45. BÖLÜM (13 BİN ÖZEL)

2.3K 93 6
                                    

Bir kaç gün sonra...

Savaş'tan

Saat gecenin üçüydü, yanımda ne Yağmur vardı, ne de kokusu. Yataktan silinen yağmur damlaları, kalbime işlemiş her geçen dakika delip geçiyordu. Kalbim artık Yağmur'un yokluğuna dayanamayacak gibiydi. Her geçen dakika karanlık kalbimi kaplıyor, kanımın rengi kırmızılığını kaybetmiş kendini siyaha bırakmıştı adeta. Sigara şu beş gün boyunca en yakın arkadaşım olmuştu. Yağmur'un yokluğunu sisli, anlamsız dumanla doldurmaya çalışıyordum artık. Ama bu kandırış gereksi ve faydasıztı. Kalbimin her zerresi Yağmur'u özlerken sisli ve anlamsız duman, Yağmur'un saçındaki bir tel bile olamazdı.

Sigaramdan derin bir nefes alıp kül tablasına bastırdım ve Yağmur'a günlerce olan özlemime artık son vermek için ayağa kalktım. Bu bekleyiş iyice canımı sıkmış, artık ne olursa olsun Yağmur'un yanına gitmek için kalbim can atıyordu. Üstümü değiştirmek için giyinme odasına ilerleyip, üstüme rahat bir siyah renkte bir tişört, altıma ise yine üstümle aynı renk olan eşofman giyip giyinme odasından çıktım ve aynadan saçlarıma bakıp elimle saçlarımın üstünü dağıttım. Tam yatak odasından çıkıp aşağıya inecektim ki telefonumun çaldığını duydum ve kapıdan uzaklaşıp masanın üstünde duran telefonumu elime aldım. Ekrana baktığımda, arayan Bora olduğunu gördüm. Aklıma direk Yağmur geldi. Yoksa ona bir şey mi olmuştu? Sesimdeki telaşı gizlemek adına boğazımı temizledim ve derin bir nefes alıp telefonu açtım,

"Ne var Bora?" Bora sesimdeki endişeyi ve siniri anlamış olacak ki telaşla konuştu, "Direk konuya dalıyorum," Bora'nın da telaşlı olan sesi kulaklarıma hiç iyi bir şey olmadığı konusunda uyardı, "Evet seni dinliyorum. Ne söyliyeceksen çabuk söyle!" Diye bağırdığımda Bora ağzındaki baklayı çıkarttı, "Yağmur, rüyasında seni görüyor olmalı, sürekli rüyasında "O fotoğraf eski." diyor. Ne yaptıysam uyandıramadım. Gelsen i-" Sesimdeki endişeyi daha fazla gizlemeyeceğimden telefonu kapatıp cebime koydum. Düşünmeye başladım. Uyuyordu ve beni yanında istemiyordu. Onu uyandırmadan nasıl rahatlata bilirdim? Müzik. Evet müzik!

Yağmur'u uykusunsa rahatlatan tek şeyin müzik olduğunu hatırlayınca yatağa doğru ilerleyip gitarı da aldım ve odadan sessiz bir şekilde Uraz'ı uyandırmaya dikkat ederek çıktım, birde Uraz'ı uyandırıp küçük aklını daha da fazla karıştıramazdım. Zaten Yağmur'u özlediğini çokça dile getiriyordu ve Yağmur eve dönmezse Gizem'den bir farkı olmayacağını çokça bahsediyordu. Dış kapıyı sessiz bir şekilde kapatıp cebimdeki anahtarla arabayı açtım, gitarı yan koltuğa koyup bende arabaya bindim ve anahtarı taktıktan sonra gazı sonuna kadar kökleyerek yarım saatlik yolu on beş dakikada geldim. Kalbim delicesine atarken, iç sesim Yağmur'u yalnız bıraktığım için bana milyonlarca küfür sayıyordu. Tamam, Yağmur kendince haklıydı fakat beni yanında istemeyen de oydu. Beni yanlış anladığından dolayı bu yalnızlık, ona ihtiyaç gibi gelirken benim mantığıma aykırı bir durumdu.

Yağmur'un evine geldiğimde yan koltukta duran gitarı elime alıp hızlıca arabadan indim ve zile elimi çekmeden basılı tutup kapıyı birinin açmasını bekledim. Fakat zilin sesi kısık olduğundan duyulmadığına emindim. Ellerimle kapıya tüm gücümle vurup bağırmaya başladım. "Açın şu kapı!" Kapıyı birkaç saniye sonra açan Bora, yüzüme bakıp, "Hâlâ uyanmadı." dedi. Hızlıca içeri girip koşar adımlarla Yağmur'un odasına girdiğimde, Yağmur'un uyanık olduğunu gördüğüm an içime bir ferahlık düşsede boğazıma koca bir yumruk oturdu. Yağmur'un yüzü çökmüştü sanki, ela gözleri yorgunlukla bana bakıyor, göz altları ağlamaktan morarmış gibiydi. Derin bir nefes alıp verdim, yavaş ve sakin adımlarla odaya girip kapıyı kapattım. "Odamdan çık." Diyen Yağmur'un sesi bir anda yabancı geldi. Dediğini umursamadım. Gözlerimi Yağmur'un gözlerinden bir an olsun bile ayırmadan yatağın yanında duran gri renkli koltuğa oturdum ama bir şey söylemedim. Her geçen saniye kanımın donduğunu hissediyor gibiydim. Yağmur, bana çok soğuk ve uzak bakıyordu. Bir senedir tanıdığım o eladan çok uzaklardaydım artık.

GİTMENE İZİN VEREMEM |1+2|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin