırabilirdi bu durum.
"Ne demek bırak boşver? Bekle bir dakika." Eliyle beni kenara ittirdi.Adam benim sözlerimi ciddiye almıştı bu yüzden ilkine nazaran daha alçakta bir ses tonu takındı.
"Şanslısın ki yanında ki bayan kibar biri.Bu yüzden sana dokunmayacağım." Dedi ukalaca sırıtırken.Ben ortamı yumuşatmaya çalışırken adamın tekrar alevlendirmeye çalışması dayak yemeyi hakettirecek bir seviyedeydi.
"Yanımda o olmasaydı ne olacaktı? Beni dövebileceğini mi zannediyorsun sen?" Diye çıkıştıktan sonra ben daha ne olduğunu anlayamadan adama kafa attı.Taehyung'a bir şey olacak korkusuyla ağzımdan bir çığlık kaçtı.Adam daha yerden kalkmadan bir yumruk geçirmeyi de eksik etmemişti suratına.Sinema salonu birden bu karışıklığa dahil olmuştu.Ortama fitne tohumu serpilmişti adeta.Bir an önce buradan çıkmamız gerekiyordu.
"Taehyung hadi buradan gitmeliyiz! Etrafına bir bak her yer karıştı yürü!" Kollarından tutup çekiştirirken etrafta olup bitenlere kısa bir göz gezdirdi.Ardından elimi tutup çıkış kapısına doğru koşturdu.
Nefes nefese oradan kurtulunca yüzümü buruşturup Taehyung'un omzuna bir tane geçirdim.Omzunu tutup dudaklarını büzdü.
"Ne vardı da kavga ettin onunla? Ben ne güzel ortamı yumuşatmıştım.O öyle dedi diye sen hemen niye kafa atıyorsun adama?"
"Ne var öyle yapmışsam? Çok da güzel yaptım,bir daha çıksın karşıma bir daha kafa atacağım!" Dedi omuzlarını silkerken.Gözlerimi devirip başımı umutsuzca iki yana salladım.
"Kime ne anlatıyorum ben acaba?" Dedim ve önden yürümeye başladım.Ben kendi kendime sinirli sinirli ilerken arkamdan koşup yetişti ve beni kendine çevirip durdurdu.Ardından şirinlikler yapmaya başladı.Açıkcası bu halini görünce hemen yumuşamıştım ve ona karşı olan sinirim bir anda sevgiye dönüşmüştü.
"Tamam daha fazla yapma affedildin.Yoksa ben kalpten gideceğim."
Bana sıkıca sarılırken kıkırdadı.Evet,yine o çenesini tutamayan ben...mükemmel bir pot daha kırmıştım.Bu gidişle ağzımı bantlamam gerekecek.
~
Otele doğru yaklaşırken bayağı bir yorulmuştum.Ayaklarım çok fena ağrıyordu ve benim o merdivenleri tırmanacak halim dahi yoktu.Otele sonunda girdiğimizde resepsiyondan odanın anahtarını aldık ve ilerliyorduk ki resepsiyondan birinin bana seslendiğini duydum.Arkamı dönünce resmen şoka girmiştim.
"Kuzen! Seni tekrar gördüğüme sevindim!" Dedi sırıtırken.Gözlerim yuvalarından fırlayacakmış gibi açılırken ağzım da aynı zamanda halka şeklini almıştı.
"Na-Namjoon?!"
EVEETT!! YB GELDİ EVET FAKAT SINAV HAFTAM BİTENE KADAR YB ATAMAYACAĞIM MAALESEF.LÜTFEN ANLAYIŞLA KARŞILAYIN VE HİKAYE HAKKINDAKİ YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN! SİZLERİ SEVİYORUM!!! 😘😘😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐓𝐄𝐀𝐂𝐇𝐄𝐑 ❦ 𝓣𝓪𝓮𝓱𝔂𝓾𝓷𝓰 ✓
Fanfiction[TAMAMLANDI] HAYRAN KURGU İÇİNDE REKOR #2 [Bir gün düzenlenecek.] ©️ Vaℓeria☆