Emre eve gelir gelmez odasına çıktı. Üstünü çıkardı. Spor kıyafetlerini giydi. Yanına yedek kıyafet alıp tekrar arabasına bindi. Arabasıyla spor salonuna gitti. Emre, Umut ile aynı spor salonuna gidiyordu. Aynı anda yazılmışlardı. Fakat Umut daha hızlı adapte olmuştu spor salonuna. Böylelikle Emre'den daha çok kası vardı.
Emre spor salonuna girdiğinde Umut ağırlık kaldırıyordu. Yanına gidip:
-"Selam!"
-"Selam."
İkisi de aynı şeyi düşünüyordu. Ouija tahtasını. Emre, bu işe Zeynep ve Umut'u da karıştırdığı için korkuyordu. Ama Umut ondan daha çok korkuyordu. Emre yeniden başladı:
-"Bu gece istersen gelmeyebilirsin?" dedi. Umut istese gelmeyecekti fakat Zeynep ona, bunu yapmasını zorunlu bir görev kılmıştı. Umut bunu da düşündükten sonra:
-"Saçmala, geleceğim." Ve spora devam ettiler.
Emre spordan çıktığında geceye 3 saat vardı. Önce spor salonunda duş aldı. Duş alırken 3'lü kabinde yanına Umut geldi. Ve beraber duş aldılar. İkisinin vücududa kaslıydı. Umut'unki biraz daha iyiydi. Emre, Umut'u süzdükten sonra:
-"Kaslar, sadece karnı ve kolları etkilemiyor. Alt üst. Heryeri etkiliyor" dedi. İkisi de gülmeye başladılar.Emre duşun ardından yedek kıyafetlerini giyip arabasına bindi. Arabasıyla evine varlıktan sonra evde de üstünü değiştirdi. Siyah pantolonunu ve beyaz lacoste tişörtünü giydi. Emre gece için hazırdı. Arabasına tekrar binip Koray'ın evine doğru yol aldı.
Umut spor salonundan çıkıp eve vardıktan sonra laptopunun başına geçti. Ve sosyal medyada gezinmeye başladı. Gezintisi bittikten sonra odasına çıkıp siyah pantolon ve mavi tişört giydi. Umut'un evi yakındı Koray'ın evine. Bu yüzden yürümeyi tercih etti.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Koray'ın evine ilk varan Emre olmuştu. Arabasını park edip evin önüne geldi. Ev, iki katlı müstakildi. Emre'nin eviyle hemen hemen aynı boyuttaydı. Emre evin önündeydi ki Zeynep de geldi. Zeynep de yürütmüştü. Zeynep'in elinde poşet vardı. Emre, ouija tahtasını poşete koymuştur diye düşündü. Emre'nin yanına gelip:
-"Yeni mi geldin?"
-"Evet. Yeni geldim."
-"Umut da birazdan gelir." dedi. Ve Umut'u beklemeye başladılar.
Umut geldiği sırada Zeynep:
-"Sonunda. Gelebildin!"
-"Geldim işte. Hadi girelim."
Kapıya yöneldiler. Kapıdaki 'polis, girilmez' şeridini çıkardılar. Kapı kilitliydi. Zeynep, tel saç tokasını çıkarıp kapıyı zorladı. Ama nafile açamadı. Sonra devreye Umut ve Emre girdi. Omuzlarıyla kapıya kırdılar. Sonuç başarılıydı. Eve girmişlerdi. Ev büyüktü. Evi gezmeye başladılar.
İçeri girdiklerinde karşılarına boş alan üst kat merdivenleri çıkmıştı. Ama üst kata çıkamadılar. Önce alt katı gezdiler. Sola döndüklerinde oturma odası vardı. Oturma odasından biraz daha ilerleyince mutfak çıkıyordu. Oturma odasından sağa dönünce banyo tuvalet vardı. Evi turladıktan sonra kapının karşısındaki boş alana Zeynep, tahtayı çıkarıp oynamaya başladılar.
Zeynep kuralları söylemeye başladı:
-"Ouija'nın 3 tane kuralı vardır.
