Merhaba kadim dostum...
Bugün kelimenin tam anlamıyla korkunçtu. Bu aralar gece çalışıyorum. İşte kayda değer bir şey olmadı. Sakin bir şekilde evin yolunu tuttum. Kapıyı açtığım anda tekerlekli sandalye karşıladı beni. "Demek ki annem diyalizde" dedim. Kravatımı çıkarırken aynaya baktım. Benim mi bu korkunç surat? Uykusuzluktan gözlerimin altı mosmor. Gözümün akı kıpkırmızı. Artık o ak değil, al. Yüzüm sapsarı. En farklı şey ise mimiklerim. Özellikle bakışlarım. Artık daha farklı bakıyorum dünyaya. Hayır! O bakışlar bana ait değil. Aynadaki herif ben değilim. Şayet bir süredir kendimi "ben" gibi hissetmiyorum. Hissedemiyorum. Çocukluğumda ve ergenlik döneminde sıklıkla yaşadığım ani sinir atakları yeniden başladı. Evet. Bu "ben". Ta kendisi. Fakat eski "ben" diri diri yanıp, küllerimden yeniden doğmadan önceki "ben".
Bu aralar aşırı sigara tüketiyorum ve ruhumla beraber aynı zamanda ciğerleriminde yorulduğunu hissediyorum. Ay sonundayım. Sigara alabilmek için babamdan borç alıyorum. Telefon faturasını yatıramadım. Kredi kartımı her ne kadar bilinçli kullanmama rağmen o da almış başını gidiyor. Kendimi içkiye vurmak istiyorum fakat lanet olsun işte param yok! Keşke Türk Filmlerindeki gibi olsa hayat. Oğluma flüt alamazken, dertlenip bir büyük devirebilsem...
Yatıp uyumaya çalıştım. Kanser gibi saran uykusuzluk yine yalnız bırakmadı beni. Uyku ilacı içtim yine. Yatakta dönüp durdum. Sonra uyumuşum.
Uyandığımda evde yalızca babam vardı. Tekerlekli sandalye yine kapının önündeydi. Öğrendim ki, annem fenalaşmış, eve ambulans gelmiş, hastaneye kaldırmışlar. Uyku ilacının etkisiyle o patırtıda bile uyanmamışım. Şiddetli ağrıları geçsin diye sürekli kullandığı ağrı kesiciler mide kanamasına neden olmuş. Bir sağlam midesi kalmıştı kadıncağızın. Nedense hiç şaşırmadım. Mimiklerimde şok belirtilerinin zerresi yoktu. Artık bu gibi durumlar o kadar rutine binmiş ki benim için, fazla endişelenmedim bile. Beni endişelendiren tek şey, bu gibi durumlara kayıtsız kalabilmem. Sadece üzüldüm. İşe giderken, işte hep aklımda o vardı. Sabah işten çıkınca ilk işim annemi ziyaret etmek olacak. Belki o zaman üzerimdeki bu vicdanımı sızlatan kayıtsızlık son bulur da, çekmem gereken acıyı fazlasıyla çekerim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günce
Non-FictionYazılarımın bana zarardan başka hiçbir şeyi olmuyor. Tek bir faydasını görmedim bugüne kadar. Önceleri acaba ileride bir faydasını görebilecek miyim diye düşünürdüm, şimdi ise bir zararını görmesem bari diyorum. Keşke kötüye giden tek şey benim ruh...