05.01.2015

108 9 1
                                    

Merhaba kadim dostum.

        Bugün amaçsız bir güne uyandım. Amaçsızca camdan temiz hava soludum, amaçsızca okudum, amaçsızca işe gittim. Velhasıl bugün kendimi son derece amaçsız hissettim.

        B shiftini oldum olası sevmemişimdir. Saat 16:00'da mesai başlıyor ve 00:00'da son buluyor. Yani günün en civcivli saatlerini işyeri bilgisayarının başında geçiriyorsun. Çoğu meslektaşım erken kalkma yükümlüğü olmadığı ve gece uyuyabilmeye imkan sağladığı için sefer bu shifti. Zira gece uyumak bizim meslekte bir nimettir. Fakat ben geceleri uykusuzluk sorunu yaşayan ve sabahları erken kalkan bir insan olarak B shiftinin şahsıma sağladığı hiçbir avantaj bulunmuyor. Aksine en güzel saatleri çalışarak geçirdiğim için özel hayatımı ve sosyal yaşantımı adeta bloke ediyor.

        Neyse ki, fazla yoğun değildi işlerim bugün. Günümü bilgisayarda makale okuyarak geçirdim. Bir ara dostumla konuştum. Dedesinin hastaneye kaldırılmasından mütevellit, refakatçi olarak hastanede olduğunu öğrendim. Telefonla yaptığım bu mükamelede, ağzımdan ikimizi de değişik bir fantaziye sürükleyen bir cümle çıktı: 

"İş çıkışı, bira alıp yanına geleyim mi?"

        Hayır demedi. Fakat bunun sebebi mütehakkim karakterim değil, onun da en az benim kadar alkolik olmasıydı. Gece yarısı işten çıkar çıkmaz, arabayı almak üzere eve gittim. Zira motorum bozulduğu için arabaya mecburdum. Direksyona geçtikten sonra soluğu tekel bayisinde aldım. 22:00'den sonra alkol yasağı işlemiyor bize. Hastaneye ulaştığımda, ona çağrı attım ve arabaya bindi. 

        Hastane bahçesinde, arabanın içinde bira içmeye başladık. Konuşmuyorduk. Teyp kapalıydı. Ortalığı hastanenin hüzünlü sessizliği sarmıştı. Birası her bittiğinde, yenisini açmadan önce hastaneye gidip, uyuyan dedesini kontrol ediyordu. Ara sıra acilden çıkanlar, arabalarına binerken meraklı ve yadırgayan gözlerle bizi taciz ediyorlardı. Yahut bu ortamı taciz eden bizdik, kim bilir?

        Ortalıkla gezinen sükuneti, arkadaşımın şu sözcükleri bozdu:

"Bunu neden yapıyorsun?"

"Neyi?"

"Bunu?"

"Bir süredir hayatımda neden - sonuç ilişkisi kurmayı kestim."

        Son biralara gelindiğinde aklıma bir dahiane fikir daha geldi. Son biraları hastanede içmek! Buna da hayır demedi. Nedenini bilmiyorum. Kendisine sormadım. Zira bunun alkolik olmakla bir ilgisi yoktu. Son birayı hastanede içerken, güvenlik bizi polis odasına götürürken ve polis hastane düzenini bozmaktan tutanak yazarken, bunu neden yaptığımı düşünmedim hiç. Bu satırları kaleme alırken de. Dediğim gibi; Artık neden - sonuç ilişkisi kurmuyorum ve bu ne zamana kadar böyle devam eder bilmiyorum.

GünceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin