34.Bölüm

1.4K 46 0
                                    

Günlerdir o kitabı kimin koyduğunu düşünüyorum. 'Zor' ne ya? 
O kadar çok düşündüm ki, artık beynim başka soruyu reddediyor.

"Violetta?"
"Ne?"
"Nerelere daldın böyle?"
" 'Denize' gibi bir şaka yapmak istemiyorum. Sen zaten biliyorsun."
"Boş ver düşünme artık. Ne yaparsa yapsın, ayıramaz bizi."
"Nereden biliyorsun?"
"Beş yıldır ayrıydık ve tekrar birlikteyiz. Sence?"
"Evet ama bu korkmadığım anlamına gelmiyor. Ya sapıksa? Ya çok kötü biriyse? Ya sana bir şey yaparsa?"
"Paranoyak mısın?"
"Hayır!"
"Emin misin?"
"Evet."
"Ya ya..."
"Üf! Bir şey söylemesen olmuyor dimi?!"
"Düşüncemi söylüyorum ne var ki bunda?"
"Yok bir şey."
"Öyle diyorsan, öyledir."

Daha fazla konuşmak istemiyordum. Gerçekten bu aralar paranoyak olmuştum...
Ama haklıyım! Sizin de başınıza böyle bir şey gelmiş olsaydı, böyle davranırdınız.

~

Bilgisayarda oynamak, merakımı hafifletiyordu. Bir de 'Candy Crush Saga'yı oynuyordum. Sinirleniyordum ama en azından o kitap meselesini unutuyordum.

"Kaç saattir buradasın. İn aşağı artık."
"Bana ne? Paranoyak biriyle konuşmak istemezsin belki."
"Ben öyle bir şey demedim ki. Anlamak istediğin şekilde anlıyorsun, farkında mısın?"
"Değilim. Çünkü öyle yapmıyorum."
"Seninle tartışmak istemiyorum. Bizi tanımayan birisin bile bunu düşünürdü."
"O kadar mı yanlış anlıyorum?"
"Tuzak soru mu?"
"Yaaanii...biraz."
"Hem evet, hemde hayır."
"Bu düzgün bir cevap olmadı ki. Dürüst ol. Kısmayacağım, söz."
"Evet, çok yanlış anlıyorsun."
"Hım."

Bir süre yaptıklarımı düşündüm. Ben gerçekten her şeyi yanlış anlıyordum! Ama tabii ki bunu çabucak kabullenecek de değildim.

"Haklısındır belki."
"Onca düşündün ve 'belki' sonucunu mu buldun?"
"Evet. Ne var?"
"Hiiiç."
"Öyle olsun bakalım."

León yatağıma oturdu. Bir süre odamı inceledikten sonra "Karamel'in yeri değişmiş." dedi.

Fark etti mi? León mu? A-aaaa... Kesin bir terslik var.

"Fark ettin mi?"
"Evet. Ne varmış?"
"Önceden umursamazdın da."
"O 'önceden'di canım."
"Peki. León?"
"Efendim?"
"Canım sıkıldı benim."
"Benimde. Ne yapalım?"
"Sürekli gezmekten bıktım. İlginç bir şey olsun."
"Lunapark?"
"Hangisi?"
"Çocukların gittiği."
"Aaa! Olur!"
"Gidelim o zaman."

~

Dönme dolaba, atlıkarıncaya, çarpışan arabalara, ... bindik. İnanılmaz eğlenceliydi!

"Son bir yer kaldı."
"Hayır!"
"Evet."
"Hayır!"
"Eveet."
"Ya León...lütfeeen."
"Bana ne?"

Kolumu tuttu ve çekiştirmeye başladı. Öküz!
Onun zoruyla kamikazeye bindim! Ben! Kamikazeye! Bindim!

"Hazır mısın?"
"Gerçekten bana mı soruyorsun?"
"Hım..Hazırsın sanırım."

Lunapark görevlisi, kamikazeyi çalıştırdı. Sanırım çok çığlık atacağım ve yine kusacağım!
Kamikaze, önce yavaş, sonra da hızlı hızlı hareket etti. Her hareketinde çığlık atıyordum! Ya saçlarıma bir şey olursa?! Birinden duymuştum; bir kızın saçları dolaşmış ve kesmek zorunda kalmışlar! 
Nasıl dayanacağım?!

~

Nihayet durduğunda, kendimi nasıl aşağı attım hatırlamıyorum!
Sinirle León'a tekme, yumruk filan atmaya başladım! 
Korktuğumu bile bile bunu nasıl bana yapar?!!

"Dur artık!"
"Bana ne!"

Daha da hızlı vurmaya başladım. Ama o her yumrukta ve tekmede pişmiş kelle gibi sırıtıyordu!

"Gülme! Senden nefret ediyorum!"
"Ama çok eğlenceliydi."
"Ha ha! O kadar çok güldüm ki, gülmeyi unuttum!"

Tekme ve yumruklarıma devam ettim.
Ellerimi sıkıca tuttu ve bana yaklaşmaya başladı.

"Dur! Yaklaşırsan tekme atarım!"

"Kolaysa at." dedi ve bacaklarımı, bacaklarının arasına aldı.

"Ne yapıyorsun ya!"
"Seni durdurmaya çalışıyorum."

Hala sırıtıyordu ya! Suratını tırmalayasım var! 

"Gülme artık ya!"
"Tamam tamam. Sakin misin?"
"Değilim!"
"O zaman tutmaya devam ederim."
"Of!"

Biraz daha tuttu.
Burnumdan solumayı bıraktığımda, o da beni bıraktı.
Son kez tekme attım ve durdum.

~

Yol boyunca konuşmamıştık. Eve gelince de grevime devam ediyordum.

"Susmaya devam edecek misin?"
"Evet."
"Konuştun! Bu da bir gelişme!"
"Konuşmadım!"
"Yine konuştun!"
"Konuşturma ya!"
"Bana ne? Konuşturacağım işte."
"Yaaa! Sus artık, sus!"
"Susmayacağım. Ha ha ha..."
"Kötüsün!"
"Biliyorum."

Ona sinirli olduğumu belli edercesine baktım. Korktu ve başını başka tarafa çevirdi.

~

Saatlerdir konuşmuyordum. Ama canımda sıkılıyordu.
Can sıkıntıma engel olamadım ve konuşmaya başladım.

"Ne izliyorsun?"
"Yarışma."
"Hım. Nasıl?"
"İyi. Konuşmaya başladın görünüşe göre."
"Hım. Sanırım."
"İyi."
"Trip mi atıyorsun?"
"Biraz."
"Neden?"
"Bilmem. Belki yumruk attığındandır. Canımı yaktın."
"Sende beni korkuttun!"
"Ama komikti."
"Ben gülmüyordum ama. Boğazım ağrıyor."
"Sende o kadar çığlık atmasaydın."
"Ama ne yapayım? Korktuğumu biliyorsun."
"Sen bu durumuna laf etme bence. Korku Treni'ne bindirecektim seni."
"Kötülerin kralısın!"
"Biliyorum."
"İstersen gidebiliriz."
"Delirdin herhalde!"
"Birazcık." deyip, yine sırıtmaya başladı.

Sinirlerimin daha fazla gerilmesini istemiyordum ve odama çıktım.

♪ ♫ GEÇMİŞİN İZLERİ ♫ ♪ |2.KİTAP|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin