León taburcu olmuştu ve onun her istediğini yapmaya çalışıyordum. Tabii bu imkansız!
Dünden beri istemediği şey kalmadı!
Onun için en uyuz olduğum yemeği bile yapmak zorunda kaldım! Neymiş? 'Benim yaptığım yemekler daha güzel'miş. Yemeği yedikten sonraki yüz ifadesi neydi o zaman? Hıh!
"Portakallı meyve suyu yapar mısın? Ya da dur! Helva istiyorum."
"Birazdan seni öldüreceğim. Ölümünden sonra biz yeriz onu, canım."
"Hım. Peki o zamaaaan...Pizza söyler misin? Ya da yap?"
"Hazır yiyecekler yasaklandı sana."
"O zaman?" deyip, pişmiş kelle gibi sırıtmaya başladı.
"Of, León! Of!"
Mecburen mutfağa gitmek zorunda kaldım.
Bütün malzemeleri hazırladığımda işe koyuldum.
~
"Olmuyor bu ya!" diye bağırıp, elimdeki blender'ı sertçe tezgaha koydum.
"Ne olmuyor?"
"Defol git yatağına! Senin yüzünden çıldıracağım zaten! Ne biçim isteklerin var, anlamadım ki! Al sana pizza!"
Kabın içindeki felakete bakıp, geri çekildi.
"Benim karnım doydu. Boşuna uğraşma sen."
"Hayır, doymadı! Bu pizza olacak!"
"Sinirlenme ama."
"Elimden geldiğince deneyeceğim."
O, odaya gitti. Bende kaldığım yerden işlere devam ettim.
~
"Mis gibi kokuyor. Yapabildin sonunda yani?"
"Aslındaaa...evet, ben yaptım."
Her şeyi anladığını belli ederek,"Olga ne kadar uğraştı?" diye sordu.
"Bir saatten az."
"Teşekkür ettiğimi söylersin."
"Söylerim."
Koltuğa kendimi attım ve duvarı izlemeye başladım.
"Neden duvara bakıyorsun?"
"Bilmem."
"İzlenecek bir şey var mı bari?"
"Sen bir sussana ya."
"Üf iyi."
Bir süre daha duvarı izledim ama canım aşırı derecede çok sıkılmıştı.
"León?"
"Hı?"
"Benim canım çok sıkıldı."
"Benimde. Dışarıda gezelim mi?"
"Oldu!"
"Ya ne var? Ben iyi hissediyorum kendimi."
"Olmaz. Yeni çıktın hastaneden."
"Yeni mi? Beş gün oldu, Violetta."
"Olabilir ama olmaz!"
"Yaa lüütfeen."
"Bir şartla."
"Söyle."
"Ayağa kalkacaksın ve karnının ne kadar sürede ağrıdığını ölçeceğiz."
"Tamam."