Gökhan'la yüksek binaların arasında saklanıyorduk.
Sırtım binanın soğuk yüzeyine yaslıyken sakinleşmek amacıyla derin derin nefesler alıp veriyordum. Gökhan Çınar'ın telefondan attığı mesajları okuduktan sonra kafasını kaldırıp bana baktı ve "Hazır mısın?" diye sordu. Hazır mıydım? Tabi ki de değildim.
Kafamı olumsuzca sallayınca Gökhan ellerini yanaklarıma koydu ve mavi gözlerini benimkilere dikip "Kayra biraz sakin olur musun? Sadece durduğun yerden robotları vuracaksın. Ben seni kollayacağım zaten. Hiçbirimize bir şey olmayacak." dedi. Sinirle ona bakarken "Ayy çok kolaymış ya. Hiçbir şey yapmadan onlar kendileri ölecekler zaten." dedim. Gökhan derince iç çekerek sabır diledi ve duvarların arasından bir yeri nişan alarak ateş etti.
Savaş başlamıştı. Titrek ellerimle silahı tutarken duvarın diğer tarafından robotları aramaya başladım. İnsan görünümlülerdi ama buradan bakınca bile çok güçlü olmadıkları anlaşılıyordu. Bir nebze olsun içim rahatlarken silahın namlusunu hareket eden robota çevirip birkaç el ateş ettim.
Robotu birkaç yerinden vursam bile hâlâ yere yığılmamıştı ve eli kendisini savunmaya almak için silaha dönüşmüştü. Nefes nefese arkasına saklandığım duvara yaslanırken sakinleşmeye çalıştım. Diğerlerinden de silah sesleri gelirken kendimi duvarın arkasından çıkararak yine robota ateş etmeye başladım.
Birkaç vuruşumun ardından robot sendeleyerek yere yığıldı ve kafasının etrafından küçük kıvılcımlar çıkarmaya başladı. Robotu öldürmüştüm. Bunu yaptım. Başarabildim. Sevinçle dudağımın kenarları yukarı kalkarken arkamdan "Kimin öğrencisi?" diye bir ses duymamla irkildim.
Sinirle Gökhan'a dönerek "Korktum ya. Ne diye arkadan arkadan yanaşıyorsun?" dedim. Muzip bir şekilde güldükten sonra yan tarafımızdaki büyük binayı göstererek "Oraya geçmemiz lazım. Benimle aynı anda hareket et." dedi. Hızlı hızlı nefesler alıp verirken kafamı olumluca salladım. Kolumdan tuttu ve üçe kadar saymaya başladı. Seslice "Üç!" dediği zaman koşarak robotların dikkatini çekmeden yan binanın arkasına saklandık.
Gökhan hiç beklemeden binanın diğer tarafında bulunan robotlarla ateş etmeye başladı. Bende gözlerimi uzunca kapatıp açtıktan sonra karşımda vurduğum robota benzer bir robot daha gördüm. Bu nasıl bizi görmüştü? Silahın namlusunu ona doğrulttuğum zaman o da bana aynı şeyi yaptı. Sanki her şey yavaş çekimde olmuş gibiydi.
Başka silahtan çıkan ateş sesleri robotu yere sermişti. Gözlerim sonuna kadar açıldı ve sanki nefesim kesilmiş gibi hissettim. Gökhan karşıma geçerek "Neyi bekliyordun Kayra? Ölmeyi mi? Niye ateş etmedin?" dedi sinirle. Ne yapacağımı şaşırmıştım o an. Cevap veremedim Gökhan'a ve ellerim titrerken silahımı yere düşürdüm.
Gökhan'ın çatık kaşları düzelirken iki elini yanağıma koyarak ona bakmamı sağladı ve "Kayra? İyi misin?" dedi. Titreyen ellerimi Gökhan'ın beline sarıp sıkıca sarıldım. Gökhan bir eliyle kafamı göğsüne yaslarken diğer eliyle de belimi sarıp çenesini kafamın üstüne yasladı. Sakinleşmek için derin derin nefesler alıp verirken burnuma deniz kokusu doldu.
Az da olsa sakinleşirken Gökhan başımın üstüne öpücük kondurdu. Beni yavaşça kendinden ayırırken "Az kaldı, bitecek her şey. Sen sadece arkamda kal." dedi. Her şey bitmeyecekti. Her şey daha yeni başlıyordu. Kafamı olumsuzca sallarken "Hayır, bende yardım edeceğim." dedim kararlılıkla.
Gökhan'ın dudağının bir kenarı yukarı kalkarken yere düşürdüğüm silahı eğilerek aldı ve benim elim uzatıp "Hadi o zaman." dedi. Elindeki silahı hızla alıp duvarın kenarından robotları nişan alarak ateş etmeye başladım. Gökhan'sa arkamdan belime kolunu sararak diğer eliyle de silahı tutarak benim kolumun yanından kendi kolunu uzattı ve ateş etmeye başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstila Uçuşu
Science FictionDört küçük kapsül, milyonlarca hayat, altı farklı kişi ve hayatta kalma savaşının içinde doğan aşk. ×××××××××××××××××××× "Göreviniz tüm Dünya'nın geleceğini kurtarmak. Tek bir hatanızla herkesin hayatı tehlikeye girer. Dört tüpü de hepin...