Sabah gerinerek uyanırken yanımdaki boşluğu hissedince hemen gözlerimi açtım. Demek ki benden önce kalkmıştı Taehyung diye düşündükten sonra ben de kalktım ve banyoya gittim. Elimi yüzümü güzelce yıkayıp ayıldıktan sonra odaya geri döndüm.
Köşedeki okul üniforması gözüme takılınca çaresizce bakakaldım. Bugün okula gitmem gerekiyordu her ne kadar haftanın son günü olsa da. Sıkıntıyla nefesimi dışarı üfleyip kıyafetlerimi giyindim. Çıkardığım tişörtü katlayıp aldığım yere bırakacakken Taehyung'ın parfümü ilişti gözüme. Muzipçe sırıtıp şişeyi elime aldım ve bir fıs boynuma birer fıs da bileklerime sıktıktan sonra geri yerine bırakıp aşağıya indim.
Taehyung'u mutfakta bir şeyler hazırlamış son dokunuşlarını yaparken buldum. Gülümseyerek yanına gidip arkasından sarıldım.
"Beni neden uyandırmadın? Birlikte hazırlamak daha eğlenceli olurdu."
Ani hareketim sebebiyle irkilip olduğu yerde birkaç saniye kaldıktan sonra cevap verebilmişti.
"Ah korkuttun Eunsun!" Soluklandıktan sonra devam etti. "Dün zaten çok iyi olmadığın için bugün de uyandırmak istemedim erkenden."
Beline sardığım ellerimi gevşetince bana doğru dönüp ellerini bel oyuntuma yerleştirdi. Biraz yakınlaşıp beni kokladıktan sonra tek kaşı havada, "Benim parfümümü sıktın sen?" dedi.
Masumca sırıtıp gözlerimi kıstım. "Birazcık kullanmış olabilirim ama gerçekten çok cüzi bir miktar." Konuşurken elimle de cüzi miktara vurgu yapmıştım.
Kahkaha atarken yanağıma nazik bir öpücük kondurdu. "Peki, hadi kahvaltımızı yapalım ve okula gidelim."
Başımı sallayıp ondan ayrıldım ve masadaki yerimi aldım. Umarım bugünü güzel bir şekilde atlatabilirdim.
----
Okulun kapısının önüne gelince derin bir nefes alarak içeri girdim. Öğrenciler ve öğretmenler etrafta dolaştıkları için Taehyung'la pek yakın duramıyorduk.
"Benim öğretmenler odasına gitmem gerekiyor, istersen sen de sınıfa çık?"
"Kantinde su alıp çıkarım."
Başını sallayıp yanımdan ayrılınca koridor ortasında dikili kalmıştım. Babamın odasının kapısı açıktı demek ki daha gelmemişti. Keşke bugün gelmeseydi diye iç geçirip kantine doğru ilerledim. Kantinin nispeten boş oluşuna sevinip bir su aldıktan sonra tekrar merdivenlere yönelmiştim ki babamı karşımda buldum. İlk göz göze geldiğimiz an o kadar garip hissetmiştim ki sanki babamla değil de bir başkasıyla karşılaşmış gibi hissetmiştim.
Bakışlarımı yere indirip tam yanından geçecektim ki nazikçe kolumdan tutup beni durdurdu.
"Eunsun, biraz konuşalım mı?"
Dilim tutulmuş gibiydi bir diyemeyip başımı sallamakla yetinmiştim.
"Odama geçelim gel."
Tereddüt etmeden babamı takip ettim. Odasına gidene kadar ikimizden de ses çıkmamıştı. Odaya önden girip masasının önündeki koltuklardan birine oturdum. Kapıyı kapatıp kendi koltuğuna yerleşince zor da olsa gözlerimi onunkilerle buluşturdum. Boğazını temizleyip biraz duraksadıktan sonra konuşmaya başladı.
"Dün eve gelmedin Taehyung'ta mı kaldın?"
"Konuşmamız gereken konu gerçekten bu mu baba?"
Sinirle ağzımdan bir gülüş kaçmıştı. Tam kalkmaya yeltenmiştim ki beni durdurdu.
"Eunsun otur, tamam konumuz bu değil üzgünüm bir anda kaçtı ağzımdan kızım."
Yutkunup devam etti. "Dün olanlar için özür dilerim. Sana bağırmayı ve kalbini kırmayı hiç istemedim kızım. Fakat hiç tahmin etmediğim şeylerle karşılaşınca hakim olamadım kendime."
Sakinleşip gözlerinin içine baktım. "Sana bağırdığım için ben de özür dilerim baba ama gerçekten dünkü çıkışın beni çok üzdü. Tepki göstereceğini elbette biliyordum ama bu kadar büyük olacağını tahmin etmemiştim."
Göz göze birkaç saniye bakıştıktan sonra dayanamadım ve gidip sıkıca sarıldım. "Her şey için özür dilerim baba. Fakat şunu bilmelisin ki biz birbirimizi çok seviyoruz lütfen sen de engel olma. Hem gerçekten çok iyi anlaşıyoruz biz."
O da bana sıkıca sarıldıktan sonra ellerimi tuttu. "Benim için zor olacak ama deneyeceğim."
Bu sefer erkenden bir bölüm atasım geldi. Ayrıca önceden duyuru için ayrıdığım bu kısa bölümleri yeni bölüm yazmak için kullanacağım :))) Sizleri seviyorum!♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐓𝐄𝐀𝐂𝐇𝐄𝐑 ❦ 𝓣𝓪𝓮𝓱𝔂𝓾𝓷𝓰 ✓
Fanfiction[TAMAMLANDI] HAYRAN KURGU İÇİNDE REKOR #2 [Bir gün düzenlenecek.] ©️ Vaℓeria☆