31.12.2014

137 14 0
                                    

Merhaba Kadim dostum.

        Bugün gregoryen takvimine göre senenin son günü. Yani Dünya, Güneş'in etrafındaki bir turunu daha tamamlıyor. İlk bakışta, Dünya bir yıldızın çevresinde bir kere döndü diye bunu kutlamak çok saçma görünebilir fakat, tıpkı bu örnekte olduğu gibi , bizim yüklediğimiz sembollerle anlam kazanıyor hayat. Elbette yalnızca bizim için. Neticede tarih diye bir şey yok. Ona bu ismi veren biziz.

        Yine de bayram, yılbaşı gibi "özel" günler önemli, şayet insanların bir araya gelip, güzel vakit geçirmelerine, iletişim kurabilmelerine ve insan ilişkilerini geliştirmeye katkı sağlıyor. Benim de birçok insan gibi yaptığım bu oldu. Aslında yılbaşında çalışmaktan çok korkuyordum ancak ilk kez alkolik olmak bir işe yaradı ve iş yerinde, böyle bir günde işe alkollü geleceğimi bildikler için bana izin verdiler. Sevdiklerimle bir araya geldik. Sağ olsunlar, mükemmel bir sofra hazırlamışlar. Rakı, sofranın vazgeçilmeziydi. Çok güzel vakit geçirdik. Çok eğlendik. Meylerin renk kattığı eşşiz sohbetimiz, gecenin ilerleyen saatlerinde oyunlarla devam etti. Vesaire...

        Fakat, asıl bahsetmek istediğim, yılbaşında neler yaptıklarım değil, bir yıl boyunca yaşadığım ülkede nelerin olduğu.

      Berkin elvan, Mehmet Ayvalıtaş, İrfan Tuna, Ahmet Atakan, Medeni Yıldırım, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Uğur Kurt, Mustafa Sarı, Burakcan Karamanoğlu öldü. Taraflar, "en iyi bizimki öldü" yarışına girdiler. Katil polis Ahmet Şahbaz 7 yıl 9 ay 10 gün ceza aldı, yersen! Soma maden faciasında tam 301 işçi öldü - tabi bunlar resmi rakamlar - ve bu ölümlere, "kader", "fıtrat" gibi isimler yakıştırıldı. Hatta daha da ileri gidilerek, "fazla tedbir, Allah'ı gücendirir" denildi. İşin en acı tarafı bu iğrenç yaklaşımlar, devletin yasama ve yürütme organlarından yapıldı. Türkiye'de insan canının ne kadar önemsiz olduğu, bir kez daha kanıtlandı. Zira, halk yapılan seçimlerde yine o yöneticileri seçti. Soma faciasından sonra istifa etmesi beklenen enerji bakanı, istifa etmek yerine 2 gündür aynı gömleği giyimekten yakındı. Dalga geçer gibi! Bana en ağır gelen şey ise, Facianın yaşandığı bölge olan Soma'da, cumhurbaşkanı seçimlerini iktidar partisinin kazanması oldu.

        Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun yıldönümü kutlandı. Yolsuzluk davasında el konulan paralar için sahiplerine faizi ile ödeme kararı alındı. Kadının kürtajı, doğum yöntemi, kaç çocuk yapacağı, iş gücüne katılımı, giyim kuşamı gibi konular yine erkekler tarafından tartışıldı ve karara bağlandı. Kadın cinayetleri tavan yaptı. Medyada, erkek şiddeti haberleri %22 oranında arttı. En çok yayınlanan haberlerin başını kadın cinayetleri, psikolojik şiddet ve fiziksel şiddet çekti. Yazılı basında sadece 2014’ün ilk dokuz ayında 60 binin üzerinde "kadına şiddet" haberi çıktı. Kadın cinayetleri hakkında 5 bin 383, psikolojik şiddet konusunda 4 bin 491, erkek şiddeti konusunda 4 bin 204 haber, cinsel taciz ve cinsel saldırı konusunda 2 bin 544, ekonomik şiddet konusunda ise 2 bin 42 haber yayınlandı.

        2014’ün yalnızca ilk dokuz ayında erkekler 78 kadın ve kız çocuğuna tecavüz etti; 464 kadına şiddet uyguladı; 89 kadın ve kız çocuğuna cinsel tacizde bulundu. 1 aralık 2014 itibarıyla ise öldürülen kadın sayısı 273’e ulaştı.

        Alim hocalarımız, televizyonlara çıkıp, 6 yaşındaki kız çocuklarıyla evlenebileceğimizin fetvasını verdi. 8 yaşındaki bir kız çocuğu gerdek gecesinde hayatını kaybetti. Pedofili adı verilen cinsel sapkınlık, din adamları ve devlet eliyle teşvik edildi.

        Ramazanda gayrimenkul zengini, otel sahibi, program başına yüklü miktarda para alan bir hoca efendi, insanlara aza tama etmeyi ve şükretmeyi öğütledi. imam maaşı 2.796 tl olarak belirlendi. İmam maaşı 2.796 tl olarak belirlendi. (araştırma görevlisi: 2.484 tl, öğretmen: 2.345 tl, hemşire: 2.375tl, memur: 2.183 tl) Lades haramdır diyen diyanet, bir milyon liralık makam aracıyla gündeme oturdu. Kara çarşaflı öğretmen öğretim hayatına başladı, bazı okulların yemekhanesi, haremlik, selamlık olarak ikiye ayrıldı. İmam Hatip eğitimi ortaokula kadar indi. Zorunlu din dersi arttırıldı, laik eğitim ortadan kalktı.

        16 yaşındaki bir çocuk, cumhurbaşkanına hakaretten tutuklandı. İktidarı eleştiren gazeteciler, işinden oldu, Türkiye dünyanın en büyük gazeteci cezaevine dönüştü. Twitter'a, Youtube'a erişim engellendi. İnternet sansürü hayatımıza girdi. Katliamların ardından yapılan anmalar "suç" niteliği taşıdı. Atatürk Orman Çiftliği, yargı kararına rağmen katledilerek, diktatörümüze saray yapıldı. 40 günlük bir bebek, evlerinin penceresi olmadığı için soğuktan donarak öldü ve şehre çuvalla taşındı.

        Anlatmaya devam etsem sayfalar sürecek, o yüzden burada kesiyorum. Bu da böyle bir yıldı işte. Böyle bir yılın bitişini kutluyoruz. Gelen gideni aratmasın, tek dileğim bu yeni yıldan...

GünceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin