(Bölüm, 14.Bölüm'den bağımsız olacaktır.)
Sabah León aradı. Buluşmalıymışız. Çok önemliymiş.
Bende hazırlanmaya başlamıştım. 'Te Creo'yu mırıldanırken, birden aklıma bugünün Sevgililer Günü olduğu geldi. Hemen telefonumu alıp Diego'yu aradım.
"Alo, Diego?"
"Efendim, hayatım?"
"Sevgililer Günümüz kutlu olsun."
"Arayacağını biliyordum. Sana sürprizim var."
"A-a ne sürprizi?"
"Beklemelisin. Akşamüstü sana ulaşır."
"Hediye mi aldın banaa?"
"Evet. Çok beğeneceğini hissediyorum. Sen bana ne aldın?"
"Eeee... şeyy..."
"Almadın mı? Neyse, canın sağ olsun."
"Böyle söylemee! Hemen alacağım ve göndereceğim!"
"Öyle olsun."
"Çok çok çok öpüyorum! Kapatmam lazım şimdi."
"Bende seni çooooooook öpüyorum. Keşke birlikte olsaydık."
"Olsun. Böyle de mutluyum ben."
"Mutluysan sorun yok o zaman."
"Seni çok seviyorum."
"Bende seni çok seviyorum, canım."
Telefonu kapattığımda içimde tatlı bir üzüntü vardı.
León çağırmamış olsaydı, şimdi çikolatamı ve filmimi hazırlamış olacaktım. İlk kez Sevgililer Günü'nde programım vardı ama tabii ki arkadaşımla.
~
Öpücük Park'a geldiğimde, León elinde bir demet çiçekle beni bekliyordu.
"Hoş geldin."
"Hoş buldum da ne bu çiçekler?"
"Bugün Sevgililer Günü ve bende bunu sana aldım. Sürprizlerim de var."
"Bana mı aldın? Sürprizlerin mi var?"
"Evet. Ne o, beğenmedin mi?"
"Çiçekler çok güzel de. Neden aldın bunları?"
"Seni sevdiğim için."
"Ama León..."
"Şştt! Sadece anın tadını çıkart. Beni isteyip, istememen umurumda değil bugün."
"Ama -"
"Violetta, lütfen."
Başımı yere eğdim ve "Peki." dedim.
"Ah,hadi gülümse biraz. Ben seni mutlu etmek istiyorum."
"Peki ya Lara?"
"Ona her şeyi anlattım. Sevmediğimi, bu yüzden bu günü kutlamamızın anlamsız olduğunu, seninle gezeceğimi..."
"Ne?!"
"Şimdi her şeyi boş veriyoruz. Ne Lara, ne de Diego olacak bugün. Anlaştık mı?"
"Olmaz, León."
"Olabilir. Violetta sadece bir gün istiyorum senden. Hem hastayım da biliyorsun. Belki seneye kutlayamayacağım bu günü."
"León!"
"Tamam, tamam."
"Gezelim o zaman. Ama öpmek filan yok! Anlaştık mı?"
"Anlaştık. Sadece el ele tutuşuruz olur mu?"
"İyi."
León'la birlikte, bu günü geçiriyorduk.
Hiç düşünmediğim kadar çok eğleniyordum. Bana yaptığı o kadar çok sürpriz vardı ki...
İlk deniz kıyısına gittik. Orada bir bankı kalpli balonlarla süslemiş. Bana karşıya bakmamı söylediğinde ağzım açık bir şekilde kaldım. Bir gemide 'Seni Çok Seviyorum Violetta' pankartı vardı. O kadar büyüktü ki, metrelerce ötede olmasına rağmen çok rahat görünüyordu.
Sonra bir cafe'ye gittik. Orada da kimse yoktu. Ama her yer benim resimlerimle süslüydü ve yine gemideki gibi 'Seni Seviyorum Violetta' pankartları vardı.
