Merhaba kadim dostum.
Bugün Türkiye'den bütünüyle ümidimi kestiğim gündür.
Bugün Türkiye halkının intihar ettiği gündür.
Bugün inanç özgürlüğünün, bilimsel düşüncelerin yerini skolastik, ortaçağ karanlığına bıraktığı gündür.
Bugün zulmün bu topraklarda şahlandığı ve belki de hiçbir zaman eksik olmayacağı gündür.
Vesaire, vesaire...
Bugün anladım ki Türkiye halkı çağının en az iki asır gerisinde. Bizlere artık Kemalizm dahi yetmezken, halk hala padişah istiyor, kul olmak istiyor. İslamın Ortaçağ yasaları ile yönetilmek istiyor. Şu adamın onca hırsızlığını, dolandırıcılığını geçtim, azmettirdiği onca gencin canını geçtim - biliyorum ölenler sizin yakınınız olmadığı için umrunuzda bile değil. Sizin hiç mi hastaneye işiniz düşmüyor? Sigortalı olduğunuz halde aptal bir muayeneye bile 30 TL para vermediniz mi hiç? Normalde benim bir senelik hastane masrafım 30 TL etmezdi(ilaçlar dahil). Şimdi ise ilaç hariç sadece tek bir muayeneden 30 TL alıyor bu kahrolası devlet! Sizin yakınınız hiç mi ameliyat olmuyor? Artık hasta refakatçisine devlet gecelik 50 TL alıyor. Otel misin hastane mi? Neredeyse çalıştığım otelin gecelik fiyatıyla aynı. Üstelik biz klimalı odalarda 24 saat oda servisi hizmetinden tut saunasına kadar bir çok hizmet sunuyoruz. Ayrıca açık büfe kahvaltı da bu fiyata dahil. Günlük 50 lira ne demek bir işçi, bir emekli için? Anneme bir ay sonrasına gün verdiler nihayet ameliyat için. Ve tekerlekli sandalyeye tutsak olmuş bu kadın, ayakları tutamadığı için değil, eğer ameliyat on gün sürerse 500 lirayı nasıl ödeyeceğiz diye ağlıyor. Soruyorum size! Çok mu tuzunuz kuru, yoksa hiç hastaneye işi düşmeyecek kadar domuz gibi misiniz?
Peki ya sen, asgari ücretle çalışan vatandaş? Sen ne yapmaya verdin oyunu? Ne düşündün de verdin? Bu hükümet sana ne verdi de sen ona oyunu verdin? Enflasyonun artması sonucu aldığın üç kuruş paranın değeri günden güne erirken senin maaşın dışında her şeye zam yapan bu liboşların nesine oy verdin sorarım sana! Yol için mi yoksa Marmaray mı? Dünyanın en pahalı benzinini kullanırken kıçına mı sokacaksın o duble duble yolları? Ey doğduğu köyde ölecek topraksız köylü! Peki ya sen ne yapacaksın Marmarayı? Ya hayatında hiç uçağa binemeyecek olanların Havalimanı projesini "hüloooğ" naralarıyla alkışlamasına ne demeli?
Peki ya sen, Türkiye müslüman bir ülke oluyor diyipte mührü AKP'ye basan molla? At gözlüklerini bir çıkar da bak hakikatlere. Tecavüz suçları Cumhuriyet tarihinin patlamasını yaşıyorken, hayvana tecavüzde Avrupa'nın birinci sırasındayken, hangi müslümanlıktan bahsediyorsun? Ördek becermek hangi dinin kuralı?
Hele sen iktidara oy veren kadın! Sana ne demeli? Kadına her fırsatta saldıran, çalışmasına, kaç çocuk yapacağına, hamile sokağa çıkıp çıkamayacağına, kahkahasına kadar karışan hükümetin nesine oy verdin? Kadına yönelik şiddetteki yüzde bindörtyüz artıştan ve her gün üç kadın kocası tarafından öldürüldüğünden haberin var mı senin?
Hele sana söyleyecek tek bir söz bulamıyorum, Soma'da yaşayıp da iktidara oy veren vatandaş! İğrençsin, rezilsin! Sana hiç girmiyorum bile. Şayet girsem çıkamam!
Söyleyecek söz yok. Tercihinizi yaptınız. Kul olun, ümmet olun. Dünya uzayda nötronları çarpıştırırken siz kız-erkek aynı ortamda bulunabilir mi onu tartışın? Emperyalizmin sömürdüğü kitleler arasında yerinizi alın ve usulca kapınızı kıracakları günü bekleyin!
Coming Soon...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günce
Non-FictionYazılarımın bana zarardan başka hiçbir şeyi olmuyor. Tek bir faydasını görmedim bugüne kadar. Önceleri acaba ileride bir faydasını görebilecek miyim diye düşünürdüm, şimdi ise bir zararını görmesem bari diyorum. Keşke kötüye giden tek şey benim ruh...