Emre, Başak'ı önceden hazırladığı odaya yerleştirmişti. Sandalyeye oturtmuş, elini kolunu bağlamıştı. Bezi de boynuna geçirmişti. Başak konuştuktan sonra ağzını kapatmak için.
Emre, bir kaç dakika Başak'ın yanında durdu. Fakat uyanmamıştı. Nabzını kontrol etti. Hayattaydı. Sadece vazo yüzünden biraz baygın kalacaktı.
Başak'ın uyanması 2-3 saat sürerdi. Emre bu vakit boyunca Başak'ın yanında bekleyemezdi. Aklına evdeki diğer kişiler geldi. Onlarla 3-4 gündür görüşmüyordu. Şimdi görüşmenin tam da sırasıydı.
Önce mutfağa inip sandviç hazırlayacaktı. Üst katta Zeynep gibi, sevdiği insanlar vardı. Onları ihmal etmişti. Tabi Anıl gibileri de ihmal etmişti.
Dolaptan domates, kaşar ve kıvırcık çıkardı. Kapının arkasından tost ekmeğini de aldı. Üst katta 6 kişi vardı. Başak yeni geldiği için ona hazırlamayacaktı.
Herkese iki tane hazırlayacaktı. Zeynep ve Cemre içlerinden en aç olanlar olabilirdi. Hele Zeynep 3 gündür buradaydı. Ve bir şey yememişti.
Emre sandviçleri hazırladıktan sonra üst kata çıktı. Elindeki 5 tabaktan 4'ünü koridordaki çekmecenin üzerine bıraktı. Önce Anıl'a gidecekti. Anıl içlerinden en tehlikelisiydi. Bu yüzden ilk başta Anıl'ı halledecekti.
Cebinden anahtarlarını çıkarıp Anıl'ın odasının kapısını açtı. İçeri girdiğinde Anıl kötü görünmüyordu. Güçlü görünüyordu. Polisliğin getirdiği bir yetenek diye düşündü Emre.
Emre, tabağı Anıl'ın dizlerinin üzerine koydu. Sonra koridordan kendisine ayırdığı sandalyeyi getirdi. Sandalyeyi Anıl'ın karşısına koyduktan sonra Anıl'ın ağzını açtı.
Anıl ağzından bez çıkar çıkmaz:
-"Buradan gidince başın belaya girecek biliyorsun değil mi?" dedi.Emre bir şey demeden eline tabağı aldı ve:
-"Evet birilerinin girecek ama bu ben değilim." dedi ve ekleme yaptı:
-"Şimdi şu sandviçi ye. Başka soru da sorma." dedi.Anıl, Emre'nin bu tavrına karşı:
-"Elimi çöz de yiyeğim. Senin leş ellerinden asla yemem." dedi.Emre oturduğu yerden ayağa kalkıp:
-"İyi sen bilirsin. Yeme o zaman." dedi ve Anıl'ın ağzına kapatmak için arkasına geçti.Anıl o sırada:
-"Lanet olsun! İyi yedir." dedi.Emre bir şey demeden tekrar oturdu. Ve Anıl'a kendi elleriyle sandviçi yedirdi.
Anıl sandviçi yediği süre boyunca konuşmadı. Bittikten sonra Emre, koridordaki çekmecenin üzerinden sürahiyi doldurup bir bardak su içti. Suyunu bitirdikten sonra Emre, Anıl'ın ağzını kapattı. Sandalyeyi alıp odadan ayrıldı.Anıl'ın yanından ayrıldıktan sonra derin bir oh çekti. En tehlikelisi bitmişti. Şimdi sıra Oktay'daydı.
Cebinden anahtarları tekrar çıkarıp Oktay'ın odasına girdi. Oktay'ın yanına gidip ağzını çözdü. Oktay da Anıl gibi dinçti. Zaten Oktay 1 gündür buradaydı.
Oktay:
-"Emre ne yaptın bana? Sana gerçekleri anlattım daha ne istiyorsun?" diye sordu.Emre sandalyesine oturup:
-"Yakında öğreneceksin. Şimdi sandviçini ye, soru sorma." dedi.Oktay:
-"Nasıl sormayayım Emre? Ne zaman bırakacaksın beni?" dedi.Emre yeniden:
-"Öğreneceksin, her şeyi. Şimdi şu sandviçi ye yoksa gideceğim." dedim.Oktay:
-"Tamam." diyerek sandviçi Emre'nin ellerinden yemeye başladı. Oktay da Anıl gibi konuşmamıştı. Emre'nin ciddi olma taktiği anlaşılan işe yarıyordu.
Oktay sandviçini bitirdikten sonra Emre, koridora çıkıp suyu aldı. Ve suyu Oktay'a verdi.
Oktay suyu içtikten sonra Oktay'ın ağzını tekrar bağladı. Sonra sandalyesini alıp odadan ayrıldı.
![](https://img.wattpad.com/cover/138153106-288-k341065.jpg)