Sabah biraz geç uyanmıştım.
Angie de uyanmadığı için, Olga söyleniyordu. Beni görünce de Angie'yi uyandırma emri verdi. Bu çok zor olacaktı.Çünkü Angie erken (!) kalkmaktan nefret ederdi.
Onun kapısını açtım. Tahmin ettiğim gibi, yorganın altına girmişti.
Yaklaştım ve yorganı açtım.
"Angie.Uyan hadii"
"Violetta, sonra."
"Ama Olga çıldırmak üzere. Biliyorsun, yemek saatlerini kaçırmamızdan nefret ediyor."
"Ama ben misafirim."
"Hayır! Sen bu evin sahiplerindensin!"
"Ya,Violetta. Çok uykum var. Birkaç saatçik daha lütfen."
"Bak, uyanmazsan çekiştiririm seni!"
"Üf ya!"
Saçı başı dağınık bir şekilde uyandı.
Onun bu halini görünce kıkırdadım.
"Ne var?"
"Saçların, savaş alanı gibi."
"Böyle uyandırılırsam olacak tabii."
"Ben suçlu değilim ama. Olga emir vermeseydi uyandırmazdım."
"İyi, iyi. Ben üstümü değiştireyim o zaman."
"Tamam. Çabuk ol ama." dedim ve odadan çıktım.
Aşağı indiğimde kahvaltı masası iyice hazırlanmıştı.
"Uyandı mı?"
"Evet. Romallo nerede?"
" 'İşim var' dedi, gitti."
"Ne işi varmış ki sabah sabah?"
"Sabah sabah?"
"Saat dok- ııımm anladım."
"İlk kez bu kadar geç uyandın."
"Çok yorulmuştum ama ne yapayım?"
"Öyle sabahın köründe çalışmalara gidersen olacağı bu."
"Başka olmayacak ama. Kurtuldum yani."
"Erken konuşma. Sabah defalarca telefon çaldı."
"A-a neden?"
"U-Mix'teki o adam hala emekli olamamış, seni soruyordu."
"Beni mi? Bir şey anlattılar mı?"
"Ne anlatacaklardı ki?"
"Ne bileyim? Ne dediler sana?"
" 'Violetta Castillo, müsaitken arasın.' "
"Hım. Tamam, sonra ararım o zaman."
"Sen bilirsin."
"Günaydın Olgaa"
"Günaydın mı? Saatin kaç olduğundan haberiniz var mı Bayan Angie?"
"Kusura bakma. Uyumaya alışkın olduğumdan kaçırmışım saati."
"Üç saat gitti! Hadi yiyin de telafi edin."
"Tamam. Özür dilerim."
Kahvaltımıza başladık. İlk kez bu kadar yavaş yiyordum. Sanki içimde bir şeyler yavaşlamıştı.
"Violetta, ne o yavaşlık öyle? Beğenmedin mi yoksa?" dedi Olga.
"Hayır,hayır. Çok beğendim ama enerjim yok."