Merhaba kadim dostum.
Önceden öngördüğüm üzere bu ay hayatım bütünüyle değişti. Olumlu mu, olumsuz mu diye soracak olursan, bilemiyorum. Aslında ikisi de. Şayet hangisi daha ağır basar diyecek olursan, elbette olumsuz. Aslında Haziran'ın başında her şey iyi gidiyordu. Yeni işyerinde çalışmaya başladım. İş arkadaşlarımla kaynaştım, işime ve işyerine ısındım, güzel bir dost edindim, yeni romanıma başladım. Tam hayatımı bütünüyle yola sokmaya ramak kalmışken, annemin aniden gelen hastalığı her şeyi alt üst etti. Annemi hasta görmeye alışkınım aslında. Diyaliz, kanser derken bir şekilde hayata tutunmayı başarmıştı sağlam iradesiyle. Fakat son gelen rahatsızlık, onu tamamen yatağa bağımlı kılmış ve yedi gün yirmi dört saat acılar içinde kıvranmasına sebebiyet vermişti. Hayat böyle işte. Hiçbir zaman her şey yolunda gitmez. Bir yerlerden patlak vermek zorundadır. Çok acı çektim güncem. Çoğu zaman elime bile alamadım kalemimi. Çığlık sesiyle fırladım yataktan. Her gün ve durmadan. Çığlık, gözyaşı ve isyan. Kadere, yaratıcıya isyan. Var olup olmadığı dahi meçhul yaratıcıya. Hayatta en çok sevdiğim ve beni en çok seven insanın durmadan, hiç soluk vermeden acı çekmesini tarif edebilecek sözcükler bulmak çok güç. Beni aşıyor. Eskiden kalem bana bir televizyon tamircisin havyası, sözcükler ise lehim gibi gelirdi. Ancak bu ay yaşadıklarımı yazabilecek kadar yeteneğim yok ne yazık ki. Belki de yazarken tekrar yaşamaktan korktuğum içi yazamıyorum kim bilir? Açıkçası ilk seçeneği tercih ederim. Kaldı ki, içimdeki korkunun yeniden dirilmesi istediğim en son şey.
İşte bu yüzden yazamadım bu ay. Haziran ayına lanet ettim. Başta gençler olmak üzere pek çok insanın bayramı olan Haziran ayı kabir azabı gibiydi benim için.
İki satır yazmaya kalkınca birdenbire başımda bir ağrı oluşuveriyor. Önceleri morfin etkisi veren yazma eylemi, artık beynimde bir ur gibi. Beni için için kemiren ağır bir yük gibi. Şiir yazmayı bir süreliğine bırakıyorum. Aslında süresiz tatil veriyorum desem daha doğru olur. Güncem, seni ihmal etmemeye çalışacağım fakat bu aralar affına ve anlayışına sığınıyorum. Seni çok seviyorum...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günce
SaggisticaYazılarımın bana zarardan başka hiçbir şeyi olmuyor. Tek bir faydasını görmedim bugüne kadar. Önceleri acaba ileride bir faydasını görebilecek miyim diye düşünürdüm, şimdi ise bir zararını görmesem bari diyorum. Keşke kötüye giden tek şey benim ruh...