57.Bölüm

1.4K 43 4
                                    

Sera'ya ev bulduk. Aslında o buldu. Çünkü beğendiği evdi...

León'la birlikte parayı denkleştirdik ve satın aldık ama henüz taşınmayacak. Eşya da alınması gerekiyor. Bu iş de kızlara düşüyor. Yani, Sera'yla alışverişe çıkacağız...

S: "Şu oturma grupları çok hoş."

V: "Evet ama senin salonun büyük. Bence bu hoş durmaz orada."

S: "Hım...sanırım haklısın. Bu nasıl?"

Gösterdiği lila renkli ve yastıklarında çiçek baskıları olan bir takımı gösterdi. Mor benim rengimdi ve beğenmiştim.

V: "Çok güzel! Bundan bende istiyorum!"

S: "Pişti olmasını istemiyorum. Bunu mu alacağız?"

V: "Bana neden soruyorsun ki? Ev senin, karar senin."

S: "Bunu alalım o zaman."

Hangisinde karar kıldığımızı, orada çalışan gence söyledik.

V: "Benim gitmem lazım artık."

S: "A-aa neden? Daha alacaklarımız vardı."

V: "Sen al. Bizimkilerle buluşacağız."

S: "Hım. İyi eğlenceler size."

V: "Teşekkürler."

Neredeyse koşarak oradan çıktım.

~

L: "Nerede kaldın?!"

V: "Mobilya işleriyle uğraştım. Ne giyeceğim üstüme?"

Bir pakette giyeceğim eşyalar vardı. Onları alıp, kabine ilerledim.

Üstümü değiştirip çıktığımda, elime Paintball işaretleyiciyi (silah) tutuşturdular.

Dün de kararlaştırdığımız gibi; kızlar ve erkekler ayrı gruplarda olacaktık. 

Cami: "Ben şuradan gidiyorum. İyi şanslar!"

Cami gitti. Ondan sonra da hepimiz dağıldık.

Ben nereye gittiğimi bilmiyordum ve yalnızdım. Önüme birisi çıksa, ateş etmek yerine, çığlık atarak kaçacak durumdaydım. Bir de ormandaydık...

Bir ara, bir yerde kıpırtı oldu. Döndüğümde, León'la burun buruna geldik. Onu aniden karşımda görünce çığlık atacaktım ama ağzımı tuttu. Sonra da çığlık atmayacağımdan emin olup, bıraktı.

V: "Ne arıyorsun burada?! Ödümü kopardın ya!"

L: "Bağırma, duyacaklar."

V: "Maksat; birbirimizi yenmek değil miydi? Sen ne arıyorsun burada?"

L: " 'Yalnız kalırız.' diye düşünmüştüm."

V: "Yanlış düşünmüşsün. Git hadi!"

L: "Pekii..."

Arkasını döndü. Tam gidecekken, bana tekrar dönüp, "Bunu yapmadan olmaz," dedi ve dudağıma minik bir öpücük kondurdu.

V: "Gerçekten şapşalsın sen."

L: "Ama, senin şapşalınım."

Ellerimi, onun saçlarına karıştırdım.

L: "Ne yapıyorsun?! Bozdun saçlarımı ya!"

V: "Cezan."

Sırıtıp, gitti.

O karşıma çıkarsa, nasıl vuracaktım ki onu? En iyisi, sevgililerini düşünmek. Bu işimi kolaylaştıracaktır.

♪ ♫ GEÇMİŞİN İZLERİ ♫ ♪ |2.KİTAP|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin