Emre sesi duyar duymaz Cemre'nin ağzına tekrar bezi götürmek istedi. Cemre bu sırada:
-"Bu kişi Anıl. Ben demiştim buraya geleceğimi. Ona zarar verme." dedi.
Emre bunu dinledikten sonra ağzını kapadı. Sonra Cemre'nin elini sandalyeye hızlı bir şekilde bağladı. Ve odadan çıkıp kapıyı kilitledi.Emre'nin hızlı düşünmesi lazımdı. Ya aşağı inip ilk atağı yapacaktı. Ya da yukarda kalıp Anıl'a karşı kendini savunacaktı. Emre kendini savunmayı tercih etti.
Koridordaki masanın üstünden krep tabağını aldı. Krebi masaya bıraktı. Tabağı aldı. Üst katın en sığ bölümüne geçti. Buradan Anıl onu göremezdi.
Emre gizlendiği yerde tabağı sessizce kırdı. Böylece kendini Anıl'a karşı savunabilecekti.Anıl alt kattaki her odaya telaşlı şekilde baktıktan sonra üst kata çıkmak istedi. Anıl etrafı dağıtırken ses çıkarsa da sadece 'Cemre! Nerdesin Cemre?!" diye bağırıyordu.
Anıl hızlıca üst kata çıkarken önüne
8 tane oda çıkmıştı. Cemre hangi odada diye düşünürken en soldaki odanın girişinde kan gördü. Aslında bu şey kan değildi. Emre'nin, Cemre'nin krebine dökerken yere döktüğü çilek sosuydu.Anıl, kan sandığı lekeye hızlıca gitti. Yere eğilmiş kana bakarken, Emre Anıl'ı fark etti. Ve elindeki tabak parçasıyla hızlıca Anıl'a doğru koştu.
Emre elindeki keskin tabak parçasıyla Anıl'ın ensesini kesti. Anıl'ın ensesi kanıyordu. Ama duracak gibi değildi. Hemen ayağa kalkıp Emre'nin suratına bir tane yumruk salladı. Emre yumruğun etkisiyle elindeki tabak parçasını düşürdü.
Emre kendine gelince diziyle Anıl'ın karnına tekme attı. Anıl karnındaki sancıyla biraz geri savrulmuştu. Ama durmadı. Emre'ye doğru koşup onun karnından tutup duvara yasladı.
Emre duvara yapışmanın etkisiyle sırtında yanma hissi hissetti. Emre'nin ayakları yere değmiyordu. Ayaklarını Anıl'ın bedenine yapıştırmıştı.
Anıl, Emre'nin suratına bir tane daha yumruk indirmişti. Emre yumruğun etkisiyle başını sağa döndürmüştü. Anıl bir tane daha yumruk indirmişti. Emre bu sefer başını sola döndürdü.Anıl yumruk atmaya devam ediyordu. Emre yumrukların etkisiyle bir sağa bir sola gidip duruyordu. Eğer böyle devam ederse Anıl, Emre'yi alt edecekti. Anıl, Emre'yi etkisiz hale getirirse Emre'nin şu ana kadar geldiği kısım boşa gidecekti. Üstelik Palyaço artık Emre'yi yaşatmazdı.
Emre kafasını sağa sola doğru çevrilirken elleri aşağıdaydı. Serbestti. Ama yumruk atacak kadar gücü yoktu. Bu sırada Anıl'ın kemerinde asılı olan küçük şok cihazını gördü.
Emre için tek kurtuluş yolu bu şok cihazıydı. Serbest olan elleriyle Anıl'ın kemerinden şok cihazını almayı başarmıştı. Anıl öfkeyle Emre'yi yumrukladığından Emre'nin ellerinin ne yaptığını görmüyordu.
Emre aldığı şok cihazıyla Anıl'ın karnına bastırdı. Anıl şokun etkisiyle ellerini Emre'nin üstünden çekip ayakta titremeye başladı. Emre, Anıl'ı etkisiz hale getirdikten sonra şoku çekti. Ve Anıl yere düştü.Emre, Anıl'dan kurtulmanın etkisiyle öksürmeye başladı. Yumrukların etkisiyle suratı kan içinde kalmıştı. Topallayarak ve öksürerek lavaboya girdi.
Lavaboda önce suratını yıkamaya başladı. Bir yandan suratını yıkarken diğer yandan da kan tükürüyordu. Anıl'ın polis olması az daha Emre'nin canından oluyordu. Emre daha dikkatli olmalıydı.
Ama başka bir taraftan bakınca da en güçlü 2.adamı alt etmişti. 1. Palyaço'ydu.Emre suratındaki kanları suyla temizledikten sonra yüzünü havluyla kuruladı. Ve lavaboda ki ilk yardım çantasından batikon, pamuk ve sargı bezi aldı.
Suyla temizlediği yerlere batikon sürdü. Emre yüzünde ağır bir yara yoktu. Bu yüzden sargı bezine gerek kalmayacaktı. Yara bandı kullanacaktı. Batikon sürdüğü yerlere yara bandı yapıştırıp tekrar koridora döndü.