1)Sakın mezarlıkta oynama
2)Sakın tek başına oynama
3)Oyunu bitirirken hoşçakal demeyi unutma"Kuralları saydıktan sonra Zeynep
ouija göstergesi çıkardı. Üçü de göstergeye parmağını koydular. Ve tüm oyuncular için göstergeyle 3 tane çember çizdiler. Ve ouija başlamıştı.Zeynep:
-"Eğer biri bizi duyuyorsa işaret versin" dedi. İlk 3 saniye de hiçbirşey olmamıştı. Fakat 4.saniye de kapı tıklanmıştı. Üçü de korkmuştu. Kimse kapıyı açmaya cesaret edemedi. Ve kapı ikinci defa vuruldu. Bu sefer Umut telaşla:-"Kimse açmasın"
Emre:
-"Kim olabilir ki?"Umut:
-''Koray Güney. Evine izinsiz girdik. Her ne kadar ölü olsa da."Zeynep:
-"Kapıyı açıp ruhu içeri almalıyız."Umut:
-"Saçmala. Ya Koray'ın ruhu değilse ya cinse!"Zeynep:
-"Bunun tek cevabı onu içeri almak"Emre:
-"Ben alacağım." diyerek kapıya yöneldi. Üçünde de korku ve telaş vardı. Ama başka çareleri yoktu. Başlamışlardı.Umut:
-"Hayır, açma!" dese de Emre kapıyı açmıştı.Kapıdaki Aslı'ydı. Hepsi derin bir 'oh' çekmişti. Emre, Aslı'ya:
-"Ne oldu?"-"Proje de sorun çıktı. Sana ihtiyacım var!"
-"Tamam. İçeri gel" diyerek içeri aldı Aslı'yı. Almak zorundaydı. Yoksa yan komşulardan biri polisi arayacaktı.
Zeynep, Aslı'ya:
-"Oyuna devam etmeliyiz. Sen de geldiğine göre sen de oynamalısın" dedi. Emre, Zeynep'e bakış atsa da Zeynep, Aslı'yı oyuna almıştı. Ve kuralları tekrar saymaya başladı:-" Ouija'nın 3 tane kuralı vardır.
1)Sakın mezarlıkta oynama
2)Sakın tek başına oynama
3)Oyunu bitirirken hoşçakal demeyi unutma"Kuralları saydıktan sonra göstergeye tekrar parmaklarını koyup 4 tane çember çizdiler. Çemberi çizdikten sonra Zeynep yeniden:
-"Bizi duyan biri var mı? " diye sordu.Gösterge evet kısmına doğru ilerledi. Bu sırada Umut:
-" Aslı, göstergeyi oynatma!"Aslı:
-"Ben oynatmıyorum. Zeynep sen misin?"Zeynep:
-"Hayır. Susun ve oynamaya devam edin." dedi. Ve Emre ouija'ya sorusunu sordu:-"İsmin ne?" dedi. Gösterge sırasıyla
S-Ö-Y-L-E-Y-E-M-E-M harflerine gitti. Dördü de bunun Koray olmadığını anladı. Ve Zeynep:-"Bize yardım edecek misin?" diye sordu. Gösterge 'evet'e gitti. Umut bu sırada:
-"Korkmaya başladım. Oyunu bıraksak mı?" dedi.Emre:
-"Hayır. Bize yardım edecek." dedi.Ve bir soru daha sordu:
-"Koray Güney'in katilini biliyor musun?" dedi. Gösterge 'evet' ibaresine gitti. Emre tekrardan:-"Kim" diye sordu. Bu sefer gösterge
S-E-N harflerine gitti. Dördü de şaşkına dönmüştü. Çok korkuyorlardı. Emre bunun bir yalan olduğunu anlamıştı:-"Kimsin sen?!" dedi. Gösterge ise çok korkutucu bir şey yazmıştı.
L-A-N-E-T-İ-M Ö-L-E-N-E K-A-D-A-R
Ü-Z-E-R-İ-N-İ-Z-D-EAslı yazıyı okuduğu anda:
-"Buna katlanamıyorum. Gidiyorum ben!"Umut arkasından:
-"Evet, bende" diyerek çıktı.Zeynep ise 'durun daha bitirmedik' dese de ikisi de gitmişlerdi. Zeynep ouija'yı toparlayıp Emre'ye:
-"Üzgünüm Emre. Ama sen de gitmelisin" diyerek evden hızlıca ayrıldı.
Emre ouija'daki kimdi diye düşünmeye başladı. Ayağa kalkıp kendine gelmeye çalışmıştı ki üst katta siyah gölgenin koşarak merdivenlerden indiğini gördü. Emre aşırı korkmuştu. Gölgenin oyundaki kişi olduğunu düşündü. Hızlıca kapıya koşup dışarıya kendini attı. Son saniyeyle kurtulmuştu. Yoksa gölge ona cehennemi yaşatacaktı.