Cafe'den sonra sevimli bir yere gittik. İlk kez görüyordum burayı. Binayı incelerken León'la öpüştüğümüz bir zamanın fotoğrafı bayrak şeklinde asılmıştı. Fotoğrafta 'Tekrar Böyle Olmak İçin Her Şeyimi Verirdim,Meleğim.' yazıyordu. Bunu okuyunca gözlerim yaşla dolmaya başladı. Tam ağlamaya başlayacakken León beni kollarının arasına aldı.
"Ben gülmeni istiyorum, sen ağlıyorsun. Haksızlık yapma bu günümüze."
"Elimde değil ki."
"Ama gülümse, lütfen."
"Elimden geleni yapacağım."
~
Son olduğunu söylediği bir yere geldiğimizde kumsaldaydık.
Orada birkaç çift daha vardı ve ellerinde de gitarları vardı.
León, elimden tuttu ve birlikte onların yanına gittik,oturduk.
Çok güzel şarkı söylüyorlardı. Sonra León aldı gitarı. Nuestro Camino'yu çalmaya başladı. Elimde olmadan bende eşlik ettim.
Şarkı bittiğinde, çiftlerden alkış ve ıslık sesleri yükseldi.
"Çok güzeldi."
"Evet...öyleydi."
"Eee cevabın?"
"Hı?"
"Benimle çıkar mısın?"
"Ne? León, bunun için miydi bütün bunlar?"
Bravo yani! Ne güzel gidiyordun işte! Batırdın be León, batırdın!
Birden kahkaha atmaya başladı.
"Ne gülüyorsun? Komik değil bu!"
"Şaka yapmıştım. Sadece suratının şeklini merak ettiğim için sordum."
"Aşk olsun!"
"Olsun."
"Eeee... biz kalkalım mı artık? Saatte geç oldu."
"Tamam. İyi eğlenceler, gençler."
"Size de."
~
"Çok güzel bir gündü, teşekkür ederim."
"Rica ederim."
"Hiiii!!!"
"Ne oldu?!"
"Diego'ya hediye almayı unuttum!"
"Yine mi Diego? Neyse, hadi gel. Bende yardım ederim."
"Gerçekten mi?"
"Evet."
~
León'la birlikte hediye bakmaya başladık.
Gözüme çok güzel bir gitar ilişti. Hemen ona doğru koştum.
"Bunu almalıyım! Çok beğenecek!"
"İyi, al o zaman."
Gitarı alıp, kasiyere gittik.
"Ne kadar?" diye sordu León.
"1000 Pezo."
"Hım.Tamam." deyip cüzdanını çıkardı.
"León, ne yapıyorsun?!"
"Parayı ödüyorum?"
"Olmaz. Ben alacağım."
"Saçmalama. Bir kıza para ödetmem ben."
"Ama o benim sevgilim. Bu doğru olmaz."
"Son kez bir hediye armağan etmek istiyorum, lütfen."
"Söz ver, Diego'ya asla söylemeyeceksin!"
"Söz."
León parayı ödedi ve çıktık.
Postaneye gidip, kargoladık ve içimiz rahat bir şekilde yürümeye başladık.
~
"İşte son durak."
"Her şey için teşekkürler. Sana borcumu nasıl öderim bilmiyorum."
"Gülümse yeter."
Bunu söyledi ve ben en güzel gülümsememle onu yanağından öptüm.
"Çok güzel bir hediyeydi bu."
"Beğendin yani?"
"Evet. Bir defa daha öpebilirsin."
"Cıvıma!"
"Tamam, tamam. İyi geceler."
"İyi geceler."
Kapıdan girmeden önce, tekrar gülümsedim. O da dişlerini göstererek güldü ve öpücük yolladı. Bende istemsizce aynısını yaptım ve utanarak içeri girdim.
Kapıyı kapattığımda sırıtmama engel olamıyordum.
Bu hayatımın en güzel günüydü!!!-----
-Elif