36. BÖLÜM

2.8K 114 8
                                    

Beğenileri ve yorumları eksik etmezseniz sevinirim. İyi okumalar. 🌹  

Yağmur'dan

Savaş, bu sözü söyledikten sonra tuhaf bir şekilde baktı ve öylece birkaç dakika kalakaldı.

Savaş kendini toparlayıp, "Bunu da nereden çıkarttın şimdi?" Dedi garipser bir şekilde, Savaş'a bir adım daha yaklaştım ve gözlerimi gözlerine kenetledim. "Seni tanıdığımda içimde ki ateşin biraz daha yanacağını söylemiştin sabah, benim en büyük ateşimin ailem olduğunu biliyorsun." Sesim biraz burkuk çıkmıştı. Savaş ellerini belime koyup aramızda ki boşluğu kapattı, "Senin aileni ben neden öldüreyim? Hadi ben öldürdüm varsay, ailesini öldürdüğüm bir kızı neden seveyim?" dedi acı dolu bir sesle. Söyledikleri mantıklı geldi bir an. Yada Savaş'a inanmak istediğim için mantıklı gelmişti söyledikleri.
Bilmiyorum. Kalbim inanmak isterken beynim Savaş'ın söylediklerine bir türlıü inanmak istemiyordu.

Savaş, gözlerime baktıkça gözleri farklı bir duyguya büründü bir anda, Savaş'ta benimle aynı acıyı paylaşıyordu sanki. Gözlerimi acıyla bakmaya başladı gözleri. Pişmanlık barındıryor gibiydi. Acı ve pişmanlık...
İkiside birbirini tamamlayan bir vicdan azabı, sonu olmaz, yakanı bırakmaz...

Ailem eskiden benim en hassas noktamdı, fakat o eskidendi. Şimdi ise her şey bir an değişti. Ortada ne ailem kaldı, nede eski ben. Kalbim kırık, hayatım darma dağan oldu bir anda. Her şey çok değişti eskiden bu yana. Hâlim, davranışlarım, alışkanlıklarım. Bittim sandım. "Ailemsiz ben bir hiçim artık her şey bitti." dedim kendi kendime fakat onunla tanıştım. Hayatımın dönüm noktası olan kalbi karanlık fakat küçük bir odacığında grilik bulunduran o adamla. Savaş'la. Onu ilk başta istemedim. O benim sadece patronumdu, fakat zaman her şeyi değiştirdi. İlk başta patronum olan adam, şimdi sevdiğim her ne olursa olsun yanında güvende hissettiğim adama dönüştü.

Bir anda Savaş'ı bulanık görmeye başladım. Gözlerim doldu, kalbim sert bir şekilde atmaya başladı. Savaş, eli ile saçımı kulağımın arkasına aldı ve elini yanağıma koyup baş parmağı ile okşamaya başladı, "Aklında ne varsa rahatla ve sil," dedi bir kaç saniye sonra cümlesine devam etti, "Konuyu değiştirelim, sabah neden çekip gittin?" Dedi sakince. Gözlerimi silip tekrar Savaş'a baktım. "Bilmiyorum. Bir an sinirlenmiştim." Dedim gözlerimi başka bir yere kaydırarak. Savaş dudaklarını aralayıp bir şey söyliyecekti ki söylemesine izin vermeden, "Yürüsek mi? Açık havada güzel olur yürümemiz hem kafam dağılıt." Diye bir soru yönelttim. Savaş, "Konuyu değiştirme sümüklü, neden gittin?" Dedi kızarmış gibi yaparak, kaşlarımı çattım
"Sümüklü derken? Ben sümüklü falan değilim." Dedim sinirlenerek, konuyu değiştirmem gerekiyordu, yoksa Savaş, ona "Neden adam gibi seni seviyorum demedin?"
Diye soracaktı. Sormamalıydı bu soruyu, çünkü o anki ortamdan dolayı ağzımdan birden çıkmıştı. "Konuyu değiştirmeye çalışma, neden bana seni seviyorum deyip çekip gittin, neden söylediklerinin arkasında durmadın?" Bu söyledikleri beni şaşırtmamıştı.

"Gitmek istedim ve gittim." Sesini sertleştirip, neden gitmek istediğimi bilmek istiyor gibiydi. "Bu mantıklı bir sebep değil Yağmur." Kaşlarımı kaldırıp sinirli bir şekilde, "Ne yani, sadece neden gittiğime mi takıldın?" Dedim. Savaş bir kaç saniye sonra dudaklarını aralayıp, "Neden çağırdın beni?" Diye sorunca hiçbir nedenimin olmadığını söylemek istedim. "Öylesine, bir nedenim yok."
Savaş birden modunu değiştirip gülümsediğinde, "Özledim demiyor da."dedi sesi alaycı bir tonda çıkmıştı. Yapmacık bir şekilde ellerimi Savaş'ın yüzüne koyup, "Hasretinle yanıyorum Savaş." dedim ve Savaş beni biraz daha kendine çekip, "Söndürüz güzelim." Deyince yüzüne sadece baktım. "Söndürürüz derken?" Aklımdakini kast etmiyordu sanırım. "Tam da aklından geçeni kast ediyorum." dediğinde gözlerimin birden açılıp yanağıma doğru gelen sıcak kanı hissettim. "Sapık mısın?" Dedim aklımdakileri söyleyerek, Savaş çapkın bir gülüşle, "Sayılı kişilere." dedi. Sağ kaşımı kaldırıp, "Sayılı kişilerdeki kastın ne?" Deyince Savaş'ta benim gibi kaşını kaldırdı, "Yağmur, bu kadar kıskanç ve meraklı olmasak mı?" Dedi.

GİTMENE İZİN VEREMEM |1+2|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin