3.BÖLÜM

7.2K 274 6
                                    

Beğenileri ve yorumları eksik etmezseniz sevinirim. İyi okumalar. 🌹

Savaş'tan

Sabah,Uraz'ın yanıma gelip üstüme atlamasıyla uyandım.
"Günaydın"dedi o tatlı sesiyle.
"Sanada günaydın"dedim sevecen bir şekilde.
"Benim karnım acıktı ne zaman aşağıya ineceğiz?"
"Sen aşağı in bende üstümü değiştirip geliyorum."
"Tamam, olur."dedi ve yataktan inip kendi odasına gitti. Acaba yağmur evine gitti mi? Akşam Uraz'la birlikte yatıyorlardı.
"Aşağı inice anlarız." Dedim ve yataktan kalkıp banyoya girdim.Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra gardırobuma doğru ilerledim. Gardırobumun kapağını açtım ve göz gezdirmeye başladım. Tişort olarak siyah sade bir tişort, pantolon olarak siyah dar paça pantolan seçtim saçlarımıda tarayıp, üstlerini dağıttıktan sonra telefonumu aldım. Odamdan çıkıp mutfağa doğru ilerledim. Merdivenlerden inip mutfağa girdim. Yemek masaya oturup Uraz'ı ve Yağmur'u beklemeye başladım. Çalışanımız olan Efsun'un sesini duyunca ona doğru başımı çevirdim.
"Günaydın Savaş Bey. Kahvaltıda kahve mi,yoksa çay mı içersiniz?"
"Kahve." Seçimimi yaptıktan sonra Efsun, "Tamam efendim." dedi ve gitti.
"Uraz. Yağmur gitti mi?"
"Hayır."dedi kısa ve net bir cevapla.
"Nerede? Onuda kahvaltıya çağarsaydın."dedim nerede olduğunu merak etmiştim.
"Onu çağarsaydım bu gün okula gidecekti ve akşam gelecekti ben onun okula gitmesini istemiyorum. Hep yanımda olmasını istiyorum. Bu yüzden de uyandırmadım." Dedi üzülmüş bir şekilde.
"Ben varım ya yanında."
"Ama sen babamsın o anneme çok benziyor hatta annem gibi. Merdivenlerden düşecekken o kurtardı, oyuncaklarla oynarken çok eğlendik, hatta akşam yatakta birlikte yattık ve konştuk. Onun annesi de yokmuş babası da. Çok üzülmüştüm sonra ona sarıldım oda bana sarıldı. Kokusu aynı annemin kokusu gibiydi. Eminsin değil mi, Yağmur abla annem değil?"
Birden nutkum tutuldu, boğazıma bir yumruk oturdu.
Bu çocuk neler söylüyordu? Gerçektende Yağmur bu kadar çok mu Gizeme benziyordu?

Düşündüğümden fazla hemde.

Bir günde Uraz çabuk alışmış ve kolay kolayda ayrılamayacağına benziyordu.
Konuyu değiştiren Uraz oldu.
"Baba, bu gün bir yere gidecek misin?"
"Evet birkaç işim var akşama gelirim. Ne oldu da?"
"Hiç sormuştum."dedi normal bir şekilde.
"Tamam."dedim ve Efsun'da kupayı masanın üstüne koydu.
"Uraz Bey siz ne alırsınız? Süt mü? Meyva suyu mu?"
Biraz düşündükten sonra "Meyva suyu ama karışık olsun" dedi.
Efsun, "Tamam, hemen getiriyorum." dedi ve gitti. Diğer çalışan Uraz'ın kahvaltı tabağını getirdi ve Uraz'ın önüne koydu. Uraz'a bakarak,
"Afiyet olsun." Dedi ve yüzünü bana çevirdi."Savaş Bey sizin tabağınızda beş dakika sonra hazır olur tostlar sıcak olsun dedik ama biraz geç kaldık."
"Tamam sorun değil."dedim ve telefonum çalmaya başladı arayan Aras'tı. Telefonu açtım ve "Alo" dedim normal bir şekilde. "Abi geliyosun değil mi?" Dedi hızlı bir şekilde konuşarak. "Nerey oğlum?"
"Ormanlık alandaki eve unuttun mu? Şu şerefsizin Yağız'ın adamlarından birini hâlledecektik ya." Sesi gayet heyecanlı geliyordu.
"Yok unutmadım.Yarım saat, on beş dakika sonra ordayım."
"Tamam" dedi ve telefonu kapattı.Uraz bana baktı.
"Nereye gidiyosun?"
"Aras abinle işim var."
"Anladım o zaman bizde Yağmur abla ile oynayacağız bu gün" o arada da hizmetçi geldi ve tostumu getirdi.
"Başka istediğiniz?"
"Benim şu an yok"dedi uraz "Benim de yok gidebilirsin."

"Tamam efendim."dedi ve çalışan gitti.

Yağmur Ünsal'dan

Sabah en yakın arkadaşım Masal'ın aramasıyla uyandım.
"Alo" sesi gayet sinirli çıkıyordu.
"Kızım nerdesin sen? Saat oldu 11:00 hâlâ yoksun ortada!"
Gözlerimdeki uyku bir anda kayboldu ve geç uyandığımın o zaman farkına vardım.
"Ben uyuya kalmışım."dedim şaşkın bir sesle. "İyi aferim koca ayı. Şimdi ben okulda kendim kaldım"
"Of Masal takıl birileriyle seni çok çok öptüm görüşürüz!" Dedikten sonra telefonu kapattım. Birde onun dırdırını çekemezdim. Ayağa kalktım ayakkabılarımı giydim ve urazın gardırobunun karşısına geçip boy aynasına baktım.makyajım akmış, üstümdekiler buruşmuştu.Eve gitmem lazımdı bu halde hiç bir yere çıkamazdım. Telefonumuda alıp lavaboya gittim. Suyu açtım ve yüzümü yıkamaya başladım. Suyun her damlası yüzüme çarptığında makyajımın su ile birlikte aktığını fark ediyordum. Suyu iki defa daha yüzüme deydirdikten sonra yüzümü havluya iyice sildim ve makyajı çıkardım. Lavabodan çıktım ve merdivenlere doğru yürümeye başladım. Merdivenlerden inerken gözüme bir çalışan çarptı adımlarımı biraz daha hızlandırdım ve merdivenin son basamağınıda indikten sonra hizmetçinin yanına gidip. "Uraz ve Savaş Bey nerde?" Diye sordum.
"Onlar mutfakta kahvaltı yapıyorlar" dedi hızlı bir cevap vererek. "Tamam teşekkürler." dedim ve adımlarımı mutfağa çevirdim.

GİTMENE İZİN VEREMEM |1+2|